Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden diyetisyen Berna Ertuğ, Ramazan'da azalan öğün sayıları ve zengin iftar sofralarında büyük porsiyonlarla besin tüketimi yapıldığını, bunun da beslenme alışkanlıklarını değiştirdiğini söyledi. Bu düzene alışan vücudun bayramda yeme özgürlüğüne kavuştuğunda önemli sağlık sorunları ortaya çıkabildiğine değinen Berna Ertuğ, Ramazan Bayramı için 5 beslenme önerisinde bulundu. Özellikle hava sıcaklığının yüksek olduğu tatil bölgelerinde; yağlı ve ağır yiyecekler, hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine sebze ve meyve ağırlıklı hafif yemekler ile meyve tatlısı ve dondurma gibi seçeneklerin tercih edilmesi öneren diyetisyen Berna Ertuğ, ağır yemeklerden kaçınılmasını önerdi. 'AKŞAM YEMEKLERİNE DİKKAT' Ramazan boyunca, uzun süre açlığın ardından, iftarda kalorili ve büyük porsiyonlu yemek tüketimi nedeniyle metabolizmanın yavaşladığına değinen Berna Ertuğ, "Bu nedenle sindirim sistemi rahatsızlıkları sorunlarıyla karşılaşılabilir. Ramazanın sona ermesi ve bayramla birlikte eski beslenme düzenine geçildiğinde de bu sorunların tekrar etmemesi için akşam yemeğinde hafif besin seçenekleri tercih edilmelidir. Çok yağlı ve ağır yemeklerden kaçınılmalı, porsiyon ölçüleri minimum düzeyde tutulmalı ve mümkün olduğunca yemek saati erken olmalıdır" dedi. 'ARA ÖĞÜNLERLE BESİN MİKTARINI DENGELEYİN' Diyetisyen Berna Ertuğ, Ramazan'da, bir ay boyunca günde iki öğün beslenme düzenine alışan vücudun bayramla birlikte artan öğün sayılarına da uyum göstermeye çalıştığını ifade etti. Bu geçiş döneminde günlük beslenmeye ara öğünlerin eklenmesini öneren Berna Ertuğ, "Yavaşlamış olan metabolizma hızı yükseltilirken aynı zamanda tek bir ana öğünde fazla miktarda besin tüketimi az ve sık beslenmeyle engellenebilir. Ara öğünleri içerik olarak; meyve, süt veya süt ürünleri, tahıllı ekmek, peynir ve diyet bisküvi tarzında alternatif besinler oluşturabilir" diye konuştu. 'SU KAYBINIZI GERİ KAZANIN' Ramazanda, iftar ve sahur arasında her ne kadar su tüketimi doğru ve yeterli miktarda yapılsa da uzun ve sıcak günlerin etkisiyle sıvı kayıpları yaşandığına dikkati çeken Ertuğ, şunları kaydetti: "Bayramla birlikte günlük su tüketimine de yeterli önemi vermek, sıvı kayıplarının giderilmesinde etkili olacaktır. Susuzluk; yorgunluk, sersemlik, deride kuruma, sıcaklık hissi ve sindirim sisteminde kabızlık gibi problemlere neden olmaktadır. Bu nedenle günlük su tüketimi minimum 8-10 su bardağı (1,5-2 lt), toplam sıvı miktarı ise 12-15 su bardağı (2,5-3 lt) olmalıdır." LİF İÇERİKLİ BESİNLERLE SİNDİRİM SİSTEMİNİ DÜZENLEYİN Bayram tatili rehaveti ve bayram ziyaretlerindeki ikramların, vücudun kilo almaya hazır hale gelmesine zemin hazırladığını ifade eden Berna Ertuğ, "Bu nedenle bayramla birlikte eski beslenme düzenine geçilirken, lif içeren besinlerin özellikle tercih edilmesi önemlidir. Liften zengin yiyecekler, mide ve bağırsak sistemine olumlu etkilerinin yanı sıra tokluk süresini uzatarak kilo vermeye yardımcı olur. Bu besinler arasında yaz döneminde özellikle tercih edilmesi önerilen çilek, yaklaşık 3-4 gram diyet lifi içerir. Bu özelliği ile kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olan çilek, aynı zamanda içerdiği antioksidanlar sayesinde de romatoid artrit, gut gibi hastalıklarda meydana gelen şikayetleri azaltır, idrar söktürücü bir etki gösterir. Yaz meyveleri arasında nemli bir yeri bulunan çilek, sağlıklı bir tercihtir" diye konuştu. Diyetisyen Berna Ertuğ, bayram ve sonrasında şerbetli, yağlı ve kızartılmış tatlılar yerine; çilek kompostosunun yanı sıra evde hazırlanmış çilekli yoğurt ve çilekli kefir ya da sütlü tatlıların tercih edilmesini tavsiye etti.