Çalışma Bakanlığı’nın hazırladığı çalışmaya göre, taşerona verilmeyen ‘asıl işler’ artık yasal olarak taşerona aktarılabilecek. Taşeron doktora imkan sağlanacak. Kadro umudu ise suya düştü. Hükümetin uzun zamandır gündemde tuttuğu taşeron işçisiyle ilgili düzenlemeden işçilere iyi haber çıkmadı. Tasarıyla ilgili çalışma son halini alırken, kamuoyuna yansıdığı gibi yeni düzenlemede taşeron işçisine kadro çıkmadı. Böylece bir kez daha, kamuda çalışan binlerce taşeron işçisinin kadro umudu suya düştü. Torba yasayla hayata geçirilmesi planlanan düzenlemeyle, kadro verilmediği gibi taşerona yaptırılacak işlerin sayısı ve çeşidi daha da artırılacak. 'ASIL İŞLER' TAŞERONA VERİLEBİLECEK Vatan'da yer alan habere göre; Mevcut yasada taşerona verilmesi yasaklanan ‘asıl işlerin’, artık yasal olarak da taşerona verilebilmesinin önü açılırken, taşeron doktor ve belediyecilere olanak sağlanacak. Örneğin bir hastanedeki asıl iş olan sağlık hizmetlerinin ya da belediyelerde asıl iş olan temizlik işlerinin de, taşeron işçilerine yaptırılmasının önünde bir engel kalmayacak. Böylece, örneğin hastanalerde asıl iş kapsamındaki sağlık hizmetleri ve belediyelerdeki asıl iş kapsamındaki belediye hizmetleri de hiçbir tartışmaya olanak tanımadan taşeron eliyle yaptırılabilecek. Geçen yıldan bu yana Çalışma Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı ve yüzbinlerce işçinin umutla beklediği tasarının en önemli özelliği, kimseye kadro vermeyecek olması. Yüzbinlerce işçiden hiçbirinin kadro talebi karşılık bulmadı. 600 bine yakın taşeron işçisi, özelleştirme mağduru olarak bilinen 23 bin 4-C ve Karayollarında çalışanlara kadro verilmiyor. İYİLEŞTİRME OLARAK ALGILANMAMALI Tasarının taşeron işçiler için çok sayıda yenilik ve iyileştirme getirdiği söylemlerine rağmen, uygulamada pek de böyle olmayacak. Halen uygulamada olan mevcut yasada, hangi işlerin taşerona verilemeyeceği açıkken, özellikle kamuda asıl işlerin de taşerona yaptırılmasının önüne geçilemiyor. Yeni düzenleme bunu düzeltmek yerine asıl işleri de taşerona açıyor. Yeni hazırlanan ‘Asıl iş taşerona verilemez’ şeklindeki açık hüküm kaldırılıyor. Böylece ‘asıl işlerin’ de yasal bir engel olmaksınız taşeron işçileye yaptırılabilmesi sağlanıyor. Bu noktada tasarıya, ‘asıl iş’ ve ‘yardımcı işlerin’ neler olduğu sıralanacak. 7 BİN İŞÇİNİN KAZANDIĞI DAVA GEÇERSİZ SAYILACAK Hazırlanan düzenlemeler arasında en tartışmalı bölüm Karayolları Genel Müdürlüğü’ne dava açan ve kazanan 7 bin taşeron işçisiyle ilgili olandı. Karayollarında yaklaşık 7 bin taşeron işçisi, yaptıkları işin aslında ‘asıl iş’ olduğunu, dolayısıyla taşeron işçi olarak değerlendirmenin yanlış olacağını iddia ederek dava açtı ve davayı kazandı. İş Mahkemeleri verdikleri kararlarda, Karayolları Genel Müdürlüğü ile taşeron işveren arasındaki sözleşme ilişkisini muvazaalı, yani bir anlamda anlaşmalı bulduğundan, işçilerin ilk işe girdikleri tarihten itibaren Karayolları işçisi olduklarına karar verildi. Kararlar, Yargıtay’da onanıp kesinleşti. Ancak hiçbir işçi kadroya geçirilmedi. Yeni düzenlemede taşerona yaptırılacak işlerin alanı genişletilecek ve böylece mevcut yasaya dayanılarak açılan ‘muvazaa’ davaları geçersiz hale getirilecek. KAMUDA ÇALIŞAN 661 BİN TAŞERON İŞÇİYE VERİLECEK KADRO ÇALIŞMALARI Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın