Konya’nın tam orta yerinde bulunan, şehrin neresinden gelirseniz gelin, her yolun ona çıktığı bir yerdir Alaaddin Tepesi.

Şehrin orta yerinde adeta yeşil bir ada olan Alaaddin Tepesi günümüzde mesire yeri olarak da Konyalılara hizmet vermektedir.

Burası bir tepe, ama tepe dediğimize bakmayın siz. Yüksekliği sadece 20 metredir. Tepenin en büyük özelliği ise insan eliyle, yığma toprak şeklinde yapay olarak yapılmış olmasıdır. Ayrıca bu tepede birçok tarihi ve turistik mekân yer almaktadır.

Alaaddin Tepesi’nin bir başka özelliği de 1250 metre uzunluğu ile Dünya’nın ikinci en büyük dönel kavşağı olmasıdır.

Şehrin yegâne yükseltisi olan Alaaddin Tepesi, protohistorik yerleşim yerlerinden biridir. Anlayacağınız bir höyüktür Alaaddin Tepesi.

1941 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından yapılan kazılar sonucu tepedeki ilk yerleşimin MÖ 3000'lerde, Erken Tunç Çağı'nda başladığı, bu dönemden sonra sırasıyla Hitit, Frig, Lidya, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de yerleşim yeri olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.

Uzun lafın kısası Alaaddin Tepesi Sultan Alaaddin’den çok önceleri de vardı lakin Konyalılar tepeyi Sultan Alaaddin ’in yaptırdığına inanmışlar, bu inanışlarını bir efsaneyle ölümsüzleştirmişlerdir.

Alaaddin Tepesi’nin inşası ile ilgili olarak Konya’da anlatılan  efsane şu şekildedir:

Konya Selçuklu Devleti’nin başkentidir. Sultan Alaaddin, Konya’ya yaraşır, devletin ihtişamını ve büyüklüğünü gösteren muhteşem bir saray ve cami yaptırmak ister.

Sultan, yaptıracağı saray ve caminin şehrin her yerinden görünmesini arzu eder. Yalnız bir sorun vardır; Konya, düz bir araziye kuruludur ve yapılacak saray ve cami ne kadar büyük olursa olsun şehrin her yerinden görülmesi mümkün değildir.

Beyler ve emirler toplantıda şehrin ortasında bir tepe meydana getirilmesinin ve bu tepenin üzerine sarayın ve caminin yapılmasının uygun olacağını söylerler.

Şehrin ortasında tepe oluşturmak maksadıyla bir toprak vergisi konur, halka duyurulur. Herkes hissesine düşen toprağı çuval ve torbalarla getirip tepe oluşturulacak yere boşaltacaklardır. Karar derhal uygulamaya konur. Konya ahalisi çuvallar dolusu toprağı getirip gösterilen yere boşaltır ve tepe oluşturulur.

Sultan Alaaddin bir sabah erkenden tepeye çıkar ve şehir halkının evlerinin damlarında yarı çıplak yattıklarını görür. Bunun üzerine tepeye yalnız caminin yapılmasını, sarayın ise tepenin eteklerine inşasını emreder.

Toprak taşınarak oluşturulan yığma tepenin üzerine cami, eteklerine de saray yapılır. Konyalılar, tepeyi Sultan Alaaddin yaptırdığı için buraya “Alaaddin Tepesi” derler.