Turizm sektörü uzun yıl ve tecrübelere rağmen küresel bazda sürdürülebilir pazar bulamamaktadır. Türk turizmi için potansiyel ülkeler her geçen gün azalmakta ve sektör turist potansiyelini ve pazarını kaybetmektedir. Turizmin ( Ne?) olduğu hususunda siyaset arenasının halen üretilmiş politikası yoktur! Hiç bir parti politikasında turizm pazarlama tekniklerine yönelik planlama yer almaz. “Tanıtım” diye bir kavramdan bahsedilir ama Pazar gündeme gelmez. Esas olan tanıtımın pazarlamaya dönüştürülebilmesidir. Değilse siz tanıtırsınız ama başkası pazarlar. Hâlbuki ekonomik dar boğazlarda en kolay döviz temin yolu turizm endüstrisiyle mümkündür…
Türk turizmi yıllardır tesadüflerin gelişimi ile ayakta durmaktadır. Geçmiş yıllarda sektörün önemli kesimi gerçekleştirdiği pazarlama yöntemleri ile hem tanıtır hem de tüm tesislerin dolmasına katkı yaparlardı. Avrupa Birliği ülkeleri ile Türkiye diplomasisinin pozitif yönde seyrettiği yıllardaki turizm girdilerinden başlayıp, İskandinav pazarı nihayetinde ulaşılan Rus turist akını süreci de incelendikten sonra Ukrayna savaşının sürüklediği negatif yapında İsveç, Finlandiya NATO üyeliği gündemi ile gelinen noktanın ve rezervasyon iptallerinin nedenleri araştırılmalıdır!..
Ülkemizde teşvik edilen turizm yatırım alanlarında kaybedilen doğal güzelliklerin getiri ve götürüsü beraberinde sürekli yıkılmakta olan turistik tesislerin konuta dönüştürülmesi de tez konusu olmak durumundadır. Yıl içerisinde en çok doluluk imkânı bulan önemli işletmeler sırayla kapatılmakta ve konuta dönüştürülmektedir. Gerçi satılık konutlar da iyi para etmekte ama parayla sürülecek saadetin de sınırı vardır. Türk turizmcilerin pazarlama teknik ve yöntemleri ile tür operatörleri ilişkileri de dikkate değer durumdadır. Yurtdışında pazar bulmak için hükümetlerin uluslararası ilişki ve politikalarının önemi siyaset ve iktisat birimlerinde irdelenmelidir. Sektörün pazarda şansı tesadüflere bağlıdır. Sanayi sektörü yasayla dizayn edilir ama dış turizmin, odak noktası uluslararası hükümet politikalarıdır…
Yurtdışında pazar potansiyeli kısıtlanırsa dış ülkeler teşvikle yönlendiriyorsa; “Temmuz, Ağustos, Eylül” gibi aylarındaki kalabalıklarla övünmek sektörü kurtarmaz. Turizm sezonu genişletilmek, potansiyel ülkelerde pazarlama imkânlarını yaratmak şarttır…
Son günler de Türk Turizmi üzerinde spekülasyonlar geziyor. Bazı ülke insanlarının turist olarak başka tatil ülkelerine yönlendirildiği ve tür operatörlerinin Türkiye' ye tür satmanın zorlaşacağı yönünde haberler yayılıyor. İlgililerin bir an önce uluslararası seviyede diplomatik ilişkilerle söz konusu iddialara karşı tedbir almalıdır. Turizm sektörünün ülke ekonomisine katkısı küçümsenmemelidir. Turizm bölgelerinin başka şansı yoktur! Bir gün yabancılara satılan birçok daire boş kalacaktır. Sokakları boş beton kentlerde yaşayacağız demek istemem…
