Almanya’da dünyaya gelen 54 yaşındaki Emel Örün, henüz 6 aylıkken çocuk felci geçirdi. Sol bacağında sıkıntı yaşayan yüzde 63 engelli Örün, eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’da yaşamaya başladı ve burada iş hayatına atıldı. Uzun yıllar güzellik uzmanı olarak çalışan bir çocuk annesi Örün, eşiyle ayrılmalarının ardından tek başına yaşamaya başladı, 20 yıl önce de Antalya’ya yerleşti. Burada aldığı engelli parasına ilaveten çiçekten taçlar yapıp satarak geçimini sürdürmeye çalışan Emel Örün, 4 yıl önce geçirdiği trafik kazasında sol bacağında kırıklar oluştu ve tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Örün, gelirinin düşük olmasından dolayı ev yerine dükkan kiralayarak yaşamını sürdürmeye devam etti. Çalışamayan azimli kadına, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve çevredeki komşuları mobilya, beyaz eşya gibi yardımlarda bulundu. Örün, daha önceden birikmiş parası ve yardımlarla kiraladığı dükkanı eve çevirdi. Evde, tek odalı dükkanda, oturma odasıyla yatak odası bir aradayken, mutfak ve banyo da bulunuyor. “BURASI BENİM DÜNYAM” Aldığı maaştan dolayı ev yerine dükkan tutmayı tercih ettiğini belirten Emel Örün, zorlanmasına rağmen rahat bir şekilde dükkanda yaşamını sürdürdüğünü dile getirdi. Örün, “Tek odalı, tek gözlü ama burası benim dünyam. Rahat bir şekilde hayatımı sürdürebiliyorum. Kendimi burada çok mutlu hissediyorum. Arkadaşımın verdiği kedi bana can yoldaşı oldu. O evdeki eğlencem ve nefesim benim” dedi. TRAFİK KAZASI GEÇİRDİ Örün, 4 sene önce tramvay durağında geçirdiği kaza sonrası sol bacağında kırıklıklar meydana geldiğini belirterek, “Yaşımdan dolayı zamanla damarda çekmeler meydana geldi. Ayağımda baya bir kısalık oluştu. Belimde fıtık var bu yüzden de ayağa çok fazla kalkamıyorum. Engelli ayağımın güçsüzlüğü ve yılları taşıması sağ bacağımda da güçsüzlük oluşturdu. Sürekli tekerlekli sandalyedeyim. Arada gücüm olduğu zaman bir bardak suyumu ne kadar zor olsa da almaya çalışıyorum. Sağ olsun komşularım, arkadaşlarım ev işinde de bana çok yardım ediyorlar” ifadelerini kullandı. “İNSANLARIN EMPATİYE YÖNELMESİNİ İSTİYORUM” Çok uzun yıllar toplumla iç içe yaşadığını, sosyal yaşama da önem verdiğini vurgulayan Örün, “