<p style="text-align:justify">Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ortak basın toplantısında Lüksemburg Dışişleri ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn'ın, "Türkiye’nin tek taraflı Suriye’nin Kuzey doğusunda saldırıya geçmesinden kaygı duyuyoruz" açıklamasına sert cevap verdi. Çavuşoğlu, "Eğer bu kadar fazla seviyorsanız YPG ve PKK’lıları zaten ülkelerinizde yeterince var, onları da alır götürürsünüz" dedi.</p> <p style="text-align:justify">Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Konutu'nda Lüksemburg Dışişleri ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn ile görüştü. Çavuşoğlu ve Asselborn, ortak basın açıklaması yaptı. Çavuşoğlu, Jean Asselborn'un Türkiye'ye Avrupa Birliği (AB) sürecinde en fazla destek veren Dışişleri Bakanlarından olduğunu vurgulayarak, "Kendisi 2004 Aralık ayında Türkiye ile müzakerelerin başlaması konusunda önemli rol oynadı, teşekkür ediyoruz. Bugünkü görüşmemizde karşılıklı ziyaretlerin devam etmesi konsunda hemfikir olduk. İkili ilişkilerde gündeme getirdiğimiz konuları değerlendirdik. Bazı bölgesel konuları da değerlendirdik. Lüksemburg ile herhangi bir siyasi problemimiz bulunmadığı gibi esasen dostluk ve müttefiklik ilişkimiz var. Bu, ekonomik ilişkilere de yansıyor. Türkiye’deki yabancı yatırım miktarı ve şirket sayısına baktığımız zaman Lüksemburg 6'ncı sırada. Yaklaşık 10 milyar civarında Lüksemburg’un yatırımı var. Türk firmalarının da Lüksemburg’daki yatırımı yaklaşık 1 milyar dolar. Ticaretimiz birkaç yüz milyon dolar civarında. Hem yatırımları hem de ticari ilişkileri karşılıklı olarak artırmamız gerekiyor" dedi.</p> <p style="text-align:justify"><strong>'LÜKSEMBURG’DAN TÜRKİYE’YE İLGİ GİDEREK ARTIYOR'</strong></p> <p style="text-align:justify">Çavuşoğlu Türkiye’ye gelen turist sayısındaki artışa dikkat çekerek Lüksemburg'tan Türkiye’ye ilginin giderek arttığını ve bu trendin devam etmesini istediklerini ifade etti. Çavuşoğlu, ikili görüşmelerde terör meselesinin de gündeme alındığını belirterek, "PKK ve FETÖ'nün Lüksemburg’da da ilişkilerimizi zehirlemek için faaliyetlerde bulunduğunu görüşmemizde vurguladık. Bu konuda Lüksemburg yönetiminin tedbir alması önemli. Jean Asselborn yarın Gaziantep ve Kilis'i ziyaret edecek. Türkiye’de yaşayan Suriyeli göçmenlerin durumunu yerinde görecek. Buradaki bazı projeleri Lüksemburg destekliyor, teşekkür ediyoruz. AB ve Türkiye olarak 18 Mart’ta 2016 yılında imzalanan Göç Mutabakatının devam etmesi her iki tarafın yararınadır. Türkiye kusursuz bi şekilde bu mutabakatı uygulamaktadır. AB bu yükümlülükleri ve eksik olan yükümlülüklerini yerine getirmelidir, Avrupa ve bölgemizin huzurunun istikrarı için birlikte çalışılmaya devam edilmelidir" dedi.</p> <p style="text-align:justify"><strong>'BAZI GELİŞMELERDEN DOLAYI ELEŞTİRİLERDE BULUNDUK'</strong></p> <p style="text-align:justify">Lüksemburg Dışişleri ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn, Türkiye'ye 10'u aşkın resmî ziyarette bulunduğunu söyleyerek, "İlk olarak Sayın Abdullah Gül karşılamıştı. Daha sonra Sayın Ali Babacan, Sayın Davutoğlu ve daha sonra Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldik. Türkiye’ye ilgi hep daim oldu, Türkiye’ye hep destek verdik. Bazı gelişmelerden dolayı birtakım eleştirilerde bulunmam gerekse de burada hiçbir zaman niyetim Türk halkını, Türk hükümetini rencide etmek değildi" dedi.</p> <p style="text-align:justify"><strong>'BAZI KARARLAR NEDENİ İLE KAYGILIYIZ'</strong></p> <p style="text-align:justify">15 Temmuz darbe girişimden sonra Türkiye'ye ilk resmi ziyareti gerçekleştirdiğini ifade eden Asselborn, "Lüksemburg bu darbe girişimini sert bir şekilde kınamıştı. Bu darbe girişiminde demokratik kurumları korumak adına hayatını kaybedenlere tekrar baş sağlığı diliyorum. Burada alınan bazı kararlar nedeni ile kaygı duyuyoruz. Kaygı duyduğum şeylerin başında gazetecilerin, akademisyenlerin, insan hakları savunucularının ve sivil toplum temsilcilerin tutukluluk hali bulunuyor. Türkiye’nin evrensel olarak kabul edilmiş 'Avrupa insan hakları' gibi hukuk ilkelerine saygılı kalmasını bekliyoruz" dedi.</p> <p style="text-align:justify"><strong>'TÜRKİYE İLE ORTAK HEDEFLER VAR'</strong></p> <p style="text-align:justify">Asselborn, Türkiye ve Lüksemburg'un Suriye ile ilgili olarak ortak hedeflerinin de olduğunu ifade ederek, "Şiddetin son bulması, terör ile mücadele, ülkenin tekrar istikrarlı hale getirilmesi ve siyasi çözümün sürdürülebilir olması Türkiye ile ortak hedeflerimiz. Ancak Türkiye’nin tek taraflı Suriye’nin Kuzey doğusunda saldırıya geçmesinden kaygı duyuyoruz" dedi.</p> <p style="text-align:justify"><strong>ÇAVUŞOĞLU'NDAN SERT CEVAP</strong></p> <p style="text-align:justify">Asselborn'un özellikle tutuklu akademisyen ve gazeteciler ile Suriye konusundaki eleştirileri üzerine yeniden söz alan Çavuşoğlu, "15 Temmuz’dan sonra alınan tedbirler milletimizi ve demokrasimizi korumak için alınan tedbirlerdi. Bir daha Türkiye’de darbe olmasın ve terör tehdidine karşı ülkemizi korumak için bu kararları aldık. Demokrasiyi savunan herkesten destek bekliyoruz. AB ülkeleri yeterince destek vermedi. PKK/YPG’nin ve FETÖ’nün Avrupadaki kara propagandası yüzünden hala yanlış bilgiler içinde farklı yorumlar geliyor. Bugün Jean Asselborn’a gerekirse Adelet Bakanlığı'ndan randevu alırız gerçek bilgileri, rakamları beraber oradan öğreniriz. FETÖ gibi terör örgütünü destekleyen açıklamaları da doğru bulmuyoruz, reddediyoruz" dedi.</p> <p style="text-align:justify"><strong>'GELİN BERABER MÜCADELE EDELİM'</strong></p> <p style="text-align:justify">Çavuşoğlu, Suriye konusunda ise "Gelin beraber mücadele edelim. Suriye’de bugüne kadar yaptığımız DEAŞ ve PKK’ya karşı mücadeleler Avrupa için de çok önemli. Kürtler ile teröristleri ayırt etmek istemediğiniz zaman böyle yanlış demeçlerin içine girebiliyorsunuz. Siz diyorsunuz ki 'Suriye’nin bağımsızlığını istiyoruz'. Evet BM’nin 2 bin 254 kararı da bunu söylüyor. Fakat bu terör örgütü şuanda Suriye topraklarının yüzde 33’ünü nerdeyse 3’te birini işgal etmiş durumda bölmek için. Ona karşı neden ses çıkarıyorsunuz? DEAŞ’e kaşı mücadale içinde olduğunuzu söylüyorsunuz da neden diğer terör örgütlerine karşı mücadele içinde olduğunuzu söylemiyor sunuz? Bu Avrupa'nın terörle mücadelede güvenilirliliğini zedeliyor" dedi.</p> <p style="text-align:justify"><strong>'STRATEJİK ORTAKLAR SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN KONUŞMAZ'</strong></p> <p style="text-align:justify">Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye ile ilgili Suriye tweetini de hatırlatarak, "Stratejik ortaklar sosyal medya üzerinden konuşmaz. Kararlarımız açık. Sayın Trump Cumhurbaşkanımızı iki defa arayarak Suriye'den çekilmek istediklerini ve bunu Türkiye ile koordine etmek istediklerini söylediler. Bizim derdimiz sınırımızın ötesinde Suriye’yi bölmek isteyen bir terör koridoru var. Biz bu terör örgütünü hedef alıyoruz” dedi.</p> <p style="text-align:justify"><strong>'DEAŞ İLE MÜCADELE EDEN TEK ÜLKE TÜRKİYE'</strong></p> <p style="text-align:justify">Çavuşoğlu, bugün DEAŞ ile mücadele eden tek ülkenin Türkiye olduğunu da kaydederek, "Sizlerin verdiği paralar PKK/YPG’ye silah olarak gitti. Biz Suriye’de 3 binden fazla, Irak’ta bine yakın DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Ben o toplantıların hepsine katıldım. Dostlar alışverişte görsün, hepsi 3’er 5’er dakika konuşma yapıyor, iş yine bize kalıyor. Eğer bu kadar fazla seviyorsanız YPG ve PKK’lıları zaten ülkelerinizde yeterince var onları da alır götürürsünüz. Avrupa’da yeterince faaliyette bulunuyorlar. Para bile topluyorlar" dedi.</p>