Yazıma başlarken okurlarımın yeni yılını en içten duygularımla kutlar sağlıklı bir yaşam geçirmelerini dilerim. Bu hafta bazılarını yani yeni emekli olanlarla onları emekli eden iktidarı kızdıracağım. Çünkü gerçekler acıdır.

Şu yeni çıkan emeklilik yasasıyla artık Türkiye Cumhuriyetinin ekonomik olarak belini doğrultması imkansızdır. Bu emeklilik yasası önümüzdeki seçimleri kazanabilmek uğruna iktidarın Türküye Cumhuriyetinin ortasına attığı bir atom bombasıdır. Ve seçime kadar aynı bombadan bakalım kaç tane atacaktır. Bundan sonra hiç kimse enflasyon düşer, işsizlik önlenir, hayat pahalılığının önüne geçilir diye beklemesin o iş bitmiştir. Neden bu kadar ağır yazıyorsun? Seni bu kadar ağır yazmaya iten şey nedir? Diyebilirsiniz.

Ben ekonomist değilim. Bir çok kitap okudum. Ama ekonomiyle ilgili KARL MARX’ın Das kapitalinin dışında kitap okumadım. O da çok ağır ve çok büyük bir kitap olmasına rağmen iki defa okudum. Ancak artı değeri anlayabildim. Tüm buna rağmen yukarıdaki değerlendirmeyi yapmak için ekonomist olmaya gerek olmadığını bilmekteyim. Matematikte dört işlemi bilmek yeterlidir.

Şimdi değerli dostlar ekonomi ve iktisat bilimciler birleşmiş hesap kitap yapmışlar.3 çalışan 1 emekli besleyebilir demişlerdir. Bu şu demektir.3 çalışandan kesilen SGK pirimi bir emeklinin maşına sağlık giderlerine vs eşittir demektir. Bizde 19 milyon çalışan son emekli olanlarlarla beraber 17 milyon emekli vardır. 19 milyonu 17 milyona bölünce 1.1 çalışan 1 emekliyi besleyecek demektir. Bunun matematik bilimiyle izah edilir tarafı yoktur. Şöyle ki SSK pirimi ortalama 2 bin liradır.19 milyonla 2 bini çarpınca 38 milyar eder. Emekli maaşı olarak hepimiz en az asgari ücret istemekteyiz.17 milyon emekli ile 8500 ü çarpınca 195 milyar 500 milyon TL eder çıkar 195 500 den 38.000 I kalır 157 milyar 500 milyon açık. Bu açık bir kereye has değil her ay olacak. Seçime kadar yeni atom bombalarıyla bu açığın nereye kadar çıkacağını ise kestirebilmek şimdilik imkansız gözüküyor.

Değerli dostlar Dünyanın hiç bir yerinde 41 yaşında emekli yoktur. 40’lı yaşlar insanın en verimli yaşlarıdır. Mesleğinin zirvesindedir. Kişiliği oturmuştur. Örnek verecek olursak Muhammed 40 yaşında peygamber olmuş bütün Arap coğrafyasına İslamiyeti 40 ondan sonra yaymıştır. Yine ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’de kurtuluş savaşını tam da o yaşlarda bizzat kendisi cephede ordusunun başında olarak vermiştir. Bütün devrimlerini de o yaştan sonra gerçekleştirmiştir. Değerli okurlarım örneklerimi atom bombalarından verdim. Çünkü savaşta bir siyaset-politika yapma şeklidir. Yada tersinden okuyacak olursak politikada bir savaş şeklidir. Politikacılar masa başında çözemedikleri sorunları silaha başvurarak çözmeye çalışırlar. Savaşta galip gelen sorunu kendi aleyhine çözmüş olur. Yani savaşta bir politik yöntemdir. Hatta bu bağlamda terörde politik yöntemdir. İsteklerini yasal yoldan elde edemeyeceklerini bilen guruplar silahlanarak korku ve panik salarak isteklerini kabul ettireceklerini sanan siyasi guruplardır. Bunlara örgüt de denebilir.

Savaşta kaybeden taraf geri çekilirken çekildiği yerleri yakarak yıkarak katlederek çekilir. Ege’de İzmir’de Yunan ordularının yaptığı gibi. Buradan yola çıkarak AKP iktidarı kaybedeceğini anlayınca Türkiye’nin ortasına daha atacakları hariç ayda 157 milyar 500 milyon açıkla emeklilik bombasını atmış mevcut nüfusu değil Türkiye’nin geleceğini de katletmiştir. Değerli dostlar sevgili okurlar her ay verilecek açık 157 milyar 500 milyondur. Bu günkü kurdan 8 milyar 750 milyon dolar eder her ay daha gelecek bombalar hariç.

Hoşça kalın dostça kalın.