Türkiye Kadın Haklarını Koruma Derneği Alanya Şubesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan ‘Çocuğa Cinsel İstismar’ ile ilgili yasa tasarısı hakkında yaptıkları basın açıklaması şöyle;

09.04.2018 tarihinde TBMM’ye “Çocuğun Cinsel İstismarı” ile ilgili bir yasa tasarısı sunulmuştur. Tasarının oldukça uzun ve karmaşık olması anlaşılmasını zorlaştırmakla birlikte olumlu yönleri hemen görülmekte.  Tasarının olumsuz yönleri de buz dağının arka yüzü gibi adeta saklanmaktadır.

Tasarının olumlu yönlerinden başlarsak;

•             Cinsel istismar suçu sanıklarının çocuklara hizmet veren işlerde çalışmasının yasaklanması,

•             Dava sonunda verilecek cezada “iyi hal indirimi” için gerekçe koşulunun getirilmesi,

•             Sanığa denetimli serbestlik süresi boyunca uzaklaştırma, takip vb. koşullar getirilmesi,

•             Denetimli serbestlik ile ilgili bazı tedbirlerin, çocuk failler için uygulanamayacağının öngörülmesi, bu kapsamda sayılmaktadır.

Olumsuz yönlerinde ise;

Tasarıya göre, çocuğun cinsel istismar suçunda;

*Mağdurun 12 yaşının altında olması halinde en az 30 yıl cezaya hükmedilmektedir.

*12 yaşından büyük 15 yaşından küçük olması durumunda 16 yıldan az 40 yıldan fazla cezaya hükmedilememektedir.

*15 yaşını doldurmuş 18 yaşını doldurmamış mağdurlarda herhangi bir değişiklik yapılmadan, sanığın cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak kalmaya devam etmektedir. Ancak suç silahla işlenirse sanığın cezası müebbet hapis olarak değiştirilmiştir.

Bütün bunların ne anlama geldiğine gelirsek;

1-Yasa tasarısında failin de çocuk olduğu haller düşünülmemiştir. Dolayısıyla, 29 yaşındaki bir yetişkin 16 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunursa, cezası 2 ila 5 yıl arasında olacak ancak 12 yaşında bir çocuğun, 12 yaşında başka bir çocuğa cinsel istismarda bulunması halinde çocuk fail müebbet hapis cezası ile yargılanacaktır. 12 yaşında tecavüze uğrayan bir çocuğun failine 40 yıl ceza verilecek ancak 12 buçuk yaşında tecavüze uğrayan bir çocuğun faile bu ceza verilmeyecektir. Ülkemizin de kabul ettiği uluslar arası bir sözleşme olan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi”ne göre 18 yaşından küçük olan herkes çocuktur. Tasarıdaki bu ayrım neye göre yapılmaktadır. Bu tasarı ile kabul ettiğimiz uluslar arası sözleşmeleri de ihlal ettiğimizin farkına varmak durumundayız.

2-Çocuk Koruma Kanunu”nda yapılacak olan değişiklikle yayın yasağı getirilerek, kamuoyunda oluşan tepkiyi engellemek amaçlanmaktadır. Medyanın gücü baskılanarak gerçekler halının altına süpürülmeye çalışılmaktadır.

3- Tasarıda fail hakkında kimyasal kastrasyon uygulanması öngörülmektedir. Önleyici tedbirler alınarak, durumun bu aşamaya gelmesi konuşulmamakta ve yine sonuç odaklı hareket edilerek mağdurun daha fazla mağduriyetine sebep olunmaktadır. Kaldı ki, kimyasal kastrasyon işkence suçudur. Anayasamıza ve kabul ettiğimiz uluslar arası sözleşmelere aykırıdır.

Çocuklarımızın daha fazla mağduriyetine sebep olmamak için; bir an önce yasa tasarısının yeniden değerlendirilip gerekli değişikliklerin yapılarak yasalaşması gerekmektedir. Buradan bütün derneklere, sivil toplum kuruluşlarına, partilere, barolara çağrıda bulunuyoruz. Birlik olalım, çocuklarımıza kıyamet yaşatmayalım.