“Turizmde en önemli sorun, otoriterleşen, OHAL altında bir Türkiye imajıdır. Bu imajın kaynağı da Saray’ın her alana müdahale etme, her konuda belirleyici olma çabası, paralel bir Hükümet gibi davranmasıdır. Turizm Şurası için külliyenin seçilmesi, turizmdeki kayıp sürecinin doğru okunamadığının göstergesidir” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, yaptığı açıklamada 3. Turizm Şurası ve Ocak-Eylül dönemi turizm hareketliliğini değerlendirdi. Turizmin hükümetin gündemine girmesinin ve turizm şurası düzenlenmesinin doğru bir adım olduğunu ancak, Şura’nın yerinin “külliye” olarak seçilmesinin, sürecin yanlış okunmasının göstergesi olduğunu söyleyen Budak, “Turizm barış sektörüdür, güvenliğe dayalı bir sektörüdür. Turizmdeki gerilemenin de en büyük nedeni ‘otoriterleşen bir Türkiye’, ‘OHAL altında bir Türkiye’ imajıdır. Bu iki kavramın da kaynağı; her konuda tek belirleyici olma çabasındaki Beştepe’deki saraydır. Eğitim politikası oradan belirleniyor. Sağlık, istihdam, ekonomi, dış politika her şey oradan belirleniyor. Paralel bir hükümet gibi her konuya müdahale ediliyor. Zaten otoriterleşen Türkiye imajını da doğuran bu tablodur. Şimdi turizm politikalarının belirleyicisi olarak AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın öne çıkarılması, sarayın öne çıkarılması, turizmdeki kayıp sürecinin iyi okunamadığının göstergesidir. AKP Genel Başkanı Erdoğan, ‘devletimiz tüm imkanları ile turizmin yanındadır’ diyor. Eğer gerçekten turizm önemseniyorsa, ilk adımın OHAL’in kaldırılması, normalleşme yönünde ilerlenmesi gerekir.. Turizm için çok önemli gelir kaynağı olan kongre turizmi sıfırlanmışsa, kurvaziyer turizm dibe vurmuşsa, bunun nedeni işte bu OHAL tablosudur. Büyük firmaların CEO’ları artık Türkiye’ye gelmiyor, gelemiyor. Bizim üreticilerimiz, ürünlerini alıp, büyük firmaların belirlediği ülkelerde ürünlerini tanıtmaya, pazarlamaya çalışıyor. Bunun nedeni OHAL’dir. Süreç doğru okunamazsa, doğru çözüm de bulunamaz” diye konuştu. Avrupa pazarı turizmin yok yılı 2016’yı yakalayamadı Ocak-Eylül döneminde Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısının 26 milyona ulaştığını ancak Avrupa pazarında yüksek sezonda da 2016 yılının yakalanamadığını kaydeden Budak, “Yabancı turist sayısında geçen yıla göre, özellikle Rusya pazarının etkisiyle bir toparlanma var ancak Avrupa pazarında yüksek sezonda bile 2016 yılı rakamları yakalanamadı. Geçen yılın yüzde 2 altındayız. 2015’e göre kayıp ise 5 milyon turistin üzerindedir. Türk turizminde fiyatların düşmesinin nedeni de budur. AKP Genel Başkanı Erdoğan da turizm gelirlerinin, turist sayısıyla eşit şekilde artmamasından yakınıyor ama çareyi uzaklarda arıyor. Çin’i, Hindistan’ı, Güney Kore’yi, Japonya’yı, Endonezya’yı adres gösteriyor. Türkiye turizminin ana hattı Avrupa’dır ve öncelik Avrupa’nın geri kazanılmasında olmalıdır. Çünkü Avrupa pazarında bir yılda kaybedilen turist sayısı 5 milyondur, Çin, Hindistan, Japonya gibi ülkelerden gelen turist sayısı 500 bin düzeyindedir. Ayrıca bu pazarlarda da gerileme var. Bu ülkelerden gelen sayı bir anda 5-10 kat artamayacağına göre, Avrupa pazarının geri kazanılması en akılcı adımdır. Hukuk, adalet ve demokrasi yolunda atılacak adımlarla, bu konuda önemli mesafe alınabilecektir” dedi.