Cumhuriyetin kurucu unsuru elbette istiklal harbinde birlikte, aç susuz, pantolon delik, gömlek yırtık, çarık parça, vücut yaralı ama umut dolu bir millettin evlatlarıdır. Lideri, önderi, bunlara itaat eden erlerini beğenme mecburiyeti yoktur. Bırakılan topraklarda özgürce, birlikte yaşıyoruz. “Başımı örtüyorum; namazımı kılıyorum. Özgürüm!?”  demek politik hiledir!..

Batılı kâşiflerinin en önemli keşfi; “ümmet birliği”nin tutmayacağıdır. Bunun içindir ki geliştirdikleri fikir ve düşünce akımlarıyla milletlerin üzerinde oynanabilecek tezlerini yıllar önce vermişler ve fiiliyata başlamışlardır. İslam halifeliğini tanımayarak ayaklanmış olan ümmet, Osmanlı’nın yıkılışını hazırladığı gibi günümüzde de Türkiye Cumhuriyeti devletinin yıkım projesi içinde yer almaktadır. Ekoller, geçici heveslerle heyecan yaratan okullardır. Bazıları çok tehlikelidir!. İllegal sağda gizlenen hizip din misyonerliği ekol bile değildir..

Milletsiz devlet vardır ama hepsi “SÖMÜRGE”dir. Devletleri milletler kurar. Millet kavramı, ümmet söylemi ile çatışan bir ifade değil; üstelik milli devletlerin şekillenmesiyle birlikte ümmi işbirliği gelişir. Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran Anadolu halkı, “TÜRK MİLLETİ” diye tanımlanmış bir kısım ümmet birliğini teşkil eder. Türkiye’de tek millet; tek ırkı ifade etmemektedir. Ari ırk yoktur! Türk milleti devleti kuran unsur, milli ülkü, milli bekadır…

Ekollerin geçici hevesiyle devlet, omurgasını teşkil eden milli kuvvetten soyutlandırılmamalıdır. Bel kemiği üzerindeki, hasarlar uluorta canlı gibi gösterse de, ayakta iken ölümü tattırmaktadır. Fıtıktan kireçlenmeye, bel kırıklarına varıncaya kadar bütün rahatsızlıklar yarı canlı yaşatmaktadır. Ümmet kalıcı ama ümmet ideolojisi geçici bir fırtına, kasırga, rüzgâr gibidir… 

Devlet bünyesinde ümmilik milli devletlerin çökertilmesi için kullanılmaktadır. Peygamber ümmetinden olmakla, ümmet devlet kurmak farklıdır. Bunun içindir ki milletleşmek ve devleti yıpratmak arzusundaki gayri milli unsurları çökertmek mecburiyettir. Devletin mekanizmalarını çağımızla uyumlu geliştirmek milli  ülkülerin amacı, gayesidir!..

İslâm; devlet şekli önermediği gibi, Müslümanların tek devlet teşkilatlandırması gereği üzerine de “ayet veya hadisle” açıklık getirmemektedir. Çünkü o, evrensel bir dindir!.. Müslümanların temel vazifesi, İslam’a sahip çıkmaktır. Bu da onu yaşamakla olur. İlim ile amel!..

“Türklük gurur ve şuuru; İslam ahlak ve fazileti…” devletin mayasıdır!.. Nizam-ı Alem idealinde ümmetçilik ayrıştırıcı, reddedici, küçültücü bir ekolden ibarettir. Ümmetin hali de ortadadır!.. Türk İslam Ülküsü milli devlet, güçlü iktidar arzu etmektir!.. Ekollerin ömrü otuz yıldır