Beslenme, bireylerin büyüme ve gelişme potansiyellerine ulaşabilmeleri, hastalıklardan korunmaları ve kaliteli bir yaşam sürmeleri için temel bir gereksinimdir. Yanlış beslenme alışkanlıkları yerine doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılması, kronik hastalık riskinin azaltılmasında temel parametrelerden biridir.Bu nedenle çocukluk döneminden kazanılan beslenme alışkanlıkları büyük önem arz eder. Okul çağı büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu, çocukların ev dışına arkadaşlarıyla yemek yemeye başladıkları, yaşam boyu sürebilecek beslenme alışkanlıklarının büyük ölçüde oluştuğu bir dönemdir. Şişmanlık günümüzde; hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun en temel nedenlerinden biri de çocukluk çağındaki obezitedir. Obezite , vücutta yağ dokusunun yani yağ hücrelerinin çapının büyümesi (hipertrofi) ve yağ  hücre sayısındaki artış (hiperplazi) olarak tanımlanmaktadır. Çocukluk döneminde kilo artışıyla yağ hücrelerinin sayısı çoğalırken, belirli bir yaştan sonra yağ hücrelerinin hacmi artmaktadır. Yani yağ hücre sayımız, çocukluk dönemine dayanmaktadır. Çocukluk çağında başlayan şişmanlığın, erişkin yaşlarda devam ettiğine ilişkin birçok çalışma bulunmaktadır.  Çocukların ileride kilo problemi yaşamaması için sağlıklı beslenme eğitimi verilmeli veya bir profesyonelden yardım alınmalıdır.

SAĞLIKSIZ BESLENME OKUL BAŞARISINDA DA ETKİLİ!

Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerinin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okul devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur. Aileler çocuklarının yalnızca okul başarılarıyla değil onların büyüme ve gelişmelerini izleme ve sağlıklı beslenme davranışları geliştirmeleriyle de yakından ilgilenmeli ve kendi beslenme alışkanlıklarıyla da örnek olmalıdırlar.

BESLENME ÖNERİLERİ:

-Çocuklar küçüklüklerinden itibaren kahvaltı, öğle ve akşam öğünlerini tüketmeyi alışkanlık haline getirmeli.

-Gece uzun süren açlık sonrası, beynimizin ihtiyacı olan ilk enerji kaynağı kahvaltı öğünü ile sağlanmalıdır.Bu nedenle kahvaltı yapma alışkanlığı kazanması çok önemlidir.

-Öğünler televizyon, bilgisayar veya tablet karşısında değil aile ile birlikte masada yenmelidir.

-Büyüme, gelişmelerine ve en önemlisi kemik ve diş sağlıklarına  katkı sağlayacak olan süt ve süt ürünlerinin tüketimine önem verilmeli ve sevmiyor ise sevebileceği alternatifler üretilmelidir.

-Okulda kantinden tüketeceği hazır gıdalar yerine beslenme çantasına meyve,süt,kuruyemiş gibi ara öğünler konulmalıdır.

-Öğünleri çocuğunuzla beraber hazırlamanız  sağlıklı beslenme konusunda örnek olmanıza yardımcı olur.

-Yemek yemek istemediği durumlarda zorlayarak yedirmeyin.

- Günlük beslenmesi içerisinde besin çeşitliliği sağlanmalı, tüm besin gruplarına yer verilmelidir.

-Su içme alışkanlığını kazandırarak gazlı,şekerli içecekleri ve hazır meyve sularını  tüketmesini sınırlayın.