Meram, Takkeli dağın güney-doğu eteklerindeki vadiye kurulmuştu. Meram Bağları, şehrin beş altı kilometre batısından başlayıp, Dereköy’e ulaşan yemyeşil vadiye kadar uzanırdı. Suyu, havası ve bağları meşhurdu.

       Konya’da varlıklı ailelerin pek çoğunun Meram’da bağları, bahçeleri vardı. Bağ ve bahçeleri sayfiye yeri olarak kullanırlardı. Meram’ın bütün çevresi ormanlarla kaplı çok güzel bir yerdi. Toprakları sulak ve çok verimliydi. Ne ekersen yeşerirdi. Meram, meyve sebze bahçeleriyle, bağlarıyla meşhurdu.

       Konya’nın sıcağından bunalanlar gelir, Meram’da günlerce kalırlar, Meram’ın temiz havasını teneffüs ederlerdi. Meram’da yaşayanlar yaz aylarının bunaltıcı, insanı bezdiren sıcaklığını gedavet rüzgârları sayesinde hissetmezlerdi.

       Meram’a özgü gedavet rüzgârları özellikle yaz aylarında yüreklere esintiler sunardı. Gedavet rüzgarları; yaz aylarında Meram'da geceleri sıcaktan daralmışken aniden esen, ortalığı serinletip insanı rahatlatan tatlı bir rüzgârdır. Yaşlılar, bu rüzgârın uzun yaşam sırları olduğunu, gedavet rüzgârlarının ömürlerine ömür, sıhhatlerine sıhhat kattığını söylerlerdi. Gedavet rüzgârları bazı akşamları Sille’den bile hissedilirdi.

       Eskiden Meram’daki yazlıklara, genellikle ilkbaharda taşınılırdı. Şehre pek seyrek inilir, meyve-sebze ihtiyacı bahçeden sağlanırdı. Ekmek, tandır veya fırında yapılır, aile tüketeceğini üretirdi. Çoğunun bahçesinde su ırmağı veya havuzu vardı.

       Meram bağ ve bahçeleri yazın insan sesleriyle canlanırdı. Şen kahkahalar, çocuk sesleri Meram’ın her bir yanından işitilirdi. Bir zevk, bir eğlencedir sürer giderdi gün veya gece boyunca. Meram’da her ağaç altı, her ev, her konak bir güzelliğe sebep olurdu. Çoluk çocuk tabiat güzellikleriyle kendisinden geçer, oynar, coşar, eğlenir, dinlenirdi.

       Edebî sohbetlerin, nezih oturmaların, eğlencelerin, çetnevirlerin düzenlediği evler, sedirler, hayatlar, bahçeler, bağlar, konaklar unutulmazdı. Seçkin misafirlerin ağırlandığı beylerin, emirlerin konaklarında hoş sohbet, şiir, musiki âlemleri tertip edilirdi.

       Konya’da doğup büyüyen Meramda evi, bağı olmayan bütün çocuklar mahalleden arkadaş grubuyla Meram turu yapardı. Yeniyol’dan Meram’a oradan Dere’ye varır, Meram Çayında bir güzel yüzerler, Kızlar Kayasına çıkarlardı. Kayalarda biraz oyalanıp Eskiyol’dan eve dönüş yolculuğu başlardı. Bu Meram turunun ne ifade ettiğini yeni nesil bilmez. Meram Eskiyol ve Meram Yeniyol henüz bağlık bahçelikti şimdiki gibi yapılaşma yoktu. O zamanlar Meram’ın, Meram bağları olduğu zamanlardı.   

       Cumanız mübarek ola vesselam.