Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır'a göre, konut açığını çözme amaçlı yatay büyümenin tarım topraklarını tehdit ettiği ve bunun geri dönülemez bir zarara yol açtığı vurgulandı. Çandır, çözümün yeni imar alanları açmak yerine, kentsel dönüşüm ve ekonomik ömrünü tamamlamış yapıların yenilenmesi olduğunu belirtti. Ayrıca, Alanya ve Antalya'da su yönetimi ve koruma odaklı planlamanın acilen gerekli olduğu ifade edildi.
DERİN DEPREM HESAPLAŞMASI
Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise, Antalya Körfezi'nde yaşanan depremin sıradan bir yüzey kırığı değil, Akdeniz ile Anadolu plakalarının derin ve karmaşık etkileşiminin bir sonucu olduğunu belirtti. Üşümezsoy'a göre bu hareketlilik, Akdeniz kabuğunun Anadolu'nun altına daldığı yitim zonu üzerinde gerçekleşiyor. Kıbrıs'ın güneyinden Rodos'a uzanan hattın kırılmasıyla tetiklendiği düşünülen bu sismik hareketlilik, Alanya ve çevresindeki sarsıntıların "basit bir yüzey gerilimi değil, daha derin bir hesaplaşmanın sonucu" olduğunu gösteriyor. Uzman, bölgedeki sarsıntıların sadece büyüklükleriyle değil, hangi fay sisteminde gerçekleştiğiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiği uyarısını yaptı.
