Balıkçı Barınağı ile ilgili devam eden çalışmalar ve görüşmeler hakkında da Meclis Üyelerini bilgilendiren Başkan Özçelik, “Su Ürünleri Kooperatifi, Bakanlıkla kira sözleşmesi yapma aşamasına gelindi. Biz başından beri görüşmelerde buraya Belediye’nin müdahil olabilmesini, daha kolay ve resmi olarak yönetilmesini talep etmiştik. Bununla ilgili Ankara’da bir defa Sayın Milletvekilimiz Mevlüt Çavuşoğlu’nun öncülüğünde geniş katılımlı bir toplantı yaptık. Bugünlerde bir sözleşme yapılması ve bizim istediğimiz kooperatif ile belediye arasında bir anlaşma yapılmasını istiyoruz. Parasal anlamda değil, yönetimsel anlamda oraya müdahil olmamız gerekiyor. Eğer bu olacak olursa partili partisiz Alanya’da herkes için problem olan o bölgeyi kurtaracağımıza inanıyorum. Buradaki tüm meclis üyesi arkadaşlarımızdan bu konuda bizlere destek vermesini istiyorum. Bir gün biz gideceğiz, Alanya kalacak. Bu anlaşma olur veya olmaz, Yatçılar Kooperatifi ve Balıkçılar Kooperatifleri ile görüşmeler yapmaya devam edeceğiz. Kaymakamlığın daveti ile önümüzdeki hafta yeni bir toplantı daha yapıp, yaz sezonunu belediyenin disiplini altına girilmesi konusunda anlaşacağımızı düşünüyoruz.” diye konuştu.

BAŞKAN ÖZÇELİK: ABDESTİMDEN ŞÜPHEM YOK

Başkan Hisarcıklıoğlu’ndan Eray Erdem’e sürpriz Başkan Hisarcıklıoğlu’ndan Eray Erdem’e sürpriz

Sapadere Kanyonu ve kanyonla ilgili çıkan haberlerle alakalı bir soruya yanıt veren Başkan Özçelik, “Ne duyduysanız gelin şahsi olarak sorun. Abdestimden şüphem olmadığı için her şeyi açık açık anlatırım. ‘Osman Tarık Özçelik 1 buçuk milyon para istemiş, telefon fırlatmış’ diye yayınlar yapıldı. Sayın Hüseyin Değirmenci, Başkan Yardımcımız Hasan Servet Ünlü ve muhtarlarımızın olduğu bir toplantı yaptık. O günkü toplantıyı tüm samimiyetimle anlatıyorum. Birisi arıyor ve toplantıda olduğumuz için meşgule atıyorum, sürekli tekrar arıyor. Bir, iki üç, dört ve beşincide artık sinirlendim attım telefonu. Ama bunu yazanlar, yayınlayanlar böyle yayınlamadı. İkinci konu ise ben öyle bir para istemedim. Biz köylere ziyarete gidiyor, orada insanlarla muhtarlara konuşuyoruz. Neticesinde bizlerden bir şeyler talep ediliyor. Bugün, göreve geldiğimiz güne göre iyi ama dört dörtlük bir ekonomimiz yok. Muhtarların isteği gerçekten acilse malzemeyi ben vereyim işçiliği siz yapın, imeceyle halledelim diyorum. Allah razı olsun hepsinden, bu memleket imeceyle gelişti. Bizim yollarımızın birçoğu imeceyle yapıldı. Vatandaşlarımız ve muhtarlarımız bunlara katılıyor. Akçatı Mahallesi’nde yerini açtık, malzemede verdik, 60’ın üzerinden insan orada çalıştı. Birisi 84 yaşındaydı ve “bu briketlerde benim emeğim olmazsa gözüm açık gider” dedi. Biz imeceyle bunları yapıyoruz. Sapadere’de de bir fırtına ve yağmur sonucu taşlar düştü ve bir yerler kırıldı. Sonra, bize orayı tahsis eden kurumdan bir yazı geldi. ‘Gerekli güvenlik önlemelerini alarak açılsın’ diye. Buraya daha önce de taş düştü, kırıldı ancak daha önce böyle bir yazı gelmemişti. Neden böyle bir yazı şimdi yazıldı bilmiyorum. Orayla ilgili görüştük, proje yaptık. Ama bir şey yapılmadan orayı açamam. İnsanların canını riske atmış oluruz. Bize mühendisler buldular ve statik hesaplar onaylandı. Sonra, hadi bakalım imece yapacağız dedik. Birçok şahidim var. En mühimi de Allah yukarıda. ‘Demiri biz iki gün içinde alacağız’ dediler. Demiri götürün indirin, biz de ihaleye işçilik olarak çıkalım, memleketin parası daha az harcansın dedik. Böyle konuştuk ama sağ olsunlar o arkadaşlarımız belli ki ölmeyecek ve öbür tarafta hesap vermeyecekler. Şimdi ihale süreci sürüyor. En hızlı şekilde orayı yapacak ve Alanya turizminin hizmetine sunacağız." dedi.