Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, 14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası öncesinde, doğru tuz tüketimi hakkında bilgi verdi. Günlük tüketilmesi gereken tuz miktarı 5 gr iken, ülkemizde kişi başına 18 gram tüketildiğini aktaran Kadıoğlu, "Tuz tüketimi öncelikle tansiyonu yükseltir, damarlardaki basıncı artırır. Tansiyon yüksekliği de böbreklere, aynı zamanda böbreğin yapısına zarar verir. Böbrekler, vücudun tuz ve su dengesini ayarlar. Yani vücutta fazla su olduğu zaman onların atılmasına yardımcı olur. Ayrıca potasyum-sodyum denilen tuzların vücuttan uzaklaştırılması ya da gerekli kısmın tutulumunu sağlar. Fazla tuz tüketimi, vücutta aşırı su tutulumuna neden olduğundan, bu durum böbreklere aşırı yük binmesine yol açar. Böbreklerin çalışma fonksiyonu bozulduğunda, böbrek yetmezliği ortaya çıkar" dedi.
GİZLİ TUZ KAYNAKLARINA DİKKAT
Tuzun bir noktaya kadar vücut için gerekli ve yararlı bir kaynak olduğunu söyleyen Tülay kadıoğlu, "Özellikle iyotlu tuz, guatr hastalığı oluşmasını engellemek açısından oldukça değerlidir. Burada önemli olan, tuz miktarının günlük ihtiyaca göre ayarlanmasıdır. Tuz, vücuda sadece sofra tuzuyla alınabileceği gibi, birçok besinden de karşılanabilir. Özellikle tuzlu peynir ve zeytinler, salamura edilmiş yiyecekler (balık, turşu, asma yaprağı vb.), salça, kuruyemiş, işlenmiş paketli yiyecekler yoğun miktarda tuz içermektedir. Yemeklere lezzet kattığı düşünülen tuz, pek çok önemli hastalığa zemin hazırlayabiliyor. Günlük beslenme düzeninde tuzu 1 gram kadar azaltmak; felçten yüzde 5, kalp krizinden ise yüzde 3 oranında korunmak anlamına geliyor" diye konuştu.
HİPERTANSİYON HASTALARI TUZU DİKKATLİ KULLANMALI
Fazla tuz tüketimi ile ilgili bilinen en yaygın hastalığın hipertansiyon olduğunu belirten Kadıoğlu, "Hipertansiyon vücuttaki kan basıncı değerinin 140/90 mmhg üzerinde olmasıyla kendini gösterir. Hipertansiyon hastaları, ilaçlarını düzenli kullansa bile tuz tüketimi yine de kısıtlanmalıdır. Tuz tüketimi, vücutta su tutulumuna ve buna bağlı olarak ödeme yol açar. Ödem, herhangi sağlık sorunu olmayan kişilerde görülebileceği gibi kalp yetmezliği hipotiroidi gibi durumlarda da ortaya çıkabilir" dedi.
TUZ TÜKETİMİNİ AZALTMAK İÇİN
Tülay Kadıoğlu, tuz tüketimine ilişkin 5 öneride bulundu:
* Sofradan tuzu kaldırın: Son yıllarda restoranlarda masalardan tuzlukların kaldırılmasıyla, tuz tüketiminin azaltılması amaçlanmıştır. Bu sayede tüketimin yüzde 15 azaldığı tespit edilmiştir. Evde de aynı şekilde masada tuz bulundurmamak, yemeklerin tadına bakmadan tuz atma alışkanlığının da önüne geçecektir.
* Baharat kullanın: Kekik, taze nane, fesleğen, maydanoz gibi tat verme özelliği olan baharatlar yemeklere aroma vereceği için tuz ihtiyacınızı azaltacaktır.
* Gizli tuz kaynaklarından kaçının: Tuzlu peynir, zeytin, salamura yiyecekler, turşu, kuruyemiş gibi içeriğinde yoğun tuz bulunan yiyecekler ölçülü tüketilmelidir.
* Paketli gıdalara dikkat edin: Paketlenmiş gıdalarda, raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılan 'sodyum glutamat' vücutta tuz olarak işlenmektedir. Bu nedenle paketli gıdaların sınırlı tüketimi ya da hiç tüketilmemesi önerilmektedir.
* Sodaya dikkat: Maden suları yoğun mineral içeren sulardır. Günlük 1-2 adet tüketimi oldukça faydalıdır. Fakat özellikle yaz aylarında serinlemek için su yerine çok sayıda soda içilmesi, içeriğindeki sodyum nedeniyle vücut için zararlı olabilir.
