Toplumları tarihin derinliklerinden günümüze sürükleye, şekillendiren, yön veren düşüncenin fiiliyatıdır. Eylemler yatırım ve yaptırım iradesini harekete geçirmektedir. Hangi kitabı okursanız okuyun size sizden olan ve olmayan fikirler verir, kişiyi düşünceye sevk eder. Gece olmasa gündüzü; gündüz olmasa da geceyi tanımlamak belki imkânsızdır. Yani her şey aslında demokrasilerdeki gibi muhalefeti, zıddıyla vardır. İmkânsız olmasa imkân doğmazdı…

Üniversiteli yıllarımda İstanbul’da öğretim üyelerinden oluşan ülkücü gurubun fikir eğitim programlarında üniversiteli gençlerle birlikte yer almıştım. Devrin aktif düşünce hareketleri, fikir tartışmaları içinde bulundum. Gayeye ulaşmak, Milliyetçi Türkiye’yi kurmak, Türk Ülküsünü yakından tanımak için en doğru yolun sadece Türkçü aydınlardan öğrenilmesi gerektiğini sanıyorduk. “Dündar Taşer’in(Mesele), Başbuğ Alpaslan Türkeş’in (Dokuz Işık), H. Nihal Atsız’ın (Bozkurtlar) vs. önderlerin kitaplarını tavsiye eden hocamız; Şevket Süreyya Aydemir’in (Tek Adam) vs. kitapları da ilaveten, daha başka bazı sol görüşlü yazarların eserlerini de mutlaka okunmasını istenmişti:

  • Hocam! Niye komünistlerin kitabını okuyalım?
  • Kimsenin komünistliği, sağcılığı, solculuğu bizim konumuz değil. Biz ülkücü hareket olarak her fikirden kitabı okuyup milliyetçi Türkiye’yi kurmak için en doğru yolu bulmaya özen gösteren “Türk Ülkücüleriyiz.” Davamız doğru bilgiye ulaşmaktır!..

Türk milli ülküsü bununla birlikte aksiyon, vizyon ortaya koymaktaydı. Türk milliyetçisi, Bozkurtlar, her tür kitabı okuyarak bilimsel verilerden ilmi kariyeri yakalamak ve ülküsüne, milletine hizmet etmek durumundaydı. Yani ilim; Çin’de dahi olsa öğrenilmeliydi. Dış güçler farklı düşünce, fraksiyon, dini ve ırki etnisiteyi kaşır; gençliği düşmanlaştırmayı, kargaşayı, ayırımcılığı körüklemeyi, silahlı çatışmayı severdi. Tarihte varlardı. Hâlâ varlar, olacaklar da…

Türkiye’deki gençlik hareketlerine bakıldığında biat kültüründen üretim zihniyetine yöneliş, arayış dönemine geçilmişti. Farklı akımlara kapılan gençlik önüne sürülen pencereden gördüğü haliyle tartışmaya, ülkeyi kurtarmaya talipti. Birine göre diğer pencere uçuruma açılıyordu. Herkes okuduğunu savunuyor, gördüğünden mutsuzluk duyuyordu. Reaksiyon düşünce akımlarının yarattığı karşıt görüş eylemleri üniversiteleri, yurtları, sokakları işgale başlamıştı…

Gelecek nesillere aktarılması gerekenler var. Milli ülkülere tek pencereden ulaşılmaz. Her bir eşikten bakıp, çatı üstünden bileşenlere ulaşmak mümkündür. Fraksiyonlar; bazen çıkmaz sokak, bazen de mücadele azmini törpüleyen filizlerdi. Paranın her şey olduğu günümüzde düşünce etkisiz, önemsizdir. İnsanlık için düşünce önemsenmeli, doğrusuna ulaşılmalıdır…