Çocuklarımız için eğitim; sağlık ve mutluluk kadar önemlidir. Eğitim bir çocuğun hayatını belirleyen unsurların başında gelir. Eğitim ilk olarak ailede başlar. Bundan dolayı aileye de eğitimde büyük sorumluluklar düşer. Bu durumda ebeveynlerin çocuğu eğitirken ortak hareket etmeleri oldukça önemlidir. Böylece çocuğunuzun küçük yaşlardan itibaren belli alışkanlıkları doğru biçimde almasına katkı sunarsınız. Birbirini tamamlamayan aile büyükleri çocuklar için; ele geçirdikleri, kendi dileklerini ve isteklerini bir şekilde yaptırdıkları yetişkinler olarak kalırlar.

                Çocuklarımız ilk ve ortaokul yıllarında okuldan artan zamanlarının büyük kısımlarını aileleri ile geçirmektedir. Onların en büyük ihtiyacı ailesinin gösterdiği ilgi ve sevgidir. Yapılan bütün araştırmalarda ilgili ailelerin çocuklarının başarılarının arttığı görülmüştür. Bir önemli husus ise çocukların ailelerini kendilerine rol model almalarıdır. Bütün bunların ışığında çocukta olumlu gelişmelerin görülmesi için öncelikli ailenin o davranışları sergilemesi gerekiyor.

                Teknolojik ürünlerle (televizyon, bilgisayar, tablet, cep telefonu vb.) geçirilen zamanın kontrol altına alınması ve gerektiği kadar geçirmelerine izin verilmelidir. Bu ürünler kontrol altında tutulmadan çocuklara teslim edilirse hiç istemediğimiz zararlı tutum ve davranışlar kazanmalarına sebep olabiliriz. Kullanım amacını doğru belirleyip, amacına uygun, kontrol altında tutarak verirsek bu ürünlerden doğru yararlanmalarını sağlarız. Bu da çocuğumuzun eğitimine olumlu katkılar sunar.

                Ev ödevlerinin kontrolü, düzenli ders çalışma, derslere hazırlıklı gitme, okuma alışkanlığı kazandırma da ve sınav notlarının takibinde de aileye büyük sorumluluklar düşer. Çocuklarının önemli olduğunu ve sorumluluk alması gerektiğini davranışları ile hissettiren aileler olumlu geri dönüşler alacaklardır. Tabi ki bunları yaparken aceleci davranmamak gerekiyor. Her çocuğun geri dönüşleri farklılıklar gösterecektir.

                Önemli konulardan bir diğeri ise, çocukların küçük yaşlarda belli alışkanlıkları kazanması gerekmektedir. Örneğin okuma ve düzenli ders çalışma alışkanlığı. Bu alışkanlıklar ilk ve ortaokul yıllarında kazanılan alışkanlıklardır. Bunun yanında çocukları sürekli ders ile boğmamak gerekir. Sosyalleşmelerine de olanak tanımak gerekmektedir. Sürekli ders çalışmaya zorlanan çocuklarda; sosyallikten uzaklaşma, güvensizlik, sorumluluk almama gibi davranış biçimleri görülmektedir.