BEŞİKTAŞ’ın bu şampiyonluğu bir değil, birçok öykü barındırıyor. Ben renklerle anlatayım istedim.

Siyah renk hem asaleti hem de karamsarlığı temsil eder. Beyaz ise aydınlığı, saflığı ve temizliği temsil eder..

Beşiktaş, formasının siyahında ki gibi karamsar bir tablo ile sezona başladı.

Sezon başında Şampiyonlar Ligi ön elemesine hazırsızlık yakalanmıştı. Forvet yok, stoper yok, kanat yok. Kısaca hiç bir şey yok. Üstelik as 11 oyuncusundan 8'i gitmişti. Kale 19 yaşında ki Ersin ile 23 yaşındaki Utku’ya kalmış. Sol bekte ise alt yapıdan alınan Rıdvan ile N’Skala var.

Beşiktaş sezon başında taraftarlarını ve spor kamuoyunu karamsarlığa itmişti. Maçlar başlayınca gelen transferlerin hiç biri kendi takımlarında uzun yıllar11 görmemişti. Örneğin Gezzal 2 yıl kadroya girememiş, takımı 25 kişilik aday kadroda düşünülmüyordu. Abubakar sakat mı değil mi belirsizliği ve uzun zamandır takımında forma giymemesi. Rosier sakatlık geçirmiş ve yine fazla forma şansı bulmamıştı.

Peki, hepsi bu kadar mıydı?

 Elbette değil. Elden çıkarılmak istenen ama başka takıma gitmek istemeyen oyuncular teknik kadronun uykusunu kaçırıyordu.

Sezon başında ihtarlar, Vida, Ljajic gibi oyunculardan uzun süre verim alamamış bir takım haline gelmiş. Hacizler, ekonomi krizler ile boğuşuyordu.

Ligin bay geçilen 5. haftasında takım bir anda kendini 18. sırada buldu. Ligin 9. Haftasına kadar istikrarsız durum devam etti.

Ligin 9. Haftasında Sergen Yalçın ve öğrencileri zorlu dönemeç olan Başakşehir, Fenerbahçe ve Kasımpaşa maçlarını güzel futbolla alınca herkesin dikkati bir anda Beşiktaş’a çevrildi. Arada alınan Alanyaspor mağlubiyeti sonrası 5 maçlık galibiyet serisi Beşiktaş’ın beyaz sayfasına düşmeye başladı. Çünkü bu serinin 4. maçı sonunda Beşiktaş liderliği eline geçirmişti. Hatay beraberliği sonrası Galatasaray, Karagümrük ve Göztepe galibiyetleri ile Beşiktaş ilk yarıyı da lider bitirdi.

İkinci yarının ilk maçında güzel futbola rağmen Trabzonspor’a evinde yenilince liderliği 29. Haftaya kadar ezeli rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray’a emanet etti. 29. hafta da teslim aldığı liderliği bir daha bırakmadı ve sezon sonuna kadar götürdü.

Bu beyaz sayfaların olduğu bölümlere zaman zaman siyahlıklar düşmedi değil.

Cenk Tosun, Oğuzhan, Aboubakar ve Hasic sezonu peşpeşe kapattılar.

Töre 1 maç var 5 maç yok haline dönmüş vaziyetteydi!

Dorukhan problemi sürerken üzerine Montero’nun sakatlığı eklendi! Bunlar yetmezmiş gibi en formda isimlerden Rıdvan Yılmaz 1 ay gibi uzun bir süre sahalardan uzak kaldı!

Takım sendeleyince herkes Beşiktaş’ın şampiyon olmasının zor olduğunu söylemeye başladı.

İşte o zaman Beşiktaş’ın teknik direktörü Ali Rıza Sergen YALÇIN BEY sahneye çıktı ve tarihi ayarını verdi;

“Sahada 11 futbolcumuz forma giyiyorsa eksik değiliz.” Bu açıklama oldukça anlamlı bir açıklamadır. Takımın en önemli oyuncusu görülen bir oyuncu bile eksikken her teknik adam ve yorumcular eksik oyunculardan bahsederken, Sergen YALÇIN adeta futbolun bu tabusunu tuzla buz etti.

 Hücum oyuncuları eksikken ve Larin forvet oynayamaz denildiği bir süreçte Hatayspor’u sezonun en farklı skoru ile yenerek taraftarlara güven aşıladı.

Sezonun sonlarına doğru peşpeşe alınan Galatasaray ve Karagümrük mağlubiyetlerine rağmen son maçta deplasmanda Göztepe’yi yenip, İzmir’in dağlarına ŞAMPİYONLUK çiçeklerini ekerek bütün ülkeye futbolun bahaneler arkasına sığınılan bir oyun olmadığını haykırdı.

Beşiktaş bu sezon siyahı da beyazı da sonuna kadar yaşadı. Sezon başında hiçbirimizin şampiyonluk şansı vermediğimiz bu ekip adeta destan yazarcasına dayanışma, güven, arkadaşlık, sorumluluk, yardımlaşma gibi bütün güzellikleri Ali Rıza Sergen YALÇIN liderliğinde göstererek ŞAMPİYON oldu.

Bu şampiyon benim yaşamım boyunca gördüğüm en anlamlı ve önemli şampiyonluk. Onun için başta teknik direktör Ali Rıza Sergen YALÇIN BEY’i, sonra da futbolcuları, teknik ekibi, yönetimi, taraftarları kutluyorum.

Bu takımda Cenk, Abubakar, Oğuzhan, Gökhan Töre, Utku, Atiba, Necip, Dorukhan ve Larin dışındaki bütün oyuncular Beşiktaş forması ile ilk şampiyonluklarını yaşadılar.

Bundan sonrada beyaz sayfalarınızın hiç kararmasını diliyorum.

TEBRİKLER ALİ RIZA SERGEN YALÇIN, TEBRİKLER SİYAH, BEYAZ SEVDALISI BÜYÜK BEŞİKTAŞ TARAFTARI!