Tam 29 yıl önce bugün İnsanlık tarihine kara bir leke düştü.

Hocalı ’da resmi rakamlara göre 83'ü çocuk, 106'sı kadın olmak üzere 613 Azerbaycan Türk’ü, Ermeniler tarafından işkence yapılarak vahşice katledildi. Ardından topluca yakıldı.

Hocalı katliamının üzerinden geçen 29 yıla rağmen gerek Azerbaycanlıların gerek bizim kalbimizde acısı tazeliğini koruyor.

***

Hankendi şehrini ele geçiren Ermenilerin bir sonraki hedefi yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı Kasabası oldu.

Bölgenin etrafındaki bütün köyleri işgal edip yolları kapatan Ermeniler, kasabanın diğer illerle kara yolu bağlantısını kesti.

25 Şubat 1992'den itibaren Hocalı ‘ya üç koldan saldıran Ermeniler, Sovyet Kızılordusu’nun 366'ıncı Motorize Alayı'nın bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu.

Saldırıdan bir gün sonra ise "Hocalı Katliamı" vuku buldu.

***

Sözde soykırım iddialarıyla yıllardır Türkiye'yi suçlayan Ermeniler; Hocalı ‘da çocuk, kadın, ihtiyar, genç ayrımı yapmadan katliam gerçekleştirdiler. Soykırımın en vahşisini, en barbarcasını yaptılar.

İster katliam deyin ister soykırım deyin ister vandallık deyin ama hayvanlık demeyin.

Vahşi bir hayvan, bir insana saldırsa bu kadar vahşileşemez. İnsanları işkence yaparak katlettiler, ardından da cayır cayır yaktılar.

Yapılan otopsi ve incelemelerde cesetlerin birçoğunun insanlık dışı muameleye maruz kaldığı ve işkence görerek öldürüldüğü anlaşıldı.

***

Aralarında Ermeni gazetecilerin de bulunduğu yabancı basın mensupları, katledilenlerin kafa derilerinin yüzüldüğünü, gözlerinin oyulduğunu ve birçoğunun başının kesildiğini aktardı.

Lübnan uyruklu Ermeni bir gazeteci olan Daud Kheriyan, “for the sake of cross” (haçın hatırı için) isimli kitabında (sayfa: 62-63)  Hocalı’daki vahşeti şöyle anlatıyor:

“Cesetleri kamyonlarla getirip çukura doldurdular. Kiminin kafası kesilmiş, kiminin derisi soyulmuştu. Cesetlerin içinde 10 yaşlarında hala nefes alan yaralı bir kız çocuğu vardı. Onu da cesetlerin üstüne çukura attılar ve ateşe verdiler. Benim bunları engellemek için elimden gelen hiçbir şey yoktu. Oradan ayrılıp Şuşa’ya gittim. Bugün bile o kız çocuğu gözümün önünden gitmiyor.”

Bu ne hunharlıktır?

Bu ne barbarlıktır?

Bu nasıl bir düşmanlıktır?

Benim bu vahşilere söyleyebilecek bir tek cümlem var:

“Size insan diyenin yüzüne tüküreyim!”

O kadar…

***

68 kadın ve 28 çocuğun da bulunduğu 150 esirden ise bir daha hiç haber alınamadı.

Halâ kayıplar…

Ermeni makamları da esirlerin akıbetiyle ilgili bugüne kadar herhangi bir açıklama yapmadı.

“Zalimin zulmü mazlumadır.

Mazlumun ahı zalime,

Niyazı Allah’adır.

Gören, duyan, işiten,

Hesabını soracak olan

Bir yüce el, bir yüce kudret

Elbet vardır.”

Ermeni canilerin katlettiği Hocalı kurbanlarına Allah’tan rahmet, Azerbaycan Türk halkına başsağlığı dilerim.