Kadın Haklarını Koruma Derneği (KHKD) Alanya Şubesi Başkanı Halime Şenli, büyük deprem felaketinden sonra yeni bir yaşamı kurmanın kadın dayanışmasıyla ve mücadelesiyle mümkün olduğunu söyledi. Dernek binasında açıklama yapan Halime Şenli’ye dernek yönetimi de eşlik etti. 8 Mart 2022’yi Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaşın gölgesinde kutladıklarını hatırlatan Şenli, “Bu 8 Mart'ta çok daha acılıyız ve çok daha öfkeliyiz. 6 Şubat’ta yaşadığımız depremin yıkımın acısını, yasını, çaresizliğini iliklerimize kadar yaşıyoruz. Depremlerin değil, binaların öldürdüğünü bildiğimiz bir çağda, bilim ve plan tanımayan bir kar hırsının yaşamları yok edişini görüyoruz. Deprem sonrası enkazlar arasında, çadırlarda, konteynerlerde veya sokakta kadınlar yine çamaşır yıkamaya, çocuklara hastalara bakmaya çalışıyor, yıkık binaların altında doğum yapıyor, yaşamı yeniden üretmeye çalışıyor, bebeğini yaşatmaya çalışıyor, bebeğine bez, kendine ped bulmaya çalışıyor, yani deprem sonrasında da yaşamın çarkında en çok kadınlar daha çok eziliyor. Afet koşullarında bile kimsesiz kalmış çocuklara cemaatlere verildiğini görüyoruz. Evlatlık verilenlere ‘namahrem değildir’ evlenebilirsiniz diyen Diyanet İşleri Başkanlığı’nı görüyoruz. Deprem sonrası henüz aşevleri bile kurulmamış insanlar aç susuzken, çadırlarda Kuran kursu açıldığını görüyoruz. Bu felakette kız kardeşlik bilinciyle asrın dayanışmasını sağlayan da biz kadınlar olduk, oluyoruz. Yurdun dört bir yanından ped, iç çamaşırı, bebek maması, hazır gıda gönderen, birlikte ağlayıp, birlikte çare üreten bizden başkası değil” dedi. 

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

8 Mart’ın kadınların özgür ve eşit bir yaşam için mücadelenin sembolü olduğunu vurgulayan Şenli, “Yaşadığımız korkunç depremden sonra da biliyoruz ki yeni bir yaşamı kurmak, irademizle, kadın dayanışmasıyla, örgütlülüğümüzle mücadelemizle mümkün ve kadın mücadelesi bunu başaracaktır. 8 Mart özgürlük ve eşitlik meşalesini, yanarak, yakan kadınların geleceğimize tuttuğu ışıktır. Geçtiğimiz bir yılda da kadınlar susmadı, durmadı. 2022’de İranlı kadınların mücadelesinin yılı oldu. Bu meşaleyi yakan Mahsa Amani’yi unutmadık. Mahsa Amani’nin yaktığı meşalenin ateşi Afganistan’dan Hindistan’a büyün dünyaya yayıldı. Geçtiğimiz yıl, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede tek imzayla feshedilmesine karşı açtığımız davalar reddedildi. Ancak biz kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Sözleşme yeniden yürürlüğe girene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Yeniden ve daha gür sesimizle söylüyoruz, İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diye konuştu.

“BU YIL ERKEKLERİN ÖLDÜRDÜĞÜ KADIN SAYISI 327”

2022’de de kadın cinayetlerinin yaşandığını söyleyen Şenli, “Kadınlar erkekler tarafından öldürülmeye devam etti. Bu yıl erkeklerin öldürdüğü kadın sayısı 327. 2022'de aralarında transların da olduğu en az 198 kadının ölümü basına "şüpheli" olarak yansıdı. Yine aynı dönemde basına yansıyan verilere göre 1 Ocak-31 Aralık 2022 arasında erkekler 39 çocuğu öldürdü. 32 kadına tecavüz etti. 442 kadını seks işçiliğine zorladı. 156 kadını taciz etti. 238 çocuğu istismar etti. Erkekler 793 kadını yaraladı. Yine 2022’de 6 yaşında bir çocuğun imam nikahıyla evlendirildiğini ve yıllarca tecavüze uğradığını gördük. Artık haykırıyoruz, yeter. Kadınlar, çocuklar sizin malınız değildir. Sonuç olarak, bu 8 Mart’ta kadınlar, hiç ihtiyacımız olmayan çılgın projeler, otobanlar için para bulan iktidardan, insanca barınabildiğimiz evler, çocuklarımızın başına yıkılmayan okullar,  yurtlar, ilk sarsıntıda yerle bir olmayacak hastaneler istiyoruz. Hayatlarımızın sizin projelerinizden değerli olduğunu haykırıyoruz. Enkazlarda doğurmak istemiyoruz, tacize tecavüze uğramak istemiyoruz. Kadınların ve çocukların şiddetsiz bir hayat sürdürmesi için tüm önlemlerin alınmasını istiyoruz. Biz kadınlar yaşamın her alanında fırsat eşitliği istiyoruz, özgürce yaşamak istiyoruz.  Kadınlar diyoruz ki, kadın insandır ve kadının insan haklarının her alanda yaşama geçirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.