Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bu şehir hepimizin, bu şehri çok seviyoruz. Bu şehirden hiçbir zaman kopmadık, ihmal etmedik. Bugün karşınıza Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dava arkadaşı olarak çıkıyorum. 21 yıldır hizmet aşkıyla çalıştık. Alanya’mıza, Antalya’mıza muazzam yatırımlar yaptık ama yetmez. Alanya ve Antalya büyüyor, geleceğini hazırlamamız lazım. İşte doğalgazı getiriyoruz, ihalelerini yaptık. Hedeften dönmek yok. Antalya-Alanya otoyolunu 16 Haziran’da ihale ediyoruz. Yanına bir de raylı sistem yapacağız. Sadece Kuşyuvası yolunda 10 tane tünel açtık. 2024 yılında Alacabel Tüneli’ni açacağız. Antalya’yı hızlı trenle de buluşturuyoruz. Antalya’dan çıkacaksınız 3 saat 10 dakikada Kayseri’desiniz. Sağlık alanında çığır açtık. Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 150 yatak daha ilave ediyoruz. Payalllar Devlet Hastanesi’nin temelini attık” dedi.
Alanya’nın tarımın da gözbebeği olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Üreten çiftçimizin gücüne güç katmak için çalışıyoruz. Tarımdan elde ettiğimiz gelir bakımından Avrupa’da birinci, dünya da 10’uncuyuz. Çiftçimize 803 milyar liralık destek verdik. Çiftçilerimizin kullandığı sulama suyunun yarısını devletimiz ödeyecek, kararname imzalandı” diye konuştu. Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Turizmin başkenti Antalya diyoruz, 229 bayrakla dünyada birinciyiz. Alanya’da müzik var, eğlence var. Müzik yayını konusunda biraz daha esneme yapacağız, çalışmalar yapılıyor. Turizmde hedefimiz 60 milyon turist 56 milyar gelir. Havaalanlarımızın kapasitesini 100 milyon yolcuya çıkarıyoruz.
Fahiş kira fiyatları konusunda gerekeni yapacağız. Önce savaş, sonra deprem sonucu fırsatçılar doğdu, bu ahlaki de değil insani de değil. Yasal düzenlemelerle izin vermeyeceğiz. Kiranın yüksek olduğu yerlerde memurlara kira desteği vereceğiz. TOKİ sayesinde yeni konutlar yapacağız. Kılıçdaroğlu’nun konut satışını yasaklayacağız demesi, inşaat ve emlak sektörünü durdurdu. Bunlar yasakçı zihniyet. Bunların bir dediği bir dediğini tutmuyor. Biz vatandaşlarımızın hassasiyetini biliyoruz. Yeni düzenlemelerle hiç kimse şikayetçi olmayacak. Bakınız, Alanyalı hemşerilerimiz ne güzel söylemiş, söz uçar eser kalır. Bizim eserlerimizi saymaya nefes, yazmaya mürekkep yetmez.
Bugün Türkiye’miz geniş bir coğrafyada küresel bir aktör. Tüm dünyayı dolaşıyoruz. Dış siyasetimiz Alanya kalesi gibi sağlam, Kızıl Kule gibi güçlü. Damlataş gibi asil, Antalya gibi öncü. 21 yılda kaybettiğimiz özgüveni yeniden kazandık. Savunma sanayi ürünleri uçaklar, iha ve sihalar, helikopterlerimiz havadaysa, uzaydaysak, bununla gurur duymalıyız. Bunların hepsini biz yaptık, başkaları yapamaz. Yapamazlar dedikleri her şeyi yaptık. Türkiye artık zincirlerini kırdı, kendimize ve insanımıza güveniyoruz. Bunları gururla söylüyoruz. Biz Türkiye’yiz istediğimizi yaparız. Bu günlere kolay gelmedik. Kolay kolay da kazanımlarımızdan vazgeçmeyiz. Bizim motivasyonumuzu bozmayın sahip çıkın. Ya da gölge etmeyin yeter.
Devlet algı operasyonları ile değil, doğru politikalar ile yönetilir. Türkiye’nin güvenliği siyasete alet edilecek bir konu değil. Askerimizi, polisimizi şehit eden terör örgütü değil mi? 15 Temmuzda FETÖ’cüler bu devleti ele geçirmeye kalkışmadı mı? Buna hala devam ediyorlar. Düşmanımızı iyi tanımamız lazım. FETÖ nedeniyle görevden alınanları iade edeceklerini söylüyorlar, bakın Atatürk’ün partisi ne hale geldi. FETÖ’cülerle, teröristlerle birlikte yürüyorlar. Kürt kardeşlerimiz de bu durumdan çok rahatsız. Tayyip Erdoğan karşıtlığı bunların gözünü kör, kulağını sağır etmiş. ABD, Fransız, Alman basınının derdi Türk halkının refahımı. Cumhurbaşkanımızı istemediklerini nasıl da ortaya koyuyorlar.
El pençe divan durmayan Recep Tayyip Erdoğan’dan rahatsızlar. Sınır ötesi hareket yapabilen Türkiye’den korkuyorlar. Yurt dışından Türk siyasetini dizayn etmeye çalışıyorlar. Biz sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz. Biz durmayacağız, daha çok yolumuz var, Türkiye’yi daha da yükselteceğiz. Milletimizin başı artık dünyada dimdik. Biz Türkiye yüzyılı derken tüm dünyaya hodri meydan diyoruz. Türkiye’nin 100. yılını Türkiye Yüzyılı yapmaya kararlıyız. Allah’ın izniyle 14 Mayıs’ta hep birlikte dosta düşmana göstereceğiz. Savaştan kaçan Suriyelilerin güvenli şekilde dönmelerini sağlayacağız. Barış, huzur, istikrar ve güvenlik için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Savaşın kazananı, adil bir barışın da kaybedeni olmaz.”
