Alanya'da yerleşik yabancılar onlardan şikayetçi. Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesince kentte yerleşik yaşayan yabancılara yönelik araştırmada, en çok esnaf tarafından kendilerine uygulanan farklı fiyat politikasından şikayet ettikleri ortaya çıktı Yerleşik yabancıların en çok şikayet ettiği konular arasında ülke vatandaşı olmayanların çalışma zorluğu yaşaması, yabancı dil bilen kamu görevlisinin azlığı, Türkçe bilmemekten kaynaklanan iletişim güçlükleri ve bürokratik işlemlerin uzun sürmesi bulunuyor. ALGI FARKLILIKLARI Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesinde görevli araştırma görevlileri Remziye Ekici, Aylin Kılıç ile Öğretim Görevlisi Şevket Yirik tarafından "Turizm bölgesinde yaşayan yerleşik yabancıların sosyokültürel problemlerine ilişkin algıları üzerine bir araştırma: Antalya örneği" başlıklı çalışma kapsamında, kent merkezindeki farklı ülkelerden 239 yerleşik yabancıya anket uygulandı. Araştırmayla ilgili AA muhabirine bilgi veren Yirik, çalışma ile Türkiye'de yaşayan yabancıların sosyal ve kültürel hayattaki sorunlarına ilişkin algı farklılıklarını tespit etmeyi amaçladıklarını anlattı. 11 BİN 955 KİŞİ ALANYA'DA YAŞIYOR Antalya Emniyet Müdürlüğü verilerine göre kentte 56 bin 204 yerleşik yabancının yaşadığına dikkati çeken Yirik, 36 bin 775 kişi ile en fazla il merkezi, 11 bin 955 kişi ile de Alanya'yı tercih ettiklerini bildirdi. Yirik, yerleşik yabancıların kıyı ilçelerinde yoğunlaştığını, yayla ilçelerinden Elmalı'da 2, Korkuteli'nde 3 kişinin yaşadığını, Akseki'de ise hiç yerleşik yabancı bulunmadığını ifade etti. YÜZDE 14,2'Sİ TÜRKÇE'Yİ ÇOK İYİ KONUŞUYOR Her yıl ortalama 10 bin yabancının Antalya'ya yerleştiğine işaret eden Yirik, araştırmaya katılan yerleşik yabancıların yüzde 20,5'inin Türkçe'sinin zayıf, yüzde 36'sının orta, yüzde 29,3'ünün iyi, yüzde 14,2'sinin ise çok iyi olduğunu dile getirdi. YİRİK, ŞÖYLE KONUŞTU "Yerleşik yabancıların yüzde 51,5'i yerleşmeden önce Antalya'ya 4 ve daha üzeri defa geldi. Yüzde 38,9'u en az 3 kez gelmiş. Yüzde 9,6'sı da hiç gelmemiş. Yerleşik yabancıların yüzde 44,7'si en az 5 yıldır kentte yaşarken, yüzde 31'i 6 ile 10 yıl arasında, yüzde 15,1'i 11 ile 15 yıl arasında, yüzde 7,1'i 16 ile 20 yıl arasında, yüzde 2,1'i ise 20 yıldan daha fazla süredir kentte yaşıyor." Çalışmayı Antalya Kültürlerarası Diyalog Derneği (AKDİM) aracılığıyla yaptıklarını söyleyen Yirik, araştırmaya katılanların yüzde 29,7'sinin Rus, yüzde 28,9'unun Almanlardan oluştuğunu belirtti. KAMU GÖREVLİLERİN AZLIĞI Araştırmaya katılanların yüzde 65,3'ünün kadın, yüzde 34,7'sinin ise erkek olduğuna dikkati çeken Yirik, yüzde 58,6'sının evli, yüzde 41,4'ünün ise bekar olduğunu kaydetti. Yerleşik yabancıların en çok kendilerine uygulanan farklı fiyat politikasından şikayet ettiğini vurgulayan Yirik, "Yerleşik yabancılar bunun yanı sıra yasal işlemlerin çok uzun ve yavaş ilerlemesi, ülke vatandaşı olmayanların çalışma zorluğu yaşaması, yabancı dil bilen kamu görevlisinin azlığı, ikamet izni almada zorluklar yaşamaları, resmi işlemlerde bürokratik zorluklar ve Türkçe bilmemekten kaynaklanan iletişim güçlüklerinden şikayetçi oldu" dedi. TRAFİK SİSTEMİ Tafik sistemi ve işleyişinden duyulan memnuniyetin kadın katılımcılarda daha yüksek olduğunun altını çizen Yirik, çevre ve gürültü kirliliğinden en çok şikayette bulunanların da yine kadınlar olduğunu ifade etti. İNGİLİZLER BELEDİYE HİZMETLERİNDEN ŞİKAYETÇİ Sosyokültürel sorunlara yönelik algı farklılıklarının katılımcıların milliyetine göre değiştiğini kaydeden Yirik, şöyle devam etti: "Azeriler, en çok yerleşik yabancılara uygulanan fiyat farkı ve resmi işlemlerde yaşanılan bürokratik zorluklardan, Ukraynalılar yasal işlemlerin çok uzun ve yavaş ilerlemesi ile çalışma zorluklarından, İngilizler iletişim güçlüğü ve belediye hizmetlerinden, Norveçliler toplumlar arası ilişkilerde aksaklıktan, Ruslar ise çevre kirliliğinden şikayet ediyor. Yerleşik yabancıların uyum ve toplumsal farklılıklara yönelik sorunları, kültürlerin birbirlerini anlamalarına yönelik etkinlikler ile aşılabilir. Bu tür etkinlikler, toplumda kişilerin birbirini anlamasına, birlikte yaşama kültürünün pekişmesine ve toplumda ötekileştirmenin önüne geçilmesine yardımcı olabilir." Yirik, dil sorunlarını çözmek için yabancılara yönelik dil kursları düzenlenebileceğini dile getirerek, belediyelerin İngilizce veya Almanca su faturaları ve bu dillerde anons yapmaları gibi uygulamaların artırılması gerektiğini sözlerine ekledi.