Ayıplıyorum, ayıplıyorum, ayıplıyorum!

Evet değerli dostlar, 'Neyi ayıplıyorsun Şakir Çintaş?' dediğinizi duyar gibiyim. Açıklayayım.

Türkiye Cumhuriyetinde yaşayıp, bu coğrafyanın kültürüyle yetişip, ahmakla aynı anlama gelen salak, aptal, geri zekalı gibi sözcükleri bir gün içinde kullanan kaç kişi vardır? Ya da tersinden düşünelim: 85 milyon nüfusun içinde bu sözcükleri kullanmayan kaç kişi vardır? Ekrem İmamoğlu'na ceza vermek için yargıyı kullanan iktidar sahipleri, iddianame hazırlayan Cumhuriyet Savcısı, ceza veren yargıç da dahil, 14 Aralıktan beri birkaç kere kullanmışlardır?  Yani bu bir kavga nedeni olamaz. Kavgacı olan bana bile biri 'ahmak' dese, 'sensin ahmak' der geçerim. Gazeteciler İmamoğlu'na 'bakan size ahmak dedi' demişler; o da 'ahmak odur' anlamında bir cümle kurmuş. Gazeteciler sormasa bu cümle kurulmayacak, bu iş de buralara kadar gelmeyecekti.

Değerli dostlar, her şeyin kendi içinde bir şerefi vardır. Nasıl mı? İşte şöyle!

Yeri gelmişken bir küçük anekdot aktarmak isterim: Beni tanıyanlar bilir; ömrümün ciddi bir kısmı cezaevinde geçti. 80'li yıllarda Alanya Mahpushanesi şimdiki Adliye'nin olduğu yerdeydi. Küçük olduğu için de herkesi ayrı ayrı koğuşlarda tutamıyorlardı. Karışık yatıyorduk. Yani bir koğuşta hırsız da vardı, başka suçlu da. Hırsızların içinden birisi kadın iç çamaşırı çalmakla meşhurdu. Nerede asılı bir kadın çamaşırı görse dayamıyor, çalıyor. İki üç hafta yatıyor sonra dışarı çıkıyor. Kısa süre sonra aynı suçtan yine içeri alınıyordu. Öbür hırsızların ağırına gitti. 'Ulan hırsızlığın da bir şerefi var, sen hırsızlığın yüz karasısın' deyip bunu koğuşun bir köşesinde adam akıllı benzettiler. Bunu çok yerde anlattım. Şimdi köşeme de taşıyorum ki herkes duysun.

Rakibinizi İmamoğlu'nu saha dışına çıkarmak istiyorsanız, bayağı bir suç yükleyin. Çünkü suçun da, cezanın da bir şerefi var. Bu durumda 'ahmak'tan yola çıkıp böyle bir ceza vermenin kendisi ahmakçadır. İnsan hayatını basite almak ahmakçadır. Hele de rakipleri de aynı yoldan geçmişse durum daha da vahimdir. Artık Türkiye'nin önündeki 50 yılı belirleyecek bir lider doğmuştur. Bu liderin adı da hiç kuşku yok ki Ekrem İmamoğlu'dur.

Evet değerli dostlar! Bir ahmak sözcüğünden suçlu çıkarmaya kalkarsanız iddia ediyorum ki 85 milyonu içeri atmanız gerekir. Ünlü bilim insanı Albert Einstein'in de dediği gibi 'Hep aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemek aptallıktır.' Hani ünlü müzisyen Ahmet Kaya da demişti ya 'Nereden baksan aptallık! Nereden baksan ahmakça!'

Bir de 'Meral hanım şöyle istemiş de! Kılıçtaroğlu böyleymiş de! Kardeşim yargıç değişikliğini kim yaptı? Ceza vermek istemeyen yargıcı sürgüne gönder, ceza verecek olanı onun yerine getir, sonra da otur senaryo üret! Bence bu da ahmakça.

Hoşça kalınız! Dostça kalınız!