Alanya Müftüsü Dr. İhsan İlhan tarafından Ramazan ayı öncesi sosyal medya hesaplarımızdan yapılan “Ramazan Ayını Karşılarken” başlıklı sohbette şu ifadelere yer verildi:

BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR NİMET OLAN RAMAZAN AYINA KAVUŞTUK

Değerli kardeşlerim! Cenab-ı Hak cümlemize hidayet, takva, af ve afiyet nasip eylesin. Yaratılmış olduğumuz gaye olan kulluk ile hayatımızı yaşamayı nasip eylesin. Yaratılış gayemiz olan kulluk; aynı zamanda hayat gayemiz, yaşam gayemizdir. İşte bu yaşam gayemizin, hayat gayemizin en güzel eğitimini veren, bizleri donatan, ruhumuzu incelten, ruhumuzu yükselten, nefsimizi terbiye eden, arzularımızı gemleyen ve bizim için büyük bir nimet olan ramazan ayına kavuştuk elhamdulillah. Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun.

RAMAZAN MÜMİNLER İÇİN EBEDİ HAYATI KAZANMANIN EN GÜZEL EKİM MEVSİMİDİR

Kendimizi yetiştirmeyi, bilincimizi ve şuurumuzu en güzel şekilde donatmayı, kulluk bilinciyle hayatı yaşamayı, hayatı ibadet gibi algılamayı bizlere öğreten eğitim ayı olana ramazanakavuştuk. Onun için ramazan müminler için ebedi hayatı kazanmanın en güzel ekim mevsimidir. Ramazan en güzel nimetlerin elde etmek için tohumların atıldığı, güzel hasletlerin kazanıldığı büyük bir ibadet mevsimidir. Onun için Ramazan Müslüman’ın hayatını yeniden organize eden, Müslümanın hayatına yeniden anlam kazandıran, peşine koştuğu şeylerin ne olduğunu öğreten, rağbetinin, ilgisinin kulluk bilinci içerisinde ne olması gerektiğini en güzel bir şekilde öğreten bir aydır. Bu ay Peygamberimizin şehr-i mübarek, şehr-i azim dediği büyük bir ay, bereketli bir aydır.

RAMAZAN MÜSLÜMANLARIN KEMALE, GÜZELE VE CENNETE DOĞRU OLAN YOLCULUĞUNU DEVAM ETTİRMEKTİR

Ramazan ayını Peygamberimiz müminlere şöyle tarif ediyor: “Ramazan geldiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve bütün şeytanlar bağlanır.” Bu ifade Ramazan ayının bütün hedeflerini, bütün esaslarını, bütün ruhunu bize öğretiyor. Yani müminin yaşamadaki hedefini, dünyadaki gayesini ahireti elde etme bilincinin ve şuurunun temel esaslarını ortaya koyuyor. Cenneti kazanmak, cehennemden kurtulmak ve şeytanların oyuncağı olmamak onların vesveselerine, hilelerine karşı daima uyanık olabilmeyi ve şeytanın tuzağına düşmemeyi bize öğretiyor. İşte Ramazan ayı bir ay boyunca Müslümanlara bu bilinci bu şuuru, bu ibadeti, bu anlayışı yükleyerek; Müslümanların kemale, güzele ve cennete doğru olan yolculuğunu devam ettirmektir. Cenab-ı Hak oruç ibadetini ifade eden ayeti kerimede “(Oruç) Sayılı günlerdir. “ buyuruyor. Neden bir ay? Çünkü insanın ruhunun terbiyesi, eğitimi ve olgunlaşmasını gerektiren zaman bir aydır. Hayatımızda bunun örneklerini yok mudur? Tabiki vardır. Bir memur, bir işçi tam maaşını alabilmek için otuz gün yani bir ay çalışır ve karşılığında tam maaşını elde eder. Çünkü bir işin tamamlanması, kemale ermesi, olgunlaşması, etkisini göstermesi tam bir ay’dır.

