“RESİM DEFTERİME YAPTIĞIM ÇALIŞMALAR İLE ÇİZİME BAŞLADIM” Resim defterine yaptığı çalışmalar ile çizime başladığını anlatan ressam Salih Yön, “İlkokula giderken misafirliğe gittiğimiz bir evde duvarda asılı olan bir portre vardı. Oturup onu yapmaya çalışırdım. Yaptığım zaman, gerçekten duvardaki asılı olan fotoğrafa çok benzediğini görürdüm. Ondan sonraki dönemde ise çalışmalarım sürekli devam etmeye başladı. 1975 ,1976 dönemini kapsayan yıllardaki resim defterime yaptığım çalışmalar ile çizime başladım. Bunu aralıksız olarak devam ettim” dedi. “SANATI TERCİH ETTİM” İşinden istifa ederek sanatı tercih ettiğini söyleyen Yön, “Birkaç yıl önce açtığım Redrospektif sergisinde bütün çalışmalarımı Antalya sanat izleyicileri ile paylaştım. Bu çalışmalardan sonra Hava Kuvvetlerinde çalışmaya başladım. Ankara’da geniş bir sanat çevresinde bulunmamın etkisi ile sanatı belirli bir noktaya taşıma imkanım oldu. Daha sonra Hava Kuvvetlerinde resim atölyesi öğretmeni olarak atandım. Oradan Amasya’nın Merzifon İlçesine atandım. Orada tarihindeki ilk olma özelliğini taşıyan Ataçağ Sanat Merkezini kazandırdım. Emekliliğime bir yıl kala istifa ederek Antalya’ya yerleştim. Sanatı tercih ettim. Sanatı bir yaşam biçimi ve yaşadığım yeri sanat adına yaşanır hale getirmek felsefesini edindim. Antalya’da 5 tane özel sanat galerisinden biri olan Salih Yön sanat galerisi ve etnografya galerisini toplumla buluşmasını devam ettiriyorum” diye konuştu. “YAŞANMIŞLARI HİSSETTİĞİM YERLERİ TUVALLERİME AKTARDIM” Tuvallerine hislerini aktardığını söyleyen Yön, “ 45 yıldır bugüne kadar süre gelen bir sanat yaşamım oldu. Öyle bir duruma geldi ki insanlar baktığı zaman yaptığım bütün resimlerin hep aynı renkte ve hep aynı tonda olduğunu gördüler. Bunun neden böyle olduğunu sordukları noktada ise, bu resimlerin bu şekilde olmasının nedeni gidip ayak bastığım, havasını teneffüs ettiğim ve oradaki yaşanmışları hissettiğim yerleri tuvallerime aktardım. Benim resimlerimde hep kuvvetli bir ışık vardır. Bu ışığında nedeni ise benim içimdeki geleceğe ait taşıdığım umudun ışığıdır. Bu güneş ya benim gelecek umutlara doğmak üzere güneş doğar, ya da güneş ertesi gün yeni umutlara doğmak üzere batar” dedi.