Türkler, ilk önceleri Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır. 8. Yüzyıldan itibaren, İslamiyet'in kabul edilmesiyle birlikte Uygur alfabesi bırakılarak Arap Alfabesine geçilmiştir. Kurtuluş Savaşı’nı kazandıktan sonra, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’i kuran Ulu Önder Atatürk, askeri, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda yenilikler yapmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur. Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okur-yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatıldı.

24 Kasım 1928 tarihinde açılan Millet Mekteplerinde yaşlı, genç, çocuk, kadın demeden herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Millet Mekteplerinin açılışı ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri (24 Kasım Öğretmenler Günü) olarak kutlanmaktadır. 24 Kasım Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günüdür.

Pek çok ülkede 1994'ten beri her yıl 5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. 5 Ekim günü, 1966 yılında Paris'te gerçekleşen “Öğretmenlerin Statüsü Hükümetler arası Özel Konferansı”nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”ni oybirliği ile kabul edilişinin yıldönümüdür.

Kendi kültürel ve tarihi özelliklerine, okul tatil günlerine göre çeşitli ülkelerde farklı tarihler Öğretmenler Günü olarak belirlenmiştir. Örneğin 12 Arap ülkesinde (Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Katar, Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün, Yemen) her yıl 28 Şubat günü, Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Ayrıca; Estonya, Litvanya, Fransa, Bulgaristan ve Kanada’da “5 Ekim” günleri, ‘Öğretmenler Günü’ olarak kutlanıyor.

‘Öğretmenler Günü‘nün tatil olup olmadığı da ülkesine göre değişir.

Öğretmenler Günü asla bir hediye alma günü değildir. Öğretmenliğin önemini tekrar anımsadığımız bir gün olduğunu unutmamamız gerekir. Öğretmenlerimize sadece 24 Kasım’da değil, her gün vereceğiniz sıcak bir gülümseme, sabahları içten bir “günaydın” ile güne moralle başlamasını sağlarız. Akşam eve giderken gülümseyerek “iyi akşamlar” dileğiyle bütün yorgunluğu unuttururuz. Öğretmenlerimizle doğru iletişimler kurarak, onların çalışmalarına olumlu katkılar sunabiliriz. Unutmamak gerekir ki, öğretmenlerimiz bu ülkenin geleceği olan çocuklarımızı, özelliklerine göre eğitmeyi ve öğretmeyi en iyi biçimde yapan sorumluluk sahibi özel insanlardır. Saygımızı ve sevgimizi hissettirerek onların daha çok motive olmalarını sağlayabiliriz.

Öğretmenler Günü’nün bir gün değil, her gün olduğunun unutulmadığı bir toplum olma özlemi ile; Öncelikle kendi öğretmenlerim ve öğretmen arkadaşlarım olmak üzere, ülkemde görev yapan öğretmenlerimizin gününü kutluyorum.