Yeşilkaya, CİMER'e yapılan başvurunun "konu şirketin tasarrufudur" yanıtıyla geçiştirilmesini kabul edilemez olarak nitelendirerek, bu durumun Alanya'nın stratejik öneminin devlet kurumları tarafından yeterince değerlendirilmediğini gösterdiğini belirtti.
ALANYA'NIN SORUNU YALNIZCA BİR UÇUŞ İPTALİ DEĞİL
Açıklamasında Alanya'nın 12 ay turizm potansiyeli olan, Türkiye'ye milyarlarca dolar kazandıran uluslararası bir destinasyon olduğunu vurgulayan Yeşilkaya, yıllardır bölgeden seçilen siyasetçilerin, bürokratların ve iş dünyası güç odaklarının bu basit ulaşım sorununu dahi çözememesini çok ciddi bir yönetim ve temsil zafiyeti olarak değerlendirdi.
Emrah Yeşilkaya'ya göre, AJet'in bu kararı:
- Alanya'nın ekonomik güvenliğine,
- Turizm sürdürülebilirliğine,
- Sağlık ve eğitim erişimine bir darbedir.
STK'LARA VE SİYASİ GÜÇLERE ÇAĞRI: "SESSİZLİK MEŞRULAŞTIRIR"
Kritik bir konuda Alanya adına güçlü ses çıkaran STK sayısının 1-2 ile sınırlı olmasını eleştiren Yeşilkaya, bu tablonun Alanya'nın lobi gücünün yıllar içinde sistemli şekilde zayıflatıldığının açık bir göstergesi olduğunu savundu.
İş insanı, açıklamasının sonunda tüm siyasi partilere, milletvekillerine, oda ve birliklere, turizm sektörü temsilcilerine ve STK'lara sorumluluk alma çağrısı yaptı:
"AJet ve THY yönetimlerinin bu kentte yarattığı mağduriyeti görmezden gelmesine izin veremeyiz. Tüm kesimleri Gazipaşa Havalimanı’nda, şirket yetkililerinin ve medyanın dikkatini çekecek barışçıl ancak yüksek sesli bir toplumsal tepkiye davet ediyorum. Bu mesele, bireysel bir şikâyet değil; Alanya’nın itibarı, yurtdışı bağlantısı ve geleceği meselesidir."
"BİZİ ZOR GÜNÜMÜZDE YALNIZ BIRAKAN ŞİRKETİ GÖRMEK İSTEMİYORUZ"
Yeşilkaya, AJet'e net bir mesaj göndererek, eğer şirket bugün bölgenin ihtiyacına sırt dönüyorsa, yaz aylarında yüksek talep oluştuğunda da kapılarını çalmaması gerektiğini belirtti.
Alanya'nın, ihtiyacı olduğunda yanında duran, bölgeyi önemseyen ve sürdürülebilir uçuş planlaması yapan alternatif hava yolu şirketleriyle masaya oturması gerektiğini vurgulayarak sözlerini "Sessizlik, bu yanlış kararı meşrulaştırır. Biz sessiz kalmayacağız." diyerek noktaladı.
