Durumun çok ciddi olduğunu belirten Yeni, durumu çok net bir şekilde özetleyerek şu ifadelere yer verdi: “El içi kadar şehir bu kadar göç alırsa olacağı buydu! Tasını tarağını, sandığını, tavuğunu yumurtasını alan, nerede bir gereksiz işe yaramayan, topluma kötülük yayan insan müsveddesini varsa Alanya'ya geliyor. Başka bir deyişle ipini koparan Alanya'ya geliyor. ALANYA’YA AKIN EDİYORLAR Müge Anlı, Serap Kuzey, Esra Erol gibi neredeyse tüm ulusal kanallardaki programlarda yasaklı madde ve beraberinde gelen çarpık ilişkiler ve cinayetler hiç gündemden düşmüyor. Ulusal kanallarda Alanya'dan başka bir şey konuşulmuyor. Hemen hemen her gün biri bitmeden başka bir olay gündeme geliyor. Bu programlar aynı zamanda başka şehirlerdeki suçluların Alanya'ya akın etmelerine neden oluyor. Aynı yolun yolcularının tabiri caizse iştahını kabartıyor desek hiç abartmış olmayız. NORMAL İNSAN KALMAYACAK Arıca bu kadar olaylarla anılan, suçluların cirit attığı bu şehirde, birde üstüne üstlük hayat pahalılığı eklenince, çoluğu çocuğu olan, çalışan normal, emekçi aileler korkudan kaçmaya göç etmeye hızla devam ediyorlar. Yerli, yerleşik gidecek yerleri olmayan ailelerin çoluk çocukları açısından yaşadıkları korkularını, huzursuzluklarını bir yana bırakıyorum, böyle giderse bu şehirde normal insan kalmayacak! Bu şehir acilen kontrol altına alınmazsa, Akdeniz'in turizm cenneti Alanya, suçlularla, uyuşturucu, yasaklı maddelerle, cinayetlerle anılan ülkedeki tek şehir haline dönüşecek. TURİZM ÇOK ZARAR ALDI Sizlere çok uç gibi gelebilir. Ama gerekirse giriş vizesi dahil tüm seçenekler vakit kaybetmeden masaya yatırılmalıdır. Her geçen gün çığ gibi büyüyen bu olaylar, bu şehrin geleceğine adına, şehrimiz turizmine büyük zarar vermektedir. Suç kayıtları bir hayali kabarık olan, devletin polisi jandarması tarafından yakalanan, yine aynı devletin hâkimi savcısı tarafından üç gün geçmeden serbest bırakılan suçlularla kaynıyor el içi kadar şehir. DURUM ÇOK VAHİM! Demedi demeyin, bu böyle gitmez. Bu gidişle bu şehir çok sürmez bir gün bir yerde patlar. Kaldı ki şehrin yapısı da buna müsait değil. Bir şeyler yapılmalı hem de çok acil bir şeyler yapılmalı. Durum sanıldığından çok vahim!”