HABER – Yüksel SOYLU
Prof. Dr. Avşaroğlu'nun vurguladığı ilk önemli nokta, Mersin ile Antalya arasındaki uzun sahil yolu üzerinde tıp fakültesi bulunmaması oldu. Bu durumun, güçlü bir ALKÜ (Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi) ve tıp fakültesi için Alanya'nın il statüsüne yükseltilmesi gerekliliğini ortaya koyduğunu belirtti. Daha önce Alanya'da düzenlenen bir sağlık turizmi tebliğinde bu konuyu dile getirdiğinde ilgili yetkililerin not aldığını hatırlattı.
Tarım sektörünün Alanya için hayati önemine değinen Avşaroğlu, Alanya'nın sahil şeridi içinde tarıma çok elverişli bir yer olduğunu ve ilçe kaldığı sürece Antalya'nın gölgesinde kaldığını ifade etti. İl statüsüne geçişin, hal ve toptancılık gibi faaliyetlerin daha işlevsel yönetilerek ihracat kanallarının açılmasına olanak sağlayacağını belirtti.
Erişim ve ulaşım konularına da dikkat çeken Prof. Dr. Avşaroğlu, vekil belirleme süreçlerinde Alanya'nın sıkça göz ardı edildiğini savundu. Alanya'nın "kendini vekil tayin etme hakkının çoktan geldiğini" belirterek, il olunması durumunda Yörük Diyarı'nın evlatlarının şaha kalkacağını öne sürdü. Bu değişikliğin sahil yolunun daha hızlı bitmesini, çevre yollarının yapılmasını ve alt-üst geçişlerle şehrin trafik yükünün hafiflemesini sağlayacağını dile getirdi.
Alanya'nın turizm ve tarım beldesi olmasının yanı sıra, tarihi dokusunun kadim bir yere sahip olduğunu da vurgulayan Avşaroğlu, şehrin Sultan Alaaddin tarafından imar edilmiş bir Selçuklu şehri olduğunu hatırlattı. İl statüsünün, Alanya'nın hem tarihi ve kültürel hem de kış turizminde daha etkin bir yer almasına katkı sunacağını belirtti.
Tüm bu hedeflere ulaşılmasının, "yemeden, çalmadan çarpmadan memleket sevdalısı insanların görev almasıyla" mümkün olacağını ifade eden Prof. Dr. Avşaroğlu, siyaset algısındaki olumsuzluklara değinerek, "evlatlarımıza daha güzel yarınlar bırakmak için çırpınmalıyız" mesajını verdi.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Selahattin Avşaroğlu, "Alanya mutlaka il olmalıdır" diyerek bu talebini devlet büyüklerine arz etti.