CHP Parti Meclisi Üyesi Şengül Yeşildal, Ak Parti Alanya İlçe Başkanı Mehmet Şarani Tavlı'nın 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları sırasında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e destek sloganları atılmasına yönelik eleştirilerine sert bir yanıt verdi. Yeşildal, Ak Parti’li Tavlı'yı "Türkiye'de yaşananlardan bihaber" olmakla ve "hukuki bilgisizlik" ile hareket etmekle suçladı.
ELEŞTİRİLERİN ODAĞI: 30 AĞUSTOS VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ
Şengül Yeşildal, 30 Ağustos'un ruhunun bağımsızlık ve özgürlük sevdasını temsil ettiğini vurgulayarak, "Özgürlükleri ellerinden alınan belediye başkanlarımız için atılan sloganların" bu ruhla tam olarak örtüştüğünü belirtti. Türkiye'de 17 belediye başkanının ve 250'ye yakın belediye bürokratının tutuklu olduğunu ve haklarında iddianame bile bulunmadığını söyleyen Yeşildal, bu durumun adaletsizlik olduğunu ve 30 Ağustos'un anlamıyla örtüşen bir mücadele olduğunu savundu.
HUKUK DEVLETİ ELEŞTİRİSİ VE ÇİFTE STANDART İDDİASI
Yeşildal, AKP'li Tavlı'nın "yargıya müdahale" eleştirisine de tepki gösterdi. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir ülkede bu eleştirinin en son AKP tarafından yapılabileceğini ifade etti.
Yeşildal, "Slogan atmak mı yargıya müdahale, yoksa hukuksuz tutuklamalar mı?" diye sorarak, yargıya asıl müdahalenin talimatla yapıldığını ve bu adaletsizliklere tepki gösteren halkın değil, sistemi kuranların yanlış olduğunu iddia etti. Ayrıca, Anıtkabir'de AKP Genel Başkanı lehine atılan sloganları hatırlatarak, milli bayram ruhuna uygunluk konusunda çifte standart olduğunu öne sürdü.
MASUMİYET KARİNESİ VE YARGI SÜRECİ
Parti Meclisi Üyesi, suçlu olup olmadığı belli olmayan kişiler hakkında masumiyet karinesinin ve lekelenmeme hakkının ihlal edildiğini belirterek, Tavlı'nın açıklamalarını "talihsiz" buldu. TCK'nın rüşvet suçu ve etkin pişmanlık maddelerine atıfta bulunan Yeşildal, soruşturma başladıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanılamayacağını ve iftiracı olduğu iddia edilen kişinin ifadelerinin hukuken bir önemi olmadığını savundu.
SONUÇ: HUKUKSUZLUK VE SANDIK ÇAĞRISI
Şengül Yeşildal, tutuklu bulunan belediye başkanlarının tek suçunun halkın oylarıyla göreve gelmiş olmaları olduğunu iddia etti. İddianame bile olmadan, sadece gizli tanık ve iftiralarla yapılan tutuklamaların kabul edilemez olduğunu ve tutuklamanın bir infaza dönüştüğünü öne sürdü.
Yeşildal, Türkiye'nin bir hukuk devleti olmaktan çıktığını ve "yargının, yürütmenin ve yasamanın tek elde toplandığı baskıcı bir rejim"e dönüştüğünü savundu. Konuşmasının sonunda, AKP'nin milli bayramlara yönelik tutumundaki çelişkileri sorgulayan Yeşildağ, halkın iradesinin ne olduğunu görmek istiyorlarsa 2 Kasım'da sandığı getirmeleri çağrısında bulundu.
