Sağlık turizmi alanında hastane ve acentaların işbirliği yapması gerektiğini söyleyen TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Davut Günaydın, "Sağlık turizminde kaçak faaliyetlerin önüne geçmek için çalışmalara devam edeceğiz. TÜRSAB taklidi kurumlar var ama biz TÜRSAB olarak sağlık turizmi konusunda en güzel tanıtımı yapacak ve üyelerimize iş yaratacağız" dedi. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Sağlık Turizmi Bilgilendirme Paneli'nde konuşan TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Sağlık Komitesi Başkanı Davut Günaydın TÜRSAB bünyesinde Sağlık Turizmi Komitesi olarak yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Günaydın şunları söyledi: "1618 sayılı yasa revize edilecek ve birlik üyelerimizin eli güçlenecektir. Sağlık turizminde tüm gayretimiz acentaları ilgilendiren konuları acentaların yapmasıdır. Biz acenta olarak hastanelerin işini nasıl ki yapmıyorsak onların da acentaların işini yapmaması lazım. Ama işbirliği yapmamız gerekiyor. Pazarlama stratejilerinin geliştirmek için sağlık kuruluşları ile ortak çalışabiliriz. Nato ve Habitat toplantıları, spor organizasyonları yapan acentalara güvenilmesi gerekiyor." <strong>"TÜRSAB TAKLİDİ KURUMLAR VAR"</strong> 1618 sayılı yasanın 5. Maddesini hatırlatan Günaydın, "Sağlık turizminde kaçak faaliyetlerin önüne geçmek için çalışmalara devam edeceğiz. TÜRSAB taklidi kurumlar var ama biz TÜRSAB olarak sağlık turizmi konusunda en güzel tanıtımı yapacak ve üyelerimize iş yaratacağız. Bu işi yapmak isteyen arkadaşlarımıza komitemiz her konuda yardımcı olmak istiyor. Lütfen bu komiteye gelin ve fikirlerinizi paylaşın" dedi. Günaydın şöyle konuştu: <strong>"İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ"</strong> "TÜRSAB paydaşlar arasında uyum sağlamaktadır. Bütün bunları yaparken sadece üyelerini ve Türk turizmini düşünür. Etkin bir pazarlama için etkin tanıtım gerekir. Eğitim çalışmaları bizim için çok önemli. Mesleki Yeterlilik Belgesi alındı ve bu konusunda en kısa zamanda çalışmalar başlayacaktır. Sağlık turizmi geçtiği zaman her türlü mevzuatta TÜRSAB'ın adının olmasını istiyoruz. İletişim ve sürdürülebilirliği önemsiyoruz. Hasta güvenliği ve hukuksal alt yapı konularında üniversiteler ile işbirliği yapıyoruz. Sağlık turizmine fayda sağlayabilecek her türlü kurumla beraber hareket ediyoruz. <strong>5 MİLYAR DOLARI GEÇİYOR</strong> Türkiye'de sağlık turizmi denildiği zaman birliktelik olmadığını ve farklı rakamların olduğunu görüyoruz. Medikal alanda yaklaşık 300 bin hasta geliyor. Kuzey Irak, İran gibi ülkelerden gelip kayda geçmeyen hastalar olduğunu görüyoruz. 2013 verilerine göre 3.5 milyar dolar gelir elde edilmiş durumda. Termal ile bu rakam 5 milyar doları geçiyor. 57 tane akredite edilmiş hastanemiz var. Sağlık hizmeti maliyetlerimiz bazı ülkelerden iki veya 6 kat daha avantajlı. Ayrıca sağlık turizmi ürün çeşitliliğimiz mevcut. <strong>"ÇOK BAŞLILIĞI ENGELLEMEK İSTİYORUZ"</strong> Avrupa'da engellilerle birlikte yaşlı nüfus 150 milyonu geçiyor. Uluslararası sağlık kuruluşlarımızın yurtdışında açtıkları kurumların başarısını görüyoruz. Onlarla birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bu oldukça önemli. Biz koordinasyon sağlamak ve çok başlılığı engellemek istiyoruz. Ebola gibi tehdit oluşturan konular var. Rakip ülkelerden gelecek rekabet baskısı da bunlar arasında. Rekabetçi fiyatlarla dünya sağlık turizmi alanında faaliyet göstermeliyiz. Elimizde birçok imkan var. Otelciliğimiz, Türk mutfağı ve servis anlayışımız gibi konularda artılarımız var. Tüm bunları koordine etmek bizlerin görevi. Hedefimiz Türkiye'yi 2023 yılında lider duruma getirmek."