Sizlere şiirimizde ikinci yeni akımının öncülerinden, çağdaş edebiyatımızın çok değerli şairi Sezai Karakoç ve ünlü Mona Rosa şiirinden bahsetmek istiyorum.

     Maraş Lisesi'nden mezun olmuş taşralı, duyarlı, zeki ve mahcup genç Sezai, Ankara Üniversitesi Siyasi Bilgiler Fakültesinde eğitim görmektedir. Okulun en şımarık ve aldırmaz kızlarından birine, Muazzez'e âşık olur fakat ne Muazzez’e açılabilir ne de bir arkadaşına aşkından bahsedebilir.

     Muazzez’e olan aşkı gün geçtikçe içinde büyür, büyüdükçe ulaşılmaz bir hal alır. Sezai Karakoç, Muazzez’e her defasında açılmaya çalışır ama reddedileceğinden korktuğu için bir türlü açılamaz. Şair de olsa, serde erkeklik, yürekte Anadolu delikanlısının saf, temiz ürkekliği var.

     Sezai bir gün tüm cesaretini toplar ve Muazzez’e olan aşkını ilan eder. Sezai’nin korktuğu başına gelir. Muazzez, Sezai’nin teklifini reddeder. Sezai’nin içindeki aşk buna rağmen bitmez. Gerçi teklif etme konusu hala gizemini korumaktadır. Ne Sezai Karakoç ne de Muazzez Akkaya bugüne kadar konu hakkında konuşmamışlardır.

     Muazzez, yaz tatillerini Sakarya Geyve’deki yazlıklarında geçirir. Sezai de Muazzez’in yazlığının karşısındaki yazlıkta bahçıvan olarak işe başlar. Bu sayede Sezai, üniversite dışında yaz tatillerinde de Muazzez’i görme fırsatı yakalar. Sezai Karakoç, meşhur Mona Rosa adlı şiirini de burada kaleme alır.

     Üniversite biter, mezuniyet kutlamaları başlar. Sezai Karakoç da bu kutlamalarda şiir okumak için sahne alır. Sezai’nin gözleri Muazzez’i arar. Muazzez’in gözlerine bakarak Mona Rosa adlı şiirini okur. Şiir çok beğenilir ve Sezai’ye ardı ardına üç defa okuturlar.

     Muazzez şiirin kendisi için yazıldığını anlar. Anlayan sadece Muazzez’dir. Muazzez, Sezai’ye yaklaşır ve teklifin geçerli ise kabul ediyorum der. Tabi üstat, içinde büyüttüğü aşka karşılık bir de gurur büyütür. Muazzez’e “Senin aşkın artık bana yetişemez.” der ve “HAYIR” cevabını yapıştırır. Bu cevaptan sonra Muazzez yıkılır ve olduğu yere bayılır. Ertesi gün Muazzez’in intihar ettiği haberi yayılır. Tabi bu haber asılsızdır.

     Yıllar yıllar sonra Sezai Karakoç’un şiiri kimin için yazdığı fark edilir, şöyle ki; şiirde akrostiş vardır. Şiirin her kıtasının ilk harfleri teker teker yan yana yazıldığında MUAZZEZ AKKAYAM okunmaktadır. Şiirdeki bu sır, çok uzun bir süre sonra tesadüfen fark edilmiştir.

     Son olarak Sezai Karakoç, kalbinin kapılarını kilitlediğinden midir bilinmez, hiç evlenmemiştir. Muazzez Akkaya ise evlenip Amerika’ya yerleşmiştir.

Mona Roza

Mona Roza, siyah güller, ak güller

Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak

Kanadı kırık kuş merhamet ister

Ah, senin yüzünden kana batacak

Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar

Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa

Mona Roza, bugün bende bir hal var

Yağmur iğri iğri düşer toprağa

Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek

Mona Roza seni görmemeliyim

Bir bakışın ölmem için yetecek

Anla Mona Roza, ben bir deliyim

Açma pencereni perdeleri çek…

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi

Bende çıkar güneş aydınlığa

Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi

Seni hatırlatıyor her zaman bana

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

Bir mumun ardında bekleyen rüzgâr

Işıksız ruhumu sallar da durur

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin, ellerin ve parmakların

Bir nar çiçeğini eziyor gibi

Ellerinden belli oluyor bir kadın

Denizin dibinde geziyor gibi

Ellerin, ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Saat on ikidir söndü lambalar

Uyu da turnalar girsin rüyana

Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları

Konar bahçenin incirlerine

Kiminin rengi ak, kimisi sarı

Ahh! beni vursalar bir kuş yerine

Akşamları gelir incir kuşları

Ki ben Mona Roza bulurum seni

İncir kuşlarının bakışlarında

Hayatla doldurur bu boş yelkeni

O masum bakışlar su kenarında

Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Henüz dinlemedin benden türküler

Benim aşkım uymaz öyle her saza

En güzel şarkıyı bir kurşun söyler

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı

Dinle ve kabul et itirafımı

Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı

Alev alev sardı her tarafımı

Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Meyvalar sabırla olgunlaşırmış

Bir gün gözlerimin ta içine bak

Anlarsın ölüler niçin yaşarmış

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler o kokulu ten

Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne

Bir tüy ki can verir bir gülümsesen

Bir tüy ki kapalı gece ve güne

Altın bilezikler o kokulu ten

Mona Roza siyah güller, ak güller

Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak

Kanadı kırık kuş merhamet ister

Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!

Mona Roza siyah güller, ak güller