Alanya’nın sağlık altyapısındaki tıkanıklığı dile getiren Diş Hekimi Murat Özçelik, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 750 bin nüfusluk geniş bir bölgeye hizmet vermeye çalıştığını ancak mevcut imkanlarla bunun imkansız hale geldiğini savundu. Özçelik, hastanenin fiziki koşullarından uzman hekim eksikliğine, otopark sorunundan onkoloji hastası mağduriyetine kadar pek çok konuyu gündeme taşıdı.
"HASTALAR ANTALYA YOLLARINDA PERİŞAN OLUYOR"
Hastanede Kemoterapi, Radyoterapi ve PET çekimi yapılamadığını vurgulayan Özçelik, kanser hastalarının tedavi için Antalya’ya gitmek zorunda bırakıldığını belirtti. Özçelik, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
- Onkoloji Hastanesi Şart: ALKÜ Cikcilli Yerleşkesine acilen tam teşekküllü bir üniversite ve onkoloji hastanesi yapılmalı.
- Kadrolar Ayrılmalı: ALKÜ ile Sağlık Bakanlığı kadroları birbirinden ayrılarak yönetimsel karmaşa sonlandırılmalı.
- Atıl Binalar Değerlendirilmeli: Eski hastane binası çürümeye terk edilmemeli; Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi veya Fizik Tedavi Merkezi’ne dönüştürülmeli.
"UZMAN HEKİM YOK, ASİSTANLAR BAKIYOR"
Sağlık sisteminin tıkandığını ve randevu almanın imkansız hale geldiğini ifade eden Murat Özçelik, "Ekonomik kriz nedeniyle vatandaş özele gidemiyor, devlet hastanesinde ise aylar sonrasına gün veriliyor. Polikliniklerde uzman hekim sayısı çok az, yük asistanların omuzlarında. Bu durum hizmet kalitesini ve hijyeni düşürüyor" dedi.
OTOPARK VE "UCUBE YAPI" TEPKİSİ
Hastane çevresindeki otopark kaosuna ve bahçedeki plansız yapılara da değinen Özçelik, Alanya Belediyesi’nin "Yeraltı Otoparkı ve Oba Kent Park Projesi"ne destek verilmesi çağrısında bulundu:
"Sağlık Bakanlığı, hastane karşısındaki alanı belediyeye devretmeli. Eğer 'belediye CHP'li' diye devredilmiyorsa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu projeyi kendi yapmalı. Hastane bahçesindeki kantin ve benzeri ucube yapılar kaldırılarak bölgeye nefes aldırılmalıdır."
"SAĞLIK ANAYASAL BİR HAKTIR, PARALI HALE GETİRİLEMEZ"
Son 20 yılda özel hastanelerin %105 oranında arttığına dikkat çeken Özçelik, açıklamasını şu sözlerle noktaladı: "Zengin özelde işini hallederken, yoksul halkımız sıra bekleyerek şifa arıyor. Sağlık hizmeti sınıfsal bir noktaya gelmiştir. Bu, mevcut iktidarın sağlık sisteminin çöktüğünün kanıtıdır. Sağlık; parasız, eşit ve herkesin kolayca ulaşabileceği bir hak olmalıdır."





