Evet değerli dostlar bu hafta hırsızlık konusunu işleyeceğim. Hırsızlık kısaca kendine ait olmayan bir şeyi kimsenin haberi olmadan almaktır. Yani çalmaktır. Çalınan şeyin bir maddi değeri olur. Çalan çıkar sağlar.

       Hırsızlığın tarihi insanlığın tarihi ile eşittir. İlkel toplumla birlikte hırsızlık vardır. Günümüzde de gelişerek devam etmektedir. İlkel toplumdan itibaren hırsızlık insanlar tarafın hep kötülenmiş, yasaklanmış, cezalandırılmış, en azından ayıplanmıştır. Hatta hırsızlığı yapanın yakınları bile bu işten utanmışlar; hırsızlığı yapana ‘Akrabam, arkadaşım, hatta köylüm, hemşerim’ demekten bile kaçınmışlardır. Hırsız çevresi için bir yüz karası olmuştur. Bütün dinler hırsızlığı günah saymıştır. Bütün devletler ceza vermiştir. Ta ki AKP iktidar oluncaya kadar.

       Değerli dostlar, hep bahsederim benim hatırı sayılır bir ceza evi hayatım vardır. Üç defa Cumhuriyet Savcımız bu ‘her şey dahil’ otelinde beni konuk etmiştir.

       İlk girişimde hırsızlık en düşük suçtu hırsızlıktan giren mutlaka içerdeki ağır mahkumlar tarafından bir tezgahtan geçirilirdi. İkinci girişimde de aynısı uygulanırdı. Hiç bir hırsız suçunu söyleyemez ‘İftira abi’ derdi.

       Bu son girişimde 2017 de hırsızlık şerefli bir suç olmuştu. Öğüne öğüne anlatır olmuşlardı. Buna karşı çıktığın zaman, ülkeyi yıllardır yönetenlerden örnekler vererek ‘onların yaptıkları hırsızlığın yanında bizimki nedir?’ diye savunmaya geçiyorlar; hala onların hatırı sayılır, hala ülkeyi yöneten kişiler olarak devam etmelerini eleştiriyorlardı. ‘Biz içerdeyiz onlar itibarlı kişiler olarak hala ülke yönetiyor’ diyorlardı. Tabi ki bizim de dilimiz münasip bir yerimize gidiyordu.

       Değerli dostlar gerçekten bunlar (AKP) hırsızlığı ayıp olmaktan çıkarmışlar. Topluma yaptıkları en büyük kötülüklerden biri de bu ahlaki çürümedir.

       Son seçimle ilgili Güney doğuda yeşil sol partinin oylarının MHP ye yazıldığını içeren bir paylaşımı ben de sayfamda paylaştım. Öyle yorumlar geldi ki ‘yapana helal olsun, bravo, iyi olmuş’ diyorlar. Kardeşim karşındaki kim olursa olsun ortada bir hırsızlık olayı var. AKP’nin sandıklardaki hırsızlıklarını anlatınca ‘yapabiliyorsan sen de yap’ gibi cevaplar çok alıyoruz.

       Değerli dostlar yukarıda hırsızlığı tarif ederken ‘maddi değeri olan habersiz alınan şey’ dedim. ‘Şey’in felsefi anlamı maddedir. Maddede evrende yer kaplayan cisimdir. Oysa bunlar madde olmayan şeyleri de çaldılar. Umudu çaldılar, emeği çaldılar, geleceği çaldılar. Hırsızlık yapmadıkları bir ÖSYM var mı? Bir KPSS var mı? Bir LYS Var mı? Bir zaman kopya tespit edilen bir sınavda o günün ÖSYM başkanı Ali Demir işin içinden çıkamayınca ‘kopya yok şifre var’ demişti. Ben hala ikisi arasındaki farkı anlayabilmiş değilim. Bir başka sınavda 300 birinci çıkmıştı. Bunlardan 30 tanesi karı koca diğerleri de akraba ve arkadaştı.

       Değerli arkadaşlar, bunlar en sonunda milli iradeyi de çaldılar. CHP ve millet ittifakı sandıkları koruyamadı. CHP solculardan, sosyalistlerden, devrimcilerden uzaklaştığı sürece koruyamaz da. DEV-GENÇ geleneğinden gelen ve bu insanların çoluk çocuklarıyla bu ülkede 3 milyon insan.  Bunlardan uzaklaşıp sağa açıldığı sürece sandıkları değil kendilerini bile koruyamazlar. Ben 78 kuşağıyım. 70 ile 80 arasını iliklerine kadar yaşamış birisi olarak çok iyi biliyorum. O gün CHP binasın devrimciler korurdu. CHP’lileri evlerine devrimciler götürürdü.

       Bir de şimdiki üyelik sistemi internet üzerinden çalışıyor. Ne kadar sağlıklı? Kim tanıyor üyeyi? CHP’li mi değil mi? Ben inanıyorum ve iddia ediyorum ki onların çoğu AKP militanı.

      Kısaca CHP sandıkları koruyamadı. Onlarında vebali var. 49 yıllık CHP üyesiyim. Evimde sekiz seçmen var. En az 10 defa Başkan dahil yöneticilerden görev istedim, vermediler. Tek suçum kongrede ‘ilçe başkanlığına adayım’ dedim. Beni şeytanlaştırmak için komplo dahil ellerinden geleni yaptılar. İnternetten üye olanlara görev var, ömrü faşizmle mücadeleyle geçene yok.

          Neyse değerli dostlar, şimdi diyecekler ki parti suçu işliyorsun. Seçim zamanı. Disiplin misiplin hiç umurumda değil.

              Hoşça kalın dostça kalın.