Antalya ve Alanya'da emlak sektörü krizde Antalya ve Alanya'da emlak sektörü krizde

İnşaat ve emlak sektörünün büyük darbe aldığını belirten Alanya’nın tanınmış iş adamlarından Trust United Emlak firması sahibi Durmuş Özgen, “Emlak ve inşaat sektöründe son durum çok sıkıntılı. Aslında yabancıların Alanya’yı terk etme olayı ikametgaha getirilen 200 bin dolar şartı ile başlamadı. Evveliyatında 4 büyük mahallenin kapatılmasıyla başlamıştı. Fakat arkasından bir gece bir karar alındı. Günübirlik kiralamayla ilgili sektörle istişare edilmeden bir uygulama getirildi. Bununla birlikte biraz geri adım atıldı. Hemen arkasından bu defa 200 bin dolar şartı getirildi. 200 bin dolar olayında amaç benim gördüğüm kadarıyla tapu alım-satımından sıcak para almakla alakalı. 200 bin doların yaklaşık karşılığı 200 bin lira, gördüğüm kadarıyla buna göz dikilmiş gibi duruyor. Bunu ikamete bağlayana kadar bir miktar arttırabilirlerdi. Ya da bir şart koyabilirlerdi. 200 bin liranın altında tapu harcı olmaz yabancı alım satımlarda gibi. Bu iş çözülebilirdi. Maalesef her konuda olduğu gibi yukarıda, karmakarışık, kurumların birbiriyle koordine olmadığı bir sistem çalışıyor. DAP piyasası çıkarılmıştı. O zaten başlı başına bir ucube. Yabancı 24 ay taksitle aldığı dairenin parasını 24 ay boyunca gönderiyor. Tam tapu aşamasına gelindiğinde bu parayı bir defada bozdur deniliyor. Her bir muamelede yaklaşık 10 bin Euro gibi büyük bir para yabancıların sırtına bindiriliyor. Sektörde fiyatlar çok geri geldi. Artık zararına satışlar yapılıyor. Bankalarda kredi yok. İnsanlar kredi bulsa faizi ödeyemiyor. Dolayısıyla her sektör gibi inşaat ve emlak sektörü de büyük darbe aldı. Fakat ben burada kişisel olarak şunu görüyorum. Bu tamamen turizmcilerin baskısıyla oluşan kararlar. Bunu eleştiriyorum çünkü dünyanın hiçbir yerinde her şey dahil gibi ucube bir sistem yok. Yaptığımız iş turizm değil. Bu camiada çalışan çocuklarımızın yabancılara köle yapılmasıdır. İşini bilmeyenlerin bizim işimize karışması bizi son derece öfkelendiriyor. Acilen aklıselim bir yönetimin gelip bu işleri düzenlemesi gerekiyor. Bu tip kararlar alınırken istişare yapılmalı. Bizim sektörümüzdeki arkadaşlarımızı da, elemanlarını da zorla adı ‘İstikrar’ olan saçmalığa mecbur ediyorlar. Kimileri ‘Biz kendimizi meclisin önünde yakacağız’ diyorlar. Ben de ‘Meclis kalmadı, gidin sarayda yakın kendinizi’ diyorum” dedi.