Yıllar su gibi akıp geçti. Turizm sektörü çok badireli dönemler yaşadı. Turizm teşvik yasasının çıkartılması ve etkin sürece geçişi 1980’li yılların araştırmacı, yapıcı, uzlaşı kültürüne hâkim, turizm endüstrisinin ülke ekonomisindeki yer ve önemini doğru algılarla kavramış özel ve kamu çalışanları işçisinden amirine gönül seferberliği, iletişim ve işbirliği içerisinde yapılan çalışmalarla 1990’lı yıllara doğru sistemleştirmiştir. Dönemin turizm sektörü temsilcileri, Belediye başkanları, Kaymakamlık makamı, Turizm Danışma Müdürlüğü koordinesinde sürdürülebilir fikirler üretmişlerdir. İlk defa ALTİD “Alanya Magazin” dergisini yayımlamış, Triathlon’nu ülkeye kazandırmış, Plaj büfelerini belediye işbirliğinde sahiplenmiştir…

Alanya Turistik işletmeciler derneği (ALTİD)1985 yılında kurulmuştur. Aktif yapısına ise daha sonraları turizmin sorunlar yumağının çözümü sürecinde gelişen önerilerin göbeğine yerleşmiştir. Türkiye’de ilk kurulmuş derneklerdendir ki Turizm Bakanlığı’nın önerdiği bölgesel turizm dernekleriyle birlikte ilçe düzeyinde tanınan tek dernektir. Dönemin ALTİD yöneticileri Ankara’da tanınması için direnişlerdir. Sonrasında ise Turizm Bakanlığı denetçilerinin beraberinde sektör temsilcisi vasfıyla da görevlendirilmiştir. Artık bakanlık denetçilerinin raporunda sektör temsilcisi görüşleri de önemlidir…

Aktif politika ve serzenişlerine bakıldığında; Damlataş Mağarası’nın turizme kazandırılmasında emeği geçen Rahmetli, Galip Dere’nin halk kültürü seviyesine işaret edercesine; “Evladım! Bunlar turizm deyince guru üzüm anlarlar!..” söyleminin halen geçerliliğini koruduğunu turizmi geliştirmek yerine tarumar eden siyasetin ve turizmden geçinen büyük kitlenin holigonlar, hanutçular, dolandırıcılar, istikrarsız, güvensiz ticaret yöntemlerinden kavramak mümkündür. ALTİD başkanlarından Sn. Necip Azakoğlu derdi ki; “turist pahalı almaktan değil, aldatılmaktan korkar!..”

Plaj büfeleri turizm sektörü içinde ilk Alanya’da yukarıda bahsettiğim çalışmaların neticesinde Dönemin İlçe Kaymakamlığı ve bağlı kamu idarelerinin mevzuat, Belediye başkanlarının siyaset, Turizm müdürlüğü koordinasyonu ile ALTİD önderliğinde sektör temsilcilerinin ellerini taşın altına koyarak yaptıkları önemli çalışmaların ürünüdür. Alanya’nın örnekliği ülke çapında çığır açmıştır. Plajların yapım, denetim ve kontrolleri turistin en çok güveneceği ve turiste en dikkatle sahiplenmesi gerektiği düşünülen sektöre dayanışma içinde kamu denetiminde sorumluluk yüklenmiştir…

Yukarıdaki anlatımlarıma gelinceye kadar plajlara girilemez, kumsalda rahat uzanılamaz, seyyar satıcı, belirsiz işgaller, vurdu kırdı gırla idi. Polis ve jandarmanın plajdaki resmi görüntüsü dış turizmde güven ve güvenlik kaybı yaratmaktaydı. Belediye zabıtaları bıçaklanmıştı. Sanırım yıllar unutturmuş olmalı. Plaj büfeleri Alanya Spora verilmiş. ALTİD daima zaten Alanya Spor Destekçisi bir kuruluştur. Spor ve tanıtım turizmin önemli dayanaklarındandır ama aktif siyasetin ve güncel yöneticilerin turizme bakış açısını merak etmiyor değilim. Ama gelinen köy klavuz istemez. Alanya Sporumuza da başarılar dilerken; bütün plaj denetimlerinin “Sektör, belediye, Kaymakamlık” eliyle yürütülmesinin getireceği güven ve istikrar yerine; “Alanya’da turizm politikası nereye gidiyor?” diye sorasım geldi…