Türkiye ve Kanada ortak yapımı olan “Gidiş O Gidiş” filmi, yakın zamanda dostu Juliane'i kaybeden ve onun evine bakmak için Paris'e taşınan Audrey Benac karakterinin bir gün Burak ve Blake ismindeki iki yönetmen arkadaşından video mektuplar alarak dünyadaki varlığını sorgulamaya başladığını konu ediniyor. “İNSANLARLA İLETİŞİM KURMAK İSTEDİM” Filmin hikayesini anlatan yönetmen Burak Çevik, önceki yıllarda yapımcılık yaptığını ve bu sürecin kendisini yıprattığını söyledi. Film yapmanın sadece film yapmak değil aynı zamanda anlaşmalar, dosyalar, muhasebe ve avukatlar gibi süreçlerle de uğraşmak demek olduğunu söyleyen Çevik, " Bu durum bende sinemadan soğuma hissini ortaya çıkarmıştı. Ben de önceden olduğu gibi elime kameramı alıp, insanlarla iletişim kurmak istedim. Aradan zaman geçti ve filmin diğer yönetmenleri olan Sofia ve Blake ile iletişime geçtim. Birlikte bu film üzerine çalışmaya başladık” şeklinde konuştu. “BENİM İÇİN ÖĞRETİCİ OLDU” Sofia Bojdanıwicz ve Blake Williams ile birlikte filmi yöneten Çevik, “Kurgu süreci zordu, tek bir hikaye çıkartmak isteyen üç yönetmen olduğunda süreç zorlaşıyor. Ama bu süreç benim için öğreticiydi çünkü diğer yönetmenlerle fikir alışverişinde bulunmak ve eleştiriler yapmak oldukça keyifliydi. Bu filmde açıkçası kişisel hislerden yola çıkarak ortak bir şey yapabilir miyiz diye düşündük ve ortaya çıkan sonuç bu oldu” dedi. İzleyicilerin sorularını yanıtlayan Çevik, “Film yapmanın anlamı ve endüstri değişiyor. Antalya'da bu festivalde hiç 3 boyutlu bir film gösterilmedi. İlk defa seyirciye de ilginç bir deneyim yaşatmış olduk. Antalya'da filmimizi göstermekten çok memnun olduk çünkü dağıtım maliyetleri bizleri oldukça zorluyor. Ana akım film yapsanız bile sinemaya giden insan sayısı çok az, ilginizden dolayı sizlere çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.