Türk toplumunda dilin önemi, anlamı büyüktür. Dil yanlışı kabul etmez, hata taşımaz. Bazen, “keşke demeseydim!..” dedirtir; bazen de, “dilim kurusaydı!..; dilim kopsaydı da !..” gibi hafif gözüken ağır itirafla sarsar. “Kötü dil sahibine aittir!..” sözü de önemlidir…

Halk kültüründe “kabahat ve özür” beraber yaşar. Son pişmanlık para etmez. Her söylemin arasına küfür mahiyetinde “… a..na koyum” ilavesi, “boşver!..” anlamı yüklenmiş bir küfür abidesidir. İlk defa duyan vatandaş, “bu ne yahu ! hemen sövüp duruyor, kimsenin de gıkı, sesi çıkmıyor !..” gibi algılayabilir. Zamanla bu da alışır…

Göçebe kültüründe küfrü var saysak bile, yerleşik hayata geçiş, okumuşluk oranının yükseltisi, turizm kültürü, kazanma ülküsünün yüklediği sorumluluk gelişmişlik kriteriyle dili toplumsal ahlakla bütünleştirmekte, kulağa hoş gelmeyen söz ve söylemler lügatten uzaklaştırılmaktadır. Küfürlü toplum yapısı erkil güç gösterisi anlamında kullanılmaktadır…

Kadının nezaketi toplumu yumuşatmakta ve eğitmektedir. Erkek egemenliğinin tam olduğu ortamda hoşgörü ile karşılanan acayip sözler, tek kadın varlığında duraklamakta, hatta kesilmektedir. Ağızdan kaçanlar utanma duygusu, özür desteği silinmektedir…

Lider, önder, tanınmış kişiliklerin dil kullanımından halk iyi kelimeler savrulmasını, güzel sözler söylenmesini, tehditler karşısında sabır teatisi bekler. “Kadın sesi, su sesi, para sesi..” ruhu okşayan, zihinleri yönlendiren, tabuları gevşeten inceliği ifade eder…

Hepsi karşılıklı aynı dili konuşuyorlar. Parti tabanları bundan rahatsızdır. Ankara çatlıyorsa Antalya batıyor demektir. İslam dinin esası güzel ahlaktır. Müslümanlık adına toplumu germek; ülkücülük adına gençliği particileştirmek, politize kültürle eğitmek; ülkücü gençliği partici gençlik çemberinde tutmak başarısızlık, çaresizlik, handikaptır!..

İyi Parti ekibi, Milliyetçi Hareket partisi bünyesinden çıkmıştır. Sn Akşener’in de, Sn. Bahçeli’nin de fikrî ve eylemsel vaziyeti idrakimiz içindedir. Ülkücü; güzel ahlaklı, saygılı şahsiyettir. Provokasyonlara katılan MHP’li gençlik ülkücülüğü özünde sorgulamalıdır. Siyaset bilimi de dilini düzgün kullanmalıdır!.. Günümüz de iki’den birisin: Ya iktidar, ya muhalif… Gerisi laf-u güzar, boş konuşmadır! Hangi partili olursan ol! Ülkücü, her partiye aynı mesafede duru!..

Provokatör gençlik sorgulanacak, sicili hanesine yazılacak, geleceği körelecektir. Yazık değil mi?