​Değerli dostlar çok araştırdım, ne yazık ki “delege ağalı” deyiminin tam Türkçe karşılığını bulamadım. Çünkü CHP iç politikasının dışında, hiç bir ortamda böyle bir deyim kullanılmamış. Demek ki diğer siyasi partilerde yok. Bakın delege yok demiyorum ‘delege ağalığı yok’ diyorum.

CHP bir kongreler ve kurultay sürecine girdi. Bu süreçte önce mahalle delegeleri, sonra ilçe delegeleri, sonra il delegeleri, sonra da kurultay delegeleri seçilir. Bu seçilenler de ‘ağa’ olur. Mahalle delege ağası ilçede hükmünü sürdürür, ilçe delege ağası ilde hükmünü sürdürür, il delege (Kurultay delege ağası) da kurultayda hükmünü sürdürür. Bu süreci ben CHP’nin kendi ayağına en çok kurşun sıktığı süreç olarak görmekteyim. Çünkü parti içi kavgaların en çok olduğu, parti içi küskünlüklerin en çok hayata geçtiği dönem bu dönemdir. Partinin kendi kendine en çok zarar verdiği dönem yine bu dönemdir.

           Geçtiğimiz hafta Alanya’nın en büyük mahallesi olan Mahmutlar Mahallesi’nde delege seçimi vardı. Bu mahallenin 28 delegesi var. Mahmutlar’ı alan kongreyi alır gibi sayar kendini. Salı günü salt çoğunluk sağlanamadığı için perşembeye kalmış. Merak ettiğim için ben de gözlemci olarak gittim.

Burada edindiğim izlenimleri sizlere anlatmak istiyorum ki delege ağalarının ne olduğunu iyice anlayasınız.

Orada bir ağa var adı: İbrahim Sayar. Bundan önceki delege seçimlerinde 28 kişilik listeyi tek başına o yapar. Seçime gelen üyeler de noterlik görevini yapar onaylar.

Bu arada Mahmutların 510 üyesi var bunu belirtmem gerekir. İbrahim Ağa listeye yazacağı 28 kişiden tek tek ‘İlçede benim istediğim başkan adayına oy verecek misin?’ diye söz alır. Başka bir şey de alıp almadığı delege ile kendi arasın da. Bu yıl başka bir ağa daha çıkar, adı Mehmet Çabuk.  ‘Olmaz arkadaş, ben de ağayım, ben de liste yapacağım’ der. Tabi ki Mahmutlar’da hava gerilir. O da çıkarır bir liste. Müthiş bir gerginlik olur, kavgadan kıl payı dönülür.

Bu ağaların listelerini ben de inceledim. 49 yıllık aktif CHP üyesi olarak ve Alanya’nın yerlisi olarak partiyi çok iyi tanıdığımı sanmaktayım. Her iki ağanın da listelerinde liyakat hiç söz konusu değil. İçinde ALANYA’da olmayan, hatta Türkiye’de olmayan ama listede olan var. Mayıs 2023 seçimlerinde MHP ye oy verdiğini kendi gazetesinde yazanlar var, ki bu parti suçudur, derhal disipline verilmelidir. Oysa bu ağanın listesinin tek kriteri var: O da X adaya ilçede oy vereceğina dair söz vermiş olmak.

Sonuçta üyeler tabi ki ikinci turda gelen az bir üyenin oylamasıyla bir oy farkla yeni ağayı seçiyor. Oysa eski ağanın listesindeki yurt dışı tatilinde olan kişi zahmet edip gelip oy kullansa başa baş gelecekler. Ne kadar hatırlıymış ki kendi yurt dışındayken listeye yazılmış.

Şimdi kazanan ağanın desteklediği ilçe başkan adayı ‘28 delege cepte’ diyor. Tabi ki bu listelerin dışında kalan, adam yerine konmayan, ‘ senin yerine liste yaptım, gel onayla’ denen parti üyesi arkadaşların psikolojisini bir düşünün.

         Çarşamba günü benim oturduğum mahallenin delege seçimleri var. Üye olarak gidip oy kullanmam gerekiyor. Parti sorumluluğu bunu gerektiriyor. Ama ben şimdiden kendimi aptal gibi hissetmeye başladım. Niye mi? Çünkü bende ilçe başkanını ve yönetimini seçebilme yeterliliği yok. Bakarsın bir yanlış iş yaparım. En iyisi büyüklerimin hazırladığı delege listesinden birini seçeyim; onlar benim yerime seçer. Çünkü ben aptalım. Üç liste var ortada birini seç. ‘Hiç birini seçmek istemiyorum; hiç birisini beğenmiyorum’ deme şansım yok. Oysa ‘aptal olsam T.C yasaları bana mahalle muhtarından tut da, küçük şehir meclis üyeliği, belediye başkanı, büyük şehir meclis üyeliği belediye başkanı, TBMM üyeleri ve CUMHUR BAŞKANI’nı seçme hakkı vermez’ diye de bir yandan teselli bulmaya çalışıyorum.

 ​ Ama burada bir şeye daha açıklık getirmek, ilçe başkan adaylarının dikkatini çekmek istiyorum: Tarikatın (Süleymancıların) desteğini alan kongreyi alır. Çünkü onlar burada herkese söz verirler. Hangi mahallede kim kazanacaksa ondan görünüp listelere girerler. Ama son gün İstanbul’dan gelen emre göre oylarını verirler. Aslında parası olan için onların oyunu almak çok kolay. X talebe yurduna onların belirleyeceği miktarda teberrü yap yeterli. Şimdilik bu grubun eğilimi, aldığım duyumlara göre Sayın Bülent Kandemir’den yana.  Ama gene de son güne kadar herkese bir açık kapı bırakırlar. ‘Hasan almaz, basan alır’ mantığı.

          Evet değerli dostlar! CHP’sindeki delege ağalığını elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Umarım biraz bir şeyler anlatabilmişimdir.

         YAŞASIN PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

          KAHROLSUN DELEGE AĞALIĞI.