Tarihin çöplüğünde, arkeolojinin derinliğinde, çağların akış sürecinde sistemler, rejimler, yönetim şekilleri o kadar mutasyona uğramış, değişim geçirmiş ki dijital sistemin nihayeti de merakla beklenmektedir. Değişimden kaçmak mümkün olamamaktadır. Ademoğlu yaratanın emirlerine bile baş kaldırıp, asice davranabilmekte, işi inkâr derecesine taşıyabilmektedir…

Dinler tarihi bütün halinde Tanrı buyruğu ile nizam-ı âleme işaret ederken insanoğlu nizamsız dünya için her türlü hakkı inkâr edip, adaleti yok sayıp iptidai sistemi nefsin arzularına terk ederek her türlü kargaşa ve savaş ortamını kurgulayabilmektedir. Adaletin hâkim kılınması gerektiği yerde ilk çağlarda güç, kuvvet dengeleri altüst etmiş, para güçlenmek suretiyle sermayeyi daha güçlü hale getirmiştir. Kapitalizmin ve komünizmin doğuşu sermayenin özelden veya devlet eliyle toplumu hâkimiyeti altına almayı başarabilmiş olmasıdır…

Teknolojinin sürüklediği rejim mutasyonları ise dijital linklerle toplumu kişiselleştirme ve tek merkezden jipslerle dünyayı idare etme idealine yürümektedir. Çağın gelişim ve değişimi toplumsal olgunun ilerisinde seyrettiğinden kişi bünyesi değişime uyumlu yaşam idamesine yönelmektedir. Nakit kullanım, paranın gücü önemlidir: Dijital kullan!.. El değmesin!..

Klan topluluklarından krallıklara, imparatorluklara genişleyen idare şekilleri 21. Yüzyılın küresel kavramı ve dijital sahasında “yeni dünya düzeni” için kolları sıvazlamış durumdadır. Görülmektedir ki tek mikrop dünyayı dizayn gücüne sahiptir. Doğal yaratık mıdır!? Biyolojik varlık mıdır!? Kimyasal üretim midir!?.. Bilim adamlarının yorumuyla anlaşılabilecektir…

Küresel dünya düzeni elbette gücü elinde tutmak arzusu taşıyanların maksatları arasındadır. Küresel adaleti var mıdır!? Bunu zaman gösterse de dünya emek-sermaye çatışmasından soyutlanamamaktadır. Ezen değişebiliyorsa da, ezilen hiç değişmiyor: Halk!…

Liberal materyalizmden bireysel maddeciliğe geçiş süreci yaşanmaktadır. Virüs dünyayı salgınlığı ile korkutmakta ve titretmektedir. Algı operasyonları her şeyi turnosal kâğıdı gibi döndürmektedir. Dijital düzen eğitsel süreçte başarılı gözükmektedir…

Tarih sahnelerinde de salgınla değişen rejimler, yıkılan krallıklar vardır. Dünyanı küresel iki kutbun liderleri risk altındadır. Kutsallar karantina altındadır. Hristiyanlık, İslâm ibadeti tehdit altındadır. Toplu ibadetlere yasak gelmiştir. İşlerin evden ve elden takibine geçilmiştir…

Koronavirüsle intihara kalkışan dünya yeni düzen sistemini kurabilecek mi? Mutlak bireycilik!..