Alanya İlçe Müftüsü İhsan İlhan mesajında şu ifadelere yer verdi:

“2 Nisan 2019 Salı gününü Çarşamba gününe bağlayan gece, mukaddes bir yolculuğun ve manevi bir yükselişin ifadesi olan ve pek çok ilahi lütuf ve ihsanla dolu olan Miraç Kandilini idrak edecek olmanın hep birlikte sevinç ve mutluluğunu yaşamaktayız.

İsra; Hz. Peygamber (s.a.s)’in içerisinde Kabe’nin de bulunduğu Mescid-i Haram’dan Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya yaptığı yolculuğu, Miraç ise rahmet ve hikmet dolu bu gecede, Peygamberimizin Mescid-i Aksâ’dan göklere yükselip Yüce Allah’tan vahiy alması’nı ifade etmektedir.

İsra ve Miraç mucizesi bizlere, insanın, ilahi rızaya ve desteğe ulaştığında akıl ve idraki zorlayan dereceden nice üst derecelere ulaşabileceğini gösterdiği gibi, mana aleminde yükselip ilahi rahmet ve huzura erişmenin, öncelikle gönül ve ruh temizliğinden, ahlaki erdemlere yükselişten, her şeyin sahibi olan Yüce Allah’a bağlılık ve boyun eğmeden geçtiğini hatırlatmaktadır.

Mirâç, Cenab-ı Hak’tan gelen davete icabet ederek kulluğun gereklerini yerine getirerek, her adımda O’na yaklaşmaktır. Mirâç, maddeden uzaklaşarak manaya ulaşmak; fânî olandan vazgeçip bâkî olana yönelmektir. Mirâç, gönül dünyamıza yaptığımız yolculukla imanımızı güçlendirmek ve sıdk makamına erişmektir.

MİRACIN 3 HEDİYESİ

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) mirâçtan bizlere hediyelerle dönmüştür. “Gözümün nuru” diye nitelediği beş vakit namaz, mirâç hediyelerinin ilkidir. Namaz bizim mirâcımızdır. Namaz bizim dirilişimizdir. Namaz bizim kurtuluşumuzdur. Bizler her türlü kötülüklerden namazla arınır ve namazla korunuruz. Vaktinde ve camilerimizde cemaatle kıldığımız namazlarımız, en hayırlı amelimizdir.

Miracın ikinci hediyesi, Allah’a ortak koşmayan kimselerin günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete girecekleri müjdesidir.

Miracın üçüncü hediyesi ise, “Âmenerrasulü” diye başlayan Bakara suresinin son iki ayetidir. Bizler her gün yatsı namazından sonra bu ayetleri okur, imanımızı dile getiririz. Rabbimizin bize öğrettiği dualarla O’na yalvarır ve teslimiyetimizi ifade ederiz.

MİRACIN YÜREĞİMİZDE KANAYAN EMANETİ: KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA

Miracın yüreğimizde kanayan emaneti ise Kudüs ve Mescid-i Aksâ’dır. Asırlar boyunca Müslümanların idaresi altında “barış ve selamet yurdu” olarak anılan Kudüs, bugün işgalin, zulmün, şiddetin ve acının toprağı haline getirilmiştir. İbadet özgürlüğünü hiçe sayanlar, mabet dokunulmazlığını ihlal edenler, bir yandan müminlerin Mescid-i Aksâ’da ibadet etmesine engel olmakta, diğer yandan bir cuma vakti camide ibadet eden masum Müslümanları hunharca katletmektedir.

Unutulmamalıdır ki hiçbir zorbalık, Müslümanların Kudüs’te, Mescid-i Aksâ’da, bütün yeryüzü camilerinde birlik ve huzur içinde ibadet etmelerine engel olamayacaktır. Huzura, barışa ve umuda kasteden zalimler kendi yaktıkları ateşin kurbanı olacaklardır.

MESİCİD-İ AKSA BİZE PEYGAMBERİMİZİN EMANETİDİR

Bugün biz Müslümanların yapması gereken tıpkı Peygamberimizin mübarek yolculuğunda olduğu gibi, Mekke ile Kudüs arasındaki mukaddes bağı korumaktır. Allah’tan gelen namaz davetine yürekten icabet edip camilerde omuz omuza kıyama durmak, kul olmanın sorumluluğunu bir kez daha hatırlamaktır. Kudüs ve Mescid-i Aksâ’nın özgür olduğu nice Miraç Gecelerine kavuşmak için umudumuzu ve duamızı eksik etmemektir.

Zira Kudüs, bizim gözbebeğimizdir, dilimizdeki dua, yüreğimizdeki yaradır. Kudüs ve Mescid-i Aksâ, bize Peygamberimizin bir emanetidir. Bizler biliriz ki, mümin mirâçsız, mirâç da Mescid-i Aksâ’sız olamaz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Miraç kandilininizi tebrik eder, Miraç Kandili’nin İslâm âleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış, huzur ve hidayetine vesile olmasını, başta yakın çevremiz ile İsrâ ve Mirac mucizesinin cereyan ettiği kutsal topraklar olmak üzere bütün dünyada hak ihlallerinin sona ermesini, ülkemizde ve dünyada devam eden üzücü olayların, acı ve gözyaşının son bulmasını, savaş ve şiddetin yerini huzur ve barışın almasını, yüreklerimizdeki imanı ve topraklarımızdaki emanı güçlendirmesini, milletimiz, ümmetimiz ve insanlık alemi için hayra,huzura, barışa vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz."