Önümüzde yerel seçimler olduğunu hatırlatan ve başkan adaylarına seslenen Erdem, şu ifadelere yer verdi:
"Turizmde hizmet bölünemez. Bütündür. Tıpkı deniz gibi, hava gibi. Bir taksicinin yaptığı hatanın bedelini bir sonraki yıl otelci, fırıncı, tur operatörü öder. Bir teknecinin hatası milyarlarca doları çöpe yollar. Tarım, inşaat, hizmet sektörünün hata bedelini turizmci öder. Turizmin hassas bir sektör olmasından dolayı, sektörde yer alan aktörlerin öncelikle kendilerinin kurallara uyan, iyi insan olma mecburiyeti vardır. İyi insan iyi turizmci olabilir. Alanya ölçeğinde turizmde esnafın davranış yönergeleri vardı, koordinasyon kurulu vardı. Türkiye'de mavi bayrak dahil (Kurucu üyesiyim-1993) bir çok ilkleri Alanya yapmıştır ve turizmin başkentidir. Kent yönetimi ile STK başkanlarının 'kırık cam' teorisini ihmal etmeden sağlık ve güvenlik konusunda taviz vermemeleri esas olmalıdır. Bir kurumun liderlik yapması gerekir. Eskiden eğitime yönelik faaliyetler olurdu, kameralarla belgeli cezalar verilirdi. Kent disiplini vardı. Kaymakam başkanlığında belediye, oda, dernek, birlik başkanları turizm davranış yönergesine imza atardı. Başkanlar da üyelerine davranış yönergesini anlatırlardı. Maalesef bunlar kaybolmuş. Önümüzde bir yerel seçim var. Başta mevcut başkan Yücel olmak üzere başkan adaylarının kent yönetimine ait, sektörel faaliyetlerin makro plan çerçevesinde nasıl bütünleşeceği ve nasıl bir yönetim sergileyeceklerine ait politika geliştirmelerini öneririm. Misafir memnuniyeti olmadan turizm olmaz. Farklı kültür kombinasyonu olan sektörde turistlerin de hata yapabileceğini öngörerek bunların şiddete başvurmadan nasıl baş edileceğini Alanya biliyor. Kurumsal hafızalarda kayıtlıdır"
