Geçen yazımda “materyalizmin çöküşü” ile ilgili yazmaya çalışmıştım. 31 Mart yerel seçimlerinde asıl çöküş idealizm de yaşanmıştır. İdealizm toplumda “sağcı” düşünce diye tabir edilmekte ve dinin de sağ fikir hareketi içinde yer aldığı düşünülmektedir. Halbuki idealizm, maddeyi ruhun yarattığı iddiasında bulunan felsefi düşüncedir… Türk milleti araştırmalıdır ki Avrupa’dan eğitim sistemimize giren ve toplumu karşı karşıya getiren “materyalizm-idealizm” felsefi düşünce hareketlerinin “ruh-madde” önceliği çekişmesi yapan Türk veya Müslüman olmayan fikir adamlarının atışmalarının karşılıklı birikimidir. Din ile çatışmaz ama ilişkisi sınırlıdır. Mutlak Varlık, “ALLAH”a karşı savaş açmışlar, insanı kula köle rejimlerine mahkûm bırakmışlardır. İdealist felsefeciler de vahye inanmamaktadırlar… İdealizmin felsefe sözlüğündeki tanımı: “zihnin yegâne gerçeklik olduğunu, fiziki dünyanın bağımsız bir gerçekliği olmayıp, zihinsel ve manevi olanın bir görünüşü olduğunu savunan varlık görüşü…” Kurucu babaları da Platon, Berkeley, Kant ve Hegel’dir. Türk ilim dünyası felsefeyi tasavvuf ülküsüyle aşmıştır. İlmin kaynağı, mutlak varlık “ALLAH”tır!.. Türk felsefesi, ilim kavramının dünyanın sayılı düşünce akımlarından birisine sahiptir. “Tek Tanrı” inancıyla karşıt görüş saplantısına düşmemiştir. Allah, her şeyin yegâne yaratıcısıdır. Madde, ruhla canlı kılınmıştır: “Ruhsuz beden cesettir.” İlmin kaynağı “DİN”dir!.. Dindar kişi kula kul olmaz. Ancak, Allah’a kulluk eder. Boşa biat değil özgür iradeye saygı duyar!.. Türkiye 1940’lı yıllardan beri eğitim camiası tartışmaları madde-ruh mevzuatı üzerinden yürütmüş okullar, bilim dünyası, zihinler ayrıştırılmış, gençlik çarpıştırılmıştır. Tabii ki bu iki kanatlı düşünce hareketi içinde sayısız “İZM”ler vardır. Her İZM, çıkmaz sokaktır. Bileşkesi ise “demokrasi, meşveret, istişare” şeklinde kavşaklarda buluşmak, kucaklaşmaktır!.. Milletleşme ve devlet olma bilinci her toplumda gelişmemiştir. Milli devletleri millet bilinci yüksek toplumlar kurabilmişlerdir. Milli mefkûreler gelişmiştir. Kızılelma ülküsü, Nizam-I Alem davası idealizm ve materyalizm ötesinde hedefe kilitlenmek, yol almaktır!.. 31 Mart seçimleri AK Parti – MHP, cephesindeki cumhur ittifakı ile sağda kurgulanan idealizm yıpranmıştır. İstanbul sonuçları damgayı vurmuştur. Bundan sonraki sonuçlar halk nezdinde daha da şaibeli olacaktır. “Benim belediye başkanım değil, Sandıktan çıktı diye kabul edemeyiz!” söylemi ve Belediye başkanının eli sıkılmadan “ES” geçilmesi 82 milyonu kucaklamaz. Bu seçim idealist filozofları yıpratmış, idealizmi çökertmiştir!..