Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Alanya Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Toksöz, PKK'nın son günlerdeki "silah bırakma" tartışmaları ve örgütün geleceği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Toksöz, PKK'nın kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evreleri ve uluslararası güçlerle olan ilişkilerini detaylı bir şekilde analiz ederek, örgütün tamamen ortadan kalktığına dair iddialara şüpheyle yaklaştı.
PKK'NIN TARİHSEL SÜRECİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLERİ
Mustafa Toksöz, PKK'nın 1977 yılında Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi'nin (TDKP) bölünmesiyle kurulduğunu ve kuruluşundan itibaren silahlı mücadeleyi ve bağımsızlığı esas aldığını vurguladı. Örgütün temel amacının Türkiye'nin güneydoğu bölgesini de içine alan "Bağımsız Birleşik Kürdistan Devleti" kurmak olduğunu belirtti. Toksöz, PKK lider kadrosunun 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi öncesi Suriye'ye geçiş yaparak yakalanmaktan kurtulmasının ve Şam yönetiminin desteğiyle faaliyetlerini sürdürmesinin örgütün devamlılığında önemli rol oynadığını ifade etti.
ABDULLAH ÖCALAN'IN TESLİM EDİLMESİ VE SONRASI
Öcalan'ın 1999 yılında Türkiye'ye teslim edilmesinin arkasındaki nedenlere değinen Toksöz, bu durumun ABD ve İsrail'in çıkarlarına uygun olduğunu savundu. Barzani liderliğindeki Irak kuzeyindeki Kürt yönetiminin PKK üzerinde otorite kurmasının küresel güçlerin menfaatlerine daha uygun olduğunu belirten Toksöz, Öcalan'ın Şam'dan ayrılmasından itibaren PKK'nın küresel güçlerin Ortadoğu'daki rolünü oynadığını iddia etti.
Toksöz, Irak'ın 2003'te ABD tarafından işgali sonrası PKK'nın askeri faaliyetlerini 1999'dan beri durdurarak İran'a karşı faaliyet gösteren PJAK (türev PKK) terör grubunu kurduğunu söyledi. Ayrıca ABD'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak Kuzey'inde PKK'ya karşı operasyon geliştirmesini engellediğini, "Çuval hadisesi" ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin istihbarat imkanlarına darbe vurulduğunu ve kara harekatlarının siyasi yöntemlerle engellendiğini öne sürdü. Bu süreçte Türkiye'de PKK terörünün tırmandığına dikkat çekti.
ARAP BAHARI VE SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Arap Baharı'nın Suriye'de yarattığı istikrarsızlık ortamını fırsat bilen Barzani'nin Suriye'deki Kürt gruplarını Erbil'de toplayarak PYD çatısı altında birleştirdiğini belirten Toksöz, PYD'nin Esad sonrası Suriye'nin en zengin yeraltı kaynaklarına sahip bölgesini kontrol eden bir federatif ortak haline geldiğini ve güvenliğinin ABD ve İsrail tarafından sağlandığını ifade etti.
"II. AÇILIM SÜRECİ" VE MUSTAFA TOKSÖZ'ÜN ENDİŞELERİ
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a yönelik "örgütü lağvetmesi koşuluyla, 'Umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması'" çağrısını hatırlatan Toksöz, Öcalan'ın mektupla PKK'nın kendisini feshetmesini istediğini ve 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde toplanan PKK kongresinin de örgütü feshettiğinin duyurulduğunu aktardı. Son olarak, 11 Temmuz 2025 tarihinde bir grup PKK'lı teröristin Irak'ın Süleymaniye kenti yakınlarında silahlarını yaktıklarına dair görüntülerin kamuoyuna servis edildiğine dikkat çekti.
Ancak Toksöz, tüm bu gelişmelere rağmen PKK'nın ABD ve İsrail tarafından kullanım süresinin henüz bitmediği kanaatinde olduğunu dile getirdi. Toksöz, örgütün kendisini Suriye'de YPG içinde, İran'da PJAK içinde ve Irak'ta Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi içinde devam ettireceğini belirtti. Bu durumun, PKK'nın asıl amacı olan "birleşik Kürdistan emeli" için bir aşama olmadığını iddia etmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Mustafa Toksöz, sürecin şeffaflıktan uzak bir şekilde idare edildiğini ve AKP iktidarının muhataplarına ne gibi sözler verdiğinin kamuoyu tarafından bilinmediğini ifade etti. Ayrıca, uluslararası ilişkilerinde orantısız güç kullanan ABD ve İsrail'e karşı Türkiye'nin bir taahhüde girip girmediğine dair bir bilgi olmadığını belirtti. Toksöz, beklentilerinin Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkelerine, özellikle üniter devlet yapısına halel getirecek bir oldu bittiye izin verilmemesi olduğunu sözlerine ekledi.
