Belediye parti grup sözcülerinin sorularını da yanıtlayan Başkan Özçelik, geçtiğimiz günlerde çıkan yangınla ilgili açıklama yaparak, “Grup sözcülerinin konuşmalarını kim hazırladı bilmiyorum ama önce şunu bilmeleri gerekiyor. Bir yeriniz var ve bir inşaat yapacaksanız, Belediyeye gelerek müracaat edersiniz. Size bir imar durumu verilir, o duruma göre bir proje çalışırsınız ve Alanya Belediyesi’ne gelir müracaat edersiniz. O projeye bir ruhsat verilir ve siz inşaatınıza başlar, devam edersiniz. Bitirdiğinizde, her şeyi tamam olduğunda, Alanya Belediyesi’ne gelirsiniz, ‘ben inşaatı bitirdim, iskan istiyorum’ dersiniz. Bu firma 2023’ün nedense 29 Aralık tarihinde ‘ben bitirdim’ demiş. Bu işleri hepiniz biliyorsunuz ki, bir sebepten dolayı 29 olur. Buraya gelmiş, parasını yatırmış ama hala belediyenin içerisinde buranın sıkıntılı olduğunu bilenler varmış ki iskanı verilmemiş. İskan verilmeyen bir yere proje tadilatını yapıp yeniden Belediyeye sunmadığınız takdirde hali hazırdaki projeniz geçerlidir ve o proje ile devam edersiniz. Bizim geldiğimiz dönem içerisinde burası otel olarak işletilmemiştir. Buraya benim dönemimde herhangi yazılı çizili izin verilmemiştir. Yapılan bir ihbar üzerine buraya gidildiğinde ve ‘burada insanlar kalıyor’ diye ihbar geldiğinde bize dilekçe vererek, ‘ben devam eden konaklama faaliyetlerine son veriyorum’ denmiştir. ‘Niye yapıyorsunuz’ dediğimizde, ‘onu bana değil Turizm Bakanlığı’na soracaksınız’ denmiştir. Turizm Bakanlığı burada konaklama ile ilgili Turizm Yetki Belgesi vermiş. Dolayısıyla Belediyenin sözünün geçmediği bir ortamda Rusya ve Ukrayna savaşından gelen insanlara bu belge ile kiralama yapılmış. Az önce başında söylediğim süreç bilinir ve o izni bizim değil Turizm Bakanlığı’nın verdiği bilinirse, bizim hiçbir dahilimiz olmadığını söyleyebilirim. Oraya bugün, yarın yeniden kontrole gidilecek ve gerekli uygulama da yapılacaktır” diye konuştu.
BAŞKAN ÖZÇELİK: CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Belediye’nin önceki dönemi ile ilgili yapılan incelemelerin devam ettiğini ve konuyla ilgili biten bir dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildiğini belirten Başkan Özçelik, “Daha önce büyük gemilerin tornistanı yavaş olur demiştim. O gemilerin küçük olanı limana yanaştı. Gerek seçim döneminde gerekse belediye başkanlığı görevine başladıktan sonra Alanya Belediyesi’nin iş ve işlemlerinin üçüncü bir göz tarafından kontrol edileceğini söylemiştik. Bu süreçte doğrudan satın almalar ve ihalelerle ilgili incelemeler halen devam etmektedir. İncelemesi yüzde 100 tamamlanan ilk dosyada gerek ihale mevzuatına uyulmadığı gerekse Alanya Belediyesi’nin zarara uğratıldığı düşünülerek bir dosya hazırlatılmış ve Cumhuriyet Başsavacılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca Belediyemiz içerisinde de idari kovuşturma açılmıştır. İncelemelerimizin devam ettiğini ve ilerleyen dönemde de bilgi vereceğimizi söyleyebilirim. Ancak savcılığa itikal ettiği için detay veremiyoruz. Cuma Pazarı gemisi ise bunun 8-10 katı diyebilirim” dedi.
TURUNCU BAYRAK UYGULAMASI YERİNE ULUSLARARASI YENİ BİR UYGULAMAYA GEÇİLDİ
Yeni bir uygulama ile ilgili bilgilendirmede bulunan Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Servet Ünlü ise, “Belediyemizin 2004 yılından beri uyguladığı Turuncu Bayrak uygulaması vardı. Aynı zamanda da Mutfak Mirası diye İsveç merkezli bir firmanın geliştirdiği bir sistem, 2014 yılından beri uygulanıyordu. Turuncu Bayrak uygulaması 2004 yılında benim de kısmen içinde bulunduğum bir süreçte Alanya’daki yeme içme yerlerindeki hijyen uygulamalarının yaygınlaştırılması ve gelişmesi ile ilgili bir uygulamaydı. Hijyenik işletme diye anılıyordu ilk başta. Fakat biz böyle durumun işletmelerde seçicilik ya da ayrıcalık değil, olmazsa olmaz bir kural haline gelmesini istiyoruz. Dolayısıyla Turuncu Bayrak uygulaması anlamını yitirdi. Zaten lokal bir uygulama olduğu için bir bilinirliği yoktu. Biz bunun uluslararası geçerliliği olan restoranların seviyesine yükseltecek bir uygulama arayışındayken, zaten üyesi bulunduğumuz Mutfak Mirası uygulamasının yeni bir versiyona geçtiğini duyduk. Artık sistem sadece tarihi ve yöresel ürünleri değil çevreye duyarlılık, sürdürülebilirlik gibi kriterleri içine alan bir sisteme evrildi. Biz de Turuncu Bayrağı artık sonlandırarak bu sistem üzerinden uluslararası bir şekilde yürüteceğiz. Bu sisteme dahil olacak işletmeler; restoranlar, kafeler, oteller catering firmaları, yerel gıda üreticileri, yiyecek işletmeciler, parkende gıda satıcıları, toptancılar. Katılım için ise; hijyen ve gıda standartlarına uygun olmak, yöresel sürdürülebilir ürünleri kullanmak, atıksız mutfak uygulamalarını benimsemek, enerji ve su tasarrufu sağlayan uygulamalara sahip olmak, topluma katkı sağlayan eğitim ve bilinçlendirme projelerine dahil olmak gibi standartları yükselten bir uygulama. Önce yerel denetçiler eğitilecek ve ilk 25 firma ücretsiz olarak yapılacak, daha sonra giriş ücreti ve yıllık aidatlar yapılacak. Bunun firmalara avantajı ise uluslararası bilinir bir zincirin halkası olarak kendilerini geliştirecekler” dedi.