Kapısına kilit vurulan Bayramoğlu Tatil Köyü’nde 20 milyon TL’nin batırıldığını, acil ihtiyaç yokken genel müdürlük binası için (10.500.000.Dolar) 55 milyon TL’lik arsa alındığını, bir o kadar da inşaat maliyeti olacağını, resmi ilan ve reklam gelirlerinin düşmesine göz yumularak, yaygın ve yerel basını bitirilme noktasına getirildiğini vurgulayan TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca, “BİK’in basiretsiz kişilerce yönetildiği açıktır. Genel Müdür ve Yönetim Kurulu kötü yönetimin baş sorumlularıdır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı duruma derhal müdahil olarak denetim mekanizmasını çalıştırmalıdır” dedi. Karaca’nın TGF Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklama şöyle: BİK BÜTÇESİ ‘SOS’ VERİYOR Basın İlan Kurumu’nun son genel kurul toplantısında alınan kararlar ve yapılan açıklamalar, BİK’in bir iflas sürecinde olduğunu ortaya koymuştur. Bilindiği gibi BİK gelirleri, şubesi bulunan illerdeki basın işletmelerinin resmi ilan ve reklam gelirlerinden kesilen %15 oranındaki komisyonlar ile bankalardaki parasının faizlerinden oluşuyor. BİK Resmi gazete verilerine göre 2015 yılında 7.675.000 TL, 2016 yılında 6.021.000 TL, 2017 yılında 4.297.000 TL kar gederken, 2018 yılında sadece 1 milyon 387 bin TL kar edebildi ki, bu para, on yıl önce sadece illerdeki gazeteciler cemiyetlerine maddi destek olarak dağıtılan bir miktar kadardır. Rakamlardan da görüleceği üzere BİK’in gelirleri son 4 yılda adeta tepetaklak olmuş, kurumun bütçesi açıkça ‘SOS’ vermeye başlamıştır. Geçtiğimiz yıl mali sıkıntılar nedeniyle Batman, Bolu, Malatya ve Tokat şubeleri kapatılmak zorunda kalınmıştır. İşin ilginci, BİK, bu illerde yayın yapan gazetelerden, yüzde 15 oranındaki komisyon kesintisine de kanunsuz biçimde devam etmektedir. BİK Yönetim Kurulu, ülke genelindeki gazeteci meslek kuruluşlarına, bu yıl toplamda sadece 350 bin TL yardım yapılması gerektiğini teklif etmiştir. Diğer bir deyişle gazeteciler cemiyetleri, geçen yıl aldıkları desteğin ancak üçte biri oranında maddi yardım alabileceklerdir. Kocaeli Bayramoğlu’ndaki BİK Tatil Köyü’nde batırılan inşaat yatırımı 20 milyon TL civarındadır. Bunun yanı sıra acil ihtiyaç olmamasına rağmen 10 milyon 500 bin dolara yani 55 milyon TL’ye bir arsa alınmış, en az bir o kadar da inşaat harcaması yapılacaktır. KAMUOYU CEVAP BEKLİYOR TGF olarak soruyoruz; BİK böylesine zor zamanlarda bu paraları hesapsız kitapsız harcamak zorunda mıdır? Yine soruyoruz; BİK bir kamu kurumudur ve her türlü mal ve hizmet alımları ve yapım işlerinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabidir. BİK’in kendi İhalelerinin gazetelerde yayınlandığına hiç rastlanılmış mıdır? Bu durumda, ihalelerin eşe dosta peşkeş çekildiği akıllara gelmez mi? TGF olarak amacımız asla bağcıyı dövmek değil. Bunun içindir ki, BİK Genel Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına denetim görevlerini yerine getirmeleri, varsa yolsuzluk ve usulsüzlükleri açığa çıkarmaları ve kamuoyunu bir an önce aydınlatmaları çağrısında bulunuyoruz. Bu arada BİK Genel Müdürü Yakup Karaca’nın, geçtiğimiz yıl yapmış olduğu ‘dijital dönüşüm açılımı’ sayesinde de, konkordato ilanları, gazeteler yerine artık sadece, BİK’in kanuni dayanağı bilinmeyen ‘ilan.gov.tr’ isimli sitesinde yayınlanmaktadır. Ayrıca defterdarlık ilanlarının da, bu iş bilir genel müdür sayesinde gazetelerde yayınlanması zorunluluğu kaldırılmıştır. Resmi ilanlar bu şekilde bir bir elden çıkarken, ne yazık ki, yazılı basının da cenaze namazının kılınma noktasına gelinmiştir. BİR YIL ÖNCE UYARMIŞTIK: Bundan tam bir yıl önce 2 Mart 2018 tarihinde yaptığımız açıklamada TGF olarak Basın İlan Kurumu’ndaki yanlışlıklara dikkat çekmiş, son derece ciddi bir uyarıda bulunmuştuk. Basın İlan Kurumu’nun, yaygın ve yerel basının önemli bir gelir kalemi olan icra, iflas ve konkordato ilanlarına el koyarak, kurduğu resmi ilan portalı sitesinde yayınlama hakkını kendi uhdesine aldığını, böylelikle yazılı basının bütün hayat damarlarını kestiğini ifade etmiştik. Aynı açıklamada, resmi ilanların zamanla tamamıyla dijital platforma taşınmasının amaçlandığını, zaten zor günler yaşayan Türk Basını açısından hazin bir sonuca sebebiyet verileceğinin de altını çizmiştik. O günlerde, BİK’e yaranma telaşındaki bazı meslektaşlarımız da, bu açıklamamıza tepki gösterecek kadar gaflete düşmüşlerdi. Aradan geçen zaman ne denli haklı olduğumuzu net olarak göstermiştir ancak haklı çıkmak aslında bizleri sevindirmemiş, tam tersine, yerel basınımızın gerçekten hazin bir tabloyla karşı karşıya kalmasına sebebiyet verdiği için üzmüştür. Bugün buradan bir kez daha sesleniyoruz; BİK Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu kötü yönetimin baş sorumlularıdır. BİK Genel Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanlığı duruma derhal müdahil olarak denetim mekanizmasını acilen çalıştırmalıdır.