taşeron işçi sistemini kaldırması gerektiğini söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bir süredir üzerinde çalıştığı taşeron işçi konusundaki düzenlemeye karşı olduklarını ifade etti. Taşeron işçi uygulamasının tamamen kaldırılmasının gerektiğine işaret eden Altay, "Son günlerde taşeron işçilere yeni hak ve genişletici düzenlemeler yapılacağı konuşulmaktadır. Taşeron işçiye ne kadar hak verilirse verilsin uygulamada sıkıntı olduktan sonra bu hakların bir önemi yoktur. Tazminat, fazla mesai, yıllık izin, sigorta gibi pek çok haklar zaten tüm işçilerin yasal hakkıdır. Ancak birçok şirket bunları uygulamadıktan sonra bu hakları tazelemenin veya genişletmenin bir önemi yoktur." dedi. ŞİRKET SAHİBİNE VERİLİYOR Taşeron işçilerin iş güvencesinin bulunmadığını ve her an kapı önüne bırakılma endişesiyle çalıştırıldıklarına dikkat çeken Altay, şöyle konuştu: "İşçiler işten çıkarılma korkusuyla hiç bir yere şikâyet edemediğinden, yeterli denetim de yapılamadığından, sorumluluğun yüklenici firmalara verilmesi de çözüm olmayacaktır. Düzenlemenin büyük çoğunluğunun kamuda çalışan taşeron işçilerinin üzerinde yoğunlaşması da, 450 bine yakın özel sektörde çalışan taşeron işçilerine yapılmış haksızlık ve bariz ayrımcılık olacaktır. Bugün taşeron sisteminde çalışanların büyük çoğunluğu açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya mecbur bırakılmışken, işçinin cebine girecek biraz fazla ücretin neden şirket sahiplerine verildiğini anlamak güçtür." KAŞİP'TEN TAŞERON İŞÇİYE KADRO BEKLENTİSİ Kamuda Çalışan Taşeron İşçiler Derneği (KAŞİP) Genel Başkanı Hakan Aydın, taşeron işçilerin mağdur edilmemesi gerektiğini kaydetti. KAŞİP Adıyaman Şubesi tarafından düzenlenen kahvaltılı basın toplantısına KAŞİP Genel Başkanı Hakan Aydın'da katıldı. Taşeron işçilerin durumunun konuşulduğu toplantıda, Genel Başkan Hakan Aydın, yıllardır yaşanan mağduriyetin giderilmesi gerektiğini aktardı. Aydın, "Taşeron işçiler örgütlenme çalışmalarımız devam ederken, taşeron işçiler için hükümet kanadının da bir takım açıklamaları oluyor. Taşeron işçiler ile ilgili son olarak yapmış oldukları açıklamada güvenlik ve temizlik işlerin dışında kalan işlerde kadrolu işçiler çalışacak, bunlar kadroya alınacak. Tabi bizim toplumumuz bunda bir kadro gelecek havasına kapıldı. Ama hayır bir tane kadronun dahi çalışması yok. Bunu açık ve net ifade ediyorum. Bir milyon taşeron işçisinden bir kişiye bile kadro çalışması yok. Fakat iyileştirme ile ilgili çalışma 2 yıldır devam etmektedir. Oda yılan hikayesine döndü. Bir an önce yapılması gerekmektedir. Hizmet alımının olmadığı yerlerde kadrolu işçi çalıştırılacak" dedi. HAKSIZ UYGULAMA Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: "Burada haksız bir uygulama vardır. İnsani vicdani ve hukuki olmayan bir uygulama vardır. Taşeron işçinin asıl talebi kadrodur; kadro spekülasyonları değildir. Bu anlamda çeşitli sorunlarla karşı karşıyadır. Taşeron işçileri olarak kamu şirket personelleri Edirne'den Ardahan'a her gün çok farklı sorunlar yaşıyorlar. Şuanda Adıyaman'ın Kahta ilçesinde 175 işçimizin işten çıkarılacak olması bir siyasi intikamdır. Ben belediye başkanımızın olumlu davranmasını bekliyorum. Kendisinin de böyle bir hataya düşeceğini zannetmiyorum." TAŞERON İŞÇİ DÜZENLEMESİNDE BAŞBAKAN DEVREDE Uzun süredir gündemde olan taşeronluk çalışması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devreye girdi. Başbakan Erdoğan’ın konuyla ilgili çekincesi olan işçi sendikalarına, “Ben de kamuda taşeronluğun bu noktaya gelmesinden rahatsızım. Merak etmeyin düzenleme yapacağız” mesajı verdiği öğrenildi. Taşeronlukla ilgili düzenlemelerin de yer aldığı torba kanunun bu yasama yılında yasalaştırılması hedefleniyor. Geçtiğimiz hafta çarşamba günü bürokratlardan oluşan danışma kurulunda konu görüşüldü, tüm kurumlar taşeronlukla ilgili temel sıkıntılarını anlattı. Taşeronlukla ilgili olarak bazı hak genişletici düzenlemeler tartışılırken, özellikle kamuda taşeron çalıştırma maliyeti artacağı gerekçesiyle bu düzenlemelere Maliye temkinli yaklaştı. Bürokratlar da, “Düzenlemeyle ilgili olarak tüm kurumlar itirazlarını dile getirdi, şu anda da paketin getireceği düzenlemeler hazmediliyor. Maliyet ve yeni haklar noktasında bürokraside bir orta nokta oluştu” bilgisini verdi. HAKLAR VERİLECEK AMA... Taşeron paketi, ücret, yıllık izin, kıdem tazminatı gibi konuları içeriyor. Buna göre taşeron çalışanların yıllık izinlerini kullanabilmesi yasal güvenceye alınacak. Ayrıca kıdem tazminatı hakkının da korunmasına yönelik düzenlemeler yapılacak, bunun için Kamu İhale Yasası değiştirilecek. Kamuda taşeronluğun en yaygın olarak kullanıldığı alanlarda yapılan ihalelerin birer yıllık olmasının, taşeron firma adına çalışanların kıdem tazminatına hak kazanmasının önünde engel olduğu belirtiliyor. Bu nedenle güvenlik, yemek hizmeti gibi ihalelerin 3’er yıllık sürelerle yapılabilmesine olanak sağlanacak bir yasa değişikliği yapılacak. Ayrıca taşeron çalışanlara maaş ödenmemesi durumunda, firmanın hakedişinden kesilerek maaşların kamu tarafından ödenmesi de sağlanacak. TAŞERONDA KAMU LİDER Temizlik 471 bin 442 Güvenlik 117 bin 541 Dağıtım 34 bin 621 Sağlık 16 bin 184 Toplam 585 bin 788 ÖZEL SEKTÖR İnşaat 318 bin 87 İmalat 63 bin 849 Madencilik 12 bin 606 Ulaştırma 10 bin 347 Diğer 10 bin 431 İdari hizmet 4 bin 146 Toplam 419 bin 466 Kaynak: hürriyet.com.tr TAŞERON SORUNLARI NASIL ÇÖZÜLECEK? Bakanlığın bir süredir taşeron işçilerin sorunlarını çözecek bir düzenleme üzerinde çalıştığını ve bunun sonuçlarının kamuoyunda merakla beklendiğini vurgulayan Arslan, şöyle konuştu: "Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yaptığımız görüşmede, taşeron işçilerle ilgili yürüttükleri çalışmalarının son aşamaya geldiğini ve çalışmanın en kısa sürede sosyal taraflarla paylaşılacağını söyledi. Sayın Bakan, çalışma neticesinde bazı yeni düzenlemelerin olabileceğinden bahsetti ama bu konuda ayrıntı vermedi. Bu konuda bizim taleplerimiz belli. Özellikle muvazaa kararlarının uygulanmasını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesine dokunulmamasını, yine aynı yasanın aynı maddesinin 8 ve 9. fıkralarının çıkartılmasını istiyoruz. Bunların dışında, ihale yasasında değişiklik yapılmasını,taşeron işçilerinin alt işveren işçi olarak mahkeme kararlarıyla sayılmayanların kadrolarının verilmesini, alt iş veren olarak kalacakların sendikal hakların sağlanıp, toplu sözleşme düzenine geçilmesini talep ediyoruz. Bu taleplerimizin her zaman arkasındayız. Dilerim bakanlık bu sorunun çözümü konusunda köklü bir değişikliğe gider ve kamuda çığırından çıkmış bu uygulamaya son verilir." TAŞERON İŞÇİLERE SENDİKAYA ÜYE OLMA DAVETİ Arslan, sendikalaşmanın taşeron işçilerin sorunlarının çözümüne önemli katkılar sağlayacağını belirterek, bu kapsamda Hizmet-İş'in kuruluşunun 35. yıl dönümünde "Sendika Seni Korur" ve "Hakkın Bize Emanet" temasıyla örgütlenme kampanyası başlattıklarını anımsattı. Örgütsüz yapıların sorunlarını etkin bir şekilde dile getirmekte ve sorunlar çözümüne yönelik muhatap bulmakta zorlandığına dikkati çeken Arslan, "Tümtaşeron işçilerini sendikalara üye olmaya, özellikle de Hak-İş'e bağlı sendikalara üye olmaya davet ediyorum. Çünkü taşeron işçilik konusundaki mücadelenin en etkili yolu sendikalardan geçiyor" dedi. Türk-İş'in 15 Şubat'ta Ankara'da yapılan taşeron işçiliği protesto mitingine kendilerinin de davet edildiğini belirten Arslan, mitingi taşeron sorunun çözümü açısında olumlu bulmakla birlikte, mitingin çağrısının olayın öznesi olan taşeron işçileri sendikal mücadeleye katacak nitelikte olmamasını eksiklik olarak gördüğünü söyledi. TAŞERON İŞÇİLERİN KADRO SORUNU TAŞERON SORUNLARI NASIL ÇÖZÜLECEK? Bakanlığın bir süredir taşeron işçilerin sorunlarını çözecek bir düzenleme üzerinde çalıştığını ve bunun sonuçlarının kamuoyunda merakla beklendiğini vurgulayan Arslan, şöyle konuştu: "Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yaptığımız görüşmede, taşeron işçilerle ilgili yürüttükleri çalışmalarının son aşamaya geldiğini ve çalışmanın en kısa sürede sosyal taraflarla paylaşılacağını söyledi. Sayın Bakan, çalışma neticesinde bazı yeni düzenlemelerin olabileceğinden bahsetti ama bu konuda ayrıntı vermedi. Bu konuda bizim taleplerimiz belli. Özellikle muvazaa kararlarının uygulanmasını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesine dokunulmamasını, yine aynı yasanın aynı maddesinin 8 ve 9. fıkralarının çıkartılmasını istiyoruz. Bunların dışında, ihale yasasında değişiklik yapılmasını, taşeron işçilerinin alt işveren işçi olarak mahkeme kararlarıyla sayılmayanların kadrolarının verilmesini, alt iş veren olarak kalacakların sendikal hakların sağlanıp, toplu sözleşme düzenine geçilmesini talep ediyoruz. Bu taleplerimizin her zaman arkasındayız. Dilerim bakanlık bu sorunun çözümü konusunda köklü bir değişikliğe gider ve kamuda çığırından çıkmış bu uygulamaya son verilir." TAŞERON İŞÇİLERE SENDİKAYA ÜYE OLMA DAVETİ Arslan, sendikalaşmanın taşeron işçilerin sorunlarının çözümüne önemli katkılar sağlayacağını belirterek, bu kapsamda Hizmet-İş'in kuruluşunun 35. yıl dönümünde "Sendika Seni Korur" ve "Hakkın Bize Emanet" temasıyla örgütlenme kampanyası başlattıklarını anımsattı. Örgütsüz yapıların sorunlarını etkin bir şekilde dile getirmekte ve sorunlar çözümüne yönelik muhatap bulmakta zorlandığına dikkati çeken Arslan, "Tüm taşeron işçilerini sendikalara üye olmaya, özellikle de Hak-İş'e bağlı sendikalara üye olmaya davet ediyorum. Çünkü taşeron işçilik konusundaki mücadelenin en etkili yolu sendikalardan geçiyor" dedi. Türk-İş'in 15 Şubat'ta Ankara'da yapılan taşeron işçiliği protesto mitingine kendilerinin de davet edildiğini belirten Arslan, mitingi taşeron sorunun çözümü açısında olumlu bulmakla birlikte, mitingin çağrısının olayın öznesi olan taşeron işçileri sendikal mücadeleye katacak nitelikte olmamasını eksiklik olarak gördüğünü söyledi.