RAMAZAN AYINDA CENNETE GÖTÜRECEK BÜTÜN AMELLER EN GÜZEL ŞEKİLDE İFA EDİLİR

Hiçbir insan yapmış olduğu bir ameli birkaç kere yaparak mükemmele kavuşamaz. Ramazan ayında cennetin kapılarının açılacağını, cehennem kapılarının kapanacağını ve şeytanların bağlanış oluşunun mana ve ruhuyla Peygamberimiz bize ramazan ayının ibadet ayı olarak, kuran ayı olarak yerine getirilmesi ve yaşanması gereken güzel bir mevsim olduğunu ifade etmektedir. Ramazan ayında cennet kapıları açılır. Çünkü Ramazan ayında cennete götürecek bütün ameller en güzel şekilde ifa edilir.

KUL NEFES ALIP VERDİĞİ HER AN RABBİNE KULLUK VE İBADET İÇERİSİNDEDİR

İnsanı cennetten alıkoyan nefsi ve arzularıdır. Onun için Peygamberimiz “Cennet; nefsin sevmediği şeylerle çevrili, Cehennem ise; nefsin arzularıyla çevrilidir.” Buyurmuştur. İşte cennetin kapılarının açılması, cehennem kapılarının kapanmasını bu hadisi şerifle ifade ettiğimizde; nefsin istekleri kapanmış, arzuları törpülenmiş ve engellenmiş böylece ibadet ve taatin, iyilik ve hayrın yolu açılmış, kul nefes alıp verdiği her an Rabbine kulluk ve ibadet içerisindedir. Aynı şekilde kul nefsini engellediğinden dolayı haramlardan, kötülüklerden uzaklaşmasıyla da cehennemden kendini korumuş olur. Ramazan ayında şeytanlar bağlanmıştır. Şeytanların bağlanması dışardaki kulaktır. Arzular ve nefis ise içerdeki kulaktır. İçerdeki kulağın ilgisi olmasa, dışardaki kulağın etkisi olmayacaktır. İçerden kendini duyan, kendini işiten, kendine kulak veren iç kulak olmadığından şeytanların tesiri kalmayacaktır. O nedenle evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş diye Peygamberimizin yine bize tanımladığı bu bereketli ayda, mümin ilk on günde rahmeti kazanacak amellerle donanacak, ikinci on günde ise mağfireti elde edecek sebeplere kavuşacak, yani rahmet mağfireti getirecek, rahmete ve mağfirete kavuşan mümin de korktuklarından emin olarak cehennem azabından korunmuş olacaktır.

EBEDİ HAYATIMIZI YANİ CENNETİ KAZANMAK İÇİN EN GÜZEL MEVSİMDİR

Ramazan ayı ebedi hayatımızı yani cenneti kazanmak, cehennemden uzak olmak, şeytanın dünyadaki aldatmalarına, hilelerine kapılıp ahiretimizi yok etme noktasındaki her türlü tehlikelerden kendimizi korumak için en güzel mevsimdir.

RAMAZAN GAFLETLE GEÇİRİLECEK BİR AY DEĞİLDİR

Ramazan gafletle geçirilecek bir ay değildir. Ramazan ayında Müslümanın daima uyanık olmalıdır. Çünkü midenin fonksiyonu azalınca ruhun fonksiyonu yükselir. Şehvetin, arzuların fonksiyonu azalınca, aklın ve kalbin duyguları yükselir. İşte insanın peşinden koştuğu iki unsur olan midesi ve şehveti Ramazan ayında terbiye edilir ve ölçüye koyulur. Böylece şehvetin ve arzuların peşinde değil; ebedi hayat için asıl kendimize lazım olan ruhumuzun ve aklımızın peşinde oluruz.

RAMAZAN KUR’AN AYI’DIR

Değerli Kardeşlerim! Ramazan ayı Müslümanın melekleştiği bir aydır. Ramazan ayı Melekleşmenin formülünü elde ettiğimiz bir ay’dır. Ve ramazan Müslümanlar için Kur’an-ı Kerim’in doğum günüdür. Hayatı yaşama ilkelerimizi, prensiplerimizi bize ifade eden, ortaya koyan ,hakkı ve batılı ayırt etmemizi sağlayan Kur’an ayıdır Ramazan. Cenab-ı Hak “Ramazan kendisinde Kur’an’ın indirildiği aydır. O Kur’an insanlık için bir hidayettir.” Buyuruyor.

KUR’AN MÜMİNLER İÇİN BİR PUSULADIR

Kur’an Müminler için bir pusuladır. Hayatı nasıl yaşayacağını, doğruyu ve yanlışı nasıl öğreneceğini, hakkı batılı nasıl ayırt edeceğini en güzel şekilde açık ve net delillerle ortaya koyan Kur’an’dır. Kur’an-ı Kerim’in yani yaşam ve hayat tarzımız olan, bütün ölçülerimizi kendisinden almamız gerek Kur’an-ı Kerim’in yeryüzüne indiği aydır Ramazan. Yani Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Kur’an-ı Kerim’i hem okuyacağız hem de O’nun emir emir ve hükümlerini kavramaya gayret edecek, O’nun emrettiklerini yerine getirecek, yasaklarını ise terk edecek ve O’nu daima edineceğiz.

KUR’AN-I KERİM ÖLÜLERİN KİTABI DEĞİLDİR

Okumak; anlamak içindir. Okumak ve anlamak da yaşamak içindir. Kur’an-ı Kerim ölülerin kitabı değildir. Ramazan ayında sadece ölülere Kur’an-ı Kerim okunması anlayışı çok ciddi bir sıkıntıdır. Elbette ölülerimiz için de rahmettir. Ancak sadece ölüler bağlamında bırakırsak işte o zaman Kur’an’ın manasını, misyonunu ihmal etmiş oluruz ve Kuran’ı terk etmiş oluruz. O açıdan Ramazan ayını en güzel şekilde geçirmek demek Kuran-ı Kerimle yani  Kur’an’ın emir ve hükümlerine göre yaşamak demektir. Bu anlamda Kur’an’ın bize sunmuş olduğu eğitim programına en güzel bir şekilde uymaktır.

RAMAZAN HAYIR VE HASENATLARIMIZLA MUHTAÇLARIN YARDIMINA KOŞMAMIZ GEREKEN BİR AYDIR

Ramazan bir nefis ve kulluk eğitimidir. Ramazan ayı başta oruç ibadeti ve mukabele olmak üzere; iftarıyla, sahuruyla, hayır hasenatıyla, zekatıyla, fitresiyle, güzel söz sözlerle, sabır ve metanetle en güzel yaşanan aydır. Peygamberimiz Ramazanı sabır ayı olarak, eşitlik ayı olarak tanımlıyor. Onun için sabredenlerin karşılığı cennettir. Eşitliğin de ifade edildiği, hayır ve hasenatla insanların yardımına koşmamız gereken bir ay olarak Ramazanı anlamamız, idrak etmemiz ve Ramazanı yaşamamız gerekiyor.

 RAMAZAN’I ANLAMADAN GEÇİRMEK EN BÜYÜK KAYIPTIR

En mahrum, en şaki olan kişi Ramazan ayına ulaşıp da Ramazan’ın mana ve ruhunu kavrayamayan, Ramazan’ı hakkıyla idrak edemeyen kişidir. Ramazan ayına kavuşup da Ramazan’ı anlamadan, ibadet, taat ve kulluk boyutu noktasında kazandırdıklarını anlamadan geçirmek insan için en büyük kayıptır. Acaba bir dahaki Ramazan’a kavuşabilecek miyiz? Peygamberimiz “Namaz kılarken kıldığınız bu namazı son namazınızmış gibi kılın.” buyuruyor. Bizler de bu anlayış içerisinde idrak ettiğimiz Ramazan’ı son Ramazanmış gibi anlamalı bir daha Ramazan’a kavuşamayacakmış gibi bu Ramazan ayını bütün boyutlarıyla dopdolu yaşamalıyız.

RAMAZAN-I ŞERİFİNİZİ TEBRİK EDİYORUM

Bu mana ve ruhla Ramazan ayını en güzel bir şekilde ifa etmeyi Cenab-ı Hak bizlere nasip eylesin. İçinde bulunmuş olduğumuz dertlerden, belalardan, musibetlerden, virüslerden bizleri muhafaza eylesin. Ramazan ayını en güzel şekilde yaşamayı, bayrama kavuşmayı ve asıl ahiretteki bayramımıza kavuşmayı bizlere nasip eylesin. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin Ramazan-ı şerifini tebrik ediyorum.

Alanya Müftümüz Dr. İhsan İLHAN “Ramazan Ayını Karşılarken” başlıklı sohbetini dinlemek için linke tıklayınız:https://www.youtube.com/watch?v=KmhPNAJZyas&t=9s