Bilinmektedir ki tarihin mezarlıkları değişik isimler altında aralıklı süreçlerde ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklardan milyonlarca cesedi göğsünde barındırmakta, geçmişin çöplüğünde pandemi isimleri yer almaktadır: Kızamık, difteri, kolera, sıtma, suçiçeği… derken “Covit-19, Koronavirüs” de gelip çatmıştır. Ortaya çıkışı, yayılması, korunma tedbirleri vs. hakkında bilim dünyası teyakkuzda, hükümetler tedbir paketleri açıklamaktadırlar…

Uzman konusu hususlarda yorumlamak bizlere elbette düşmez ama uzmanların önerilerini, hükümetin tedbirlerini vatandaşla paylaşmak, bulaş artışının yavaşlama, durdurulmasına, yok olmasına katkı mahiyetinde görüşlerin paylaşılmasında yarar olacağı kanısındayım. Ekranlardan yayımlanan korku rüzgârı telaşına da kapılmamak gerekmektedir…

Çıkış noktasının Çin’le tanımlanmasından itibaren bilim dünyasının itina ile tedbir paketleri üzerinde gayret sarf ettikleri açıktır. Nerede ise ilk bir yılını geride bırakacak zaman sürecinde tüm dünyayı etkisi altına alarak yeni dünya düzeninin dizaynı hususunda etkin rol oynamış, yaşlılar ilk sıralarda olmak üzere doktor, mühendis, sağlık çalışanı… hayatını kaybetmiştir. Aşı çalışma sonuçları belirsizdir. İkinci, üçüncü zirveler için bilim adamları tereddütlüdür…

Hükümetlerin aldığı tedbirleri eleştirmek kolaydır. Muhaliflerin söylemlerinin kabul görmemesi hoş değildir. Her ağızdan çıkan öneri ve tedbir paketlerinin incelenmesi, soruşturulması, bilim ışığında değerlendirilmesi elzemdir. Geçmişteki yaygın hastalıkların en büyük etkisi bireysel ölüme yüklenmişken Covit-19 virüsünün etki sahası bütün yaşamsal sahayı kasıp kavurmuş, ekonomik açıdan da çökertmiş, maneviyatı etkisi altına almış, Cami kapattırmış, toplu ibadeti yasaklatmış ancak Ayasofya’nın açılışına engel olamamıştır!..

Bazı din adamlarına göre “Allah’ın gazabı” demek kolaydır. Bilginin kaynağı dindir. Bilgisiz din hurafîdir. “Bilenle bilmeyen bir olur mu!..” meali, bilim insanının seviyesine açıklık getirmektedir. Bilime, bilgiye güvenmek dinin gereğidir. Çevre sınırların açılması, turizm iktisadına katkı “maske, fiziki mesafe, temas” önlemini zorunlu kılmaktadır. Sonbahar enfeksiyonları virüsün bünyeye sirayetini desteklemekte, iklimi değiştirmektedir. Son gelişme ve vakalar siyasi zirveyi hırpalamıştır. Virüs her daim siyasette yıpratıcıdır ama koronavirüs haddini aşmakta, ölümle tehdit etmekte, halkı politikacılardan uzaklaştırmaktadır…

Cılız seyreden virüsün yöneticilerde pozitif çıkması siyaseti dağıtmış, halkı siyasetçiden uzaklaştırmıştır. Hastaların şifa bulması en temel arzudur. Taburcu olmaları mutluluk verici, umutlandırıcıdır. Sosyal mesafe, maske var, temas yoktur! Yüce Mevlâ’m tüm hastalara şifa, dertlilere deva versin. Ekonomi düzelsin, bir iyi gelecek umuduyla her şey çok güzel olsun!..