Evet, değerli dostlar; haftada bir gün GAZETE ALANYA'da yazmaktayım. Bir hafta ne çabuk geçti, yazma günüm ne çabuk geldi, şaşırıyorum. Yazmak güzel bir uğraşmış, bunu da böylece öğrenmiş oldum.

Mahpushanede günler zor geçer; haftalar, aylar, hele yıllar çok çabuk geçer. Yeter ki paslanmasın sol memenin altındaki cevahir. Örneğin yarın görüş günüyse mahkumlar traş olmaya, ayakkabılarını boyamaya, kıyafetlerini hazırlamaya başlarlar. 'Yine mi görüş günü? Ne çabuk geldi be! Daha dün görüş günüydü' dersin. Öyle gelir insana. Söz mahpushaneden açılmışken bir şey söyleyeyim: Hiç bir mahkum ziyaretçilerine, dışarıdan gelenlere zayıf görünmek istemez. Vakur bir tavır takınılır. Gülümseyerek çıkılır. Hiç bir şeyi takmıyormuş, yıkılmamış, dimdik ayaktaymış havası verilir. Ama görüş bitip demir kapılar bir bir ardından kapanınca, koğuşa dönünce durum yüz seksen derece değişir. Moral bozulur, sigaralar yakılır. Bahçede volta atma faslı başlar. İşte mahkum psikolojisi böyle bir şey dostlar!

Gelelim gerçek konumuza: Değerli dostlar! CHP'nin, ADD'nin, ÇYDD'nin misyonu mu bitti? Yoksa toplum mu dönüştürüldü? Kırk sekiz yıllık CHP üyesiyim. Güzel ülkemin CHP iktidarına tarihinde hiç olmadığı kadar ihtiyacı var. Bunu biliyorum. Ha, aynı zamanda ADD'nin de üyesiyim. Bu kurumların Alanya'daki etkinliklerine elimden geldiği kadar katılıyorum. Daha eskiye gitmeden hemen belirteyim ki son altı aydır CHP İlçe binasına haftada en az dört kez gün gitmekteyim.

Alanya Ticaret Odası'nda yapılan CHP'nin genişletilmiş divan kuruluna katıldım. Erkenden gittim. Elli kişilik bir grup vardı. Dört gün önce gittiğim 10 Kasım Atatürk'ü anma gününe ise 08.45'te gittim. Aşağı yukarı yine aynı kişiler oradaydı. Saat 12.00 sıralarında da partime uğradım. Bu kez sayı azalmıştı ama yine aynı yüzler vardı. 14.15'te ALTSO salonunda ADD'nin düzenlediği kompozisyon yarışmasında ödül alan çocuklar için düzenlenen törene katıldım. Yine aynı elli kişilik o gurup. Aynı gün ÇYDD'nin kermesi varmış. Katılamadım, çünkü duymamıştım. Duysaydım ona da katılırdım. Belki de orada da aynı kişiler vardı.

Bu etkinliklerin sosyal medyada resimleri yayınlandı. Dikkat ettim, yine aynı kişiler görünüyor. Arkadaş bu iş Alanya'ya özgü bir şey mi? Biri bana açıklasın. Yoksa genel bir durum mu? Bu kurumların savunduğu değerler değer olmaktan çıktı mı? Çağdaşlık, laiklik, demokratlık birileri tarafından garanti altına alındı da benim mi haberim yok?! Yahu ekmeğin 10 liraya dayandığı, hayat pahalılığı, işsizlik yalan mı? Alanya halkının bu teveccühü nedendir?

Evet arkadaşlar, konunun başlığı 'SOL YANIM'dı. Benim SOL YANIM ağrıyor.

Hoşça kalınız, yine de SOL'da kalınız.