Genel seçim; Cumhur ittifakının “Türkiye Yüzyılı”, Millet ittifakının ise “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Dönüş” projeleriyle süreci yürütmüştür.  İlk turda milletvekilliği seçimleri tamamlanmıştır. İkinci tura kalan, Cumhurbaşkanlığı seçimi de, 28 Mayıs 2023 günü, seçmenin ikinci tur denemesiyle Cumhur ittifakının adayı,  Cumhurbaşkanımız, Sn. Recep Tayyip Erdoğan; sistemli hazırlığıyla, bazılarının “ithal” diye nitelendirdiği vatandaşlık verilmiş yabancıların oylarıyla da olsa lehine neticelendirmeyi başarmıştır. Politikada oyun içinde oyunu sorgulamaya gerek yoktur. Esas olan “montaj, şu bu” kasetle de olsa başarmaktır.

Millet ittifakı siyasi iletişim ve koordinasyonda seçime hazırlıkta alınacak mesafe ve engellere yönelik çalışma yapılamadığı izlenmektedir. Muhalefet kanadı yurtdışı seçmen ile ithal seçmen düsturunu hiç tasarlamamışlardır. Doğrusu “seçim tek rey ile kazanılır. O, bir tek rey de, düşman bellediğin şahısların reyidir.” Onlar da (kim!?) oluyor, diye tasarladığında söz konusu kitleyi rakibe kaptırmış olur. Siyasette propaganda sürecinde kişi ve kitlelerin hedef alınması doğru politika değildir. Seçimlerde (kimi!?) yıkmanın zor olduğunu muhalifler bilmelidir. İllegal sol ve illegal sağ terör örgütleri politika sahnesinden düşmemiştir…

Muhalefet kayıplarının başında adayın ilk baştan belirlemeden masa etrafında toplanıp, en son masaya ayar verilmesiyle çıkan “dağıldı-birleşti” görüntüsüdür. Kararsız seçmenin güvenini sarsmıştır. Süreçte yüksek performansa rağmen kırılan kalp ve üzülen gönüller sorundur. Masa, ilkeler üzerinden değil, aday üzerinden toplanmalıydı. Sn. Oğan, tarafsız kalabilirdi…

En önemli faktör teşkilatlanma meselesidir. Millet ittifakını oluşturan partilerin teşkilatlanma süreçleri sürekli torpile dayalı atama ve dar çerçeveli ekipler üzerinden yürütülmüştür. Teşkilatlar seçim sürecini algılayamamıştır. CHP ve İyi Partinin rey potansiyeli genel merkez çalışmalarının topluma yansıdığı oranla eş değerdir. Ve iyi parti bir vekil kaybetmiştir. Yerel teşkilatları fikir, düşünce, iletişim, hitap vs. birlikte çalışma alanlarında verimsizdir…

Millet ittifakı adayı, CHP Genel Başkanı, Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel başkanı Sn. Meral Akşener; Halil İbrahim Sofrası projesi ile birleşen ve bütünleşen Türkiye ülküsünü ortaya koymuşlar, altılı masayı oluşturmuşlardır. En son noktada Zafer Partisi Genel Başkanı Sn. Ümit Özdağ’ı da sofraya yaklaştırarak çok önemli adımların atılmasını sağlamışlardır…

Millet ittifakı bileşenlerinin toplumu ikna edecek fikir birliği ve ülkü aşkı geliştirememiş olması yanında teşkilatlarındaki iletişim kopukluğu ve halkla ilişkiler kavramındaki noksanlıkları millet ittifakına yeterli reyi sağlayamamıştır. “Girilmeyen ev değil, uğranmayan köy vardır.” Artık yerel seçime hazırlık günü gelmiştir.  Vra Birmillah! Halis niyetlerin başarıları daim olsun!..