Sevgili dostlar!

05.11.202 günü ALTSO'nın seçim günüydü. Üç aday yarıştı.  İkisi benim gibi Alanya'nın köylerinden gelmiş, burada iş yapmış ve para kazanmış kişiler. Üçüncü kişi de Antep'ten gelerek burada iş yapmış ve para kazanmış bir kişi. Ne kadar kazanmışlar, nasıl kazanmışlar diye sorgulamıyorum. Ticarette şansın ve yeteneğin önemli olduğunu biliyorum. Aslında kafama takılan şu iki şeyi yazmak istiyorum:

1- Bu odalar neden var? Ne işe yarıyorlar? Üyelerine ne faydaları var? 38 yıllık esnafım, ALTSO'na da kayıtlı üyeyim. Hiç faydasını görmedim. Bilmem gören var mı? Tam tersine engel olduğunu gördüm. Örnek mi istiyorsunuz? Alın size örnek:

Bazı dönemlerde hükümetler esnafa düşük faizli, kolay ödemeli krediler verir. Bankaya başvurusun. Banka ODA'dan bazı evraklar ister. Hatta TC numaran onlarda kayıtlı olduğu halde onu da ister. Faaliyet raporu ister. O da vardır ellerinde. Her ay mali müşaviriniz vergi dairesine bildirimde bulunduğu halde onu da ister. Ne hikmetse illaki ODA'dan ister. Zorunlu olarak ODA'ya gidersiniz, o da bu fırsatı değerlendirir. Kaç yıllık aidat borcunuz varsa onu ödemenizi ister. Esnaf sicilden kağıt ister. Sicil size borcunuzun miktarını çıkarır. Aslında o da bankanın bilgisayarında gözükür. Bir çekiniz veya bir senediniz küçük bir damga yediyse ağzınızla kuş tutsanız da kredi alamazsınız. Zaten alacağınız kredinin yarısını ODA ile sicile ödemiş olursunuz. Çünkü ikisi arasında kıstırılmış durumdasınız. Ayrıda banka 'Al, buyur' demiyor ki! İki tane sicili temiz kefil, bir de tapu istiyor. Sicili temiz esnaf bulabilmek için koştur babam koştur. Diyelim ki hepsnini tamamladınız, krediyi aldın; bir de bakıyorsunuz ki kredinin üçte biri ancak elinizde kalmış. Bilmem anlatabildim mi dostlar?!

Bütün bunlar karşısında ben de diyorum ki odalar esnafın sırtında bir kambur, ayağında bir pranga. Bir küçük faydası var; o da üç beş kişi istihdam ediyor.

Bir de buralara seçilenler nedense hiç o koltuğu bırakmıyor. Örnek mi istiyorsunuz? İşte Bendevi Palandöken, işte Rifat Hisarcıklıoğlu!

2- Adayların seçilmek için yaptıkları masraf. İkincisi de bu. O giydirilen arçlarla, asılan panlartlarla, flamalarla, konvoylarla okul bile yapılır. Örneğin benim iş yerime yakın bir tane seçim ofisi vardı. Orada lokanta gibi aylarca yemekler pişti, çaylar, kahveler, çerezler dağıtıldı. Yani yiyen içen belirsiz.

Diyelim ki belediyeler için yapılan masrafların geri dönüşü var. Hele de iktidar partisinin belediyesi ise bu geri dönüş iki senede bile olur. Peki bu ODA seçimlerinde yapılan harcamalar nasıl geri döner? Buranın geliri üye aidatları ve harçlardan ibaret. Başka bir geliri varsa da, ben bilmiyorsam, bilen biri söylesin. Hatta bu gelirlerin bir kısmı Antalya'ya, bir kısmı da Ankara'ya gönderilir.

Bunların hepsi zeki ve başarılı insanlar. Alanya çapında iş yapıyorlar, mafya da değiller. Şimdi kimse bana 'ben ülkemi seviyorum! Onun için bu kadar masraf ederek buralara seçildim!' demesin. Bunu yiyecek ladar saf değilim. Bunlar gibi büyük paralar kazanamasam da 38 yıldır yıkılmadım, ayaktayım.

Şimdi merak ediyorum: Bu devasa masrafların geri dönüşü nasıl olacak?

Hoşça kalınız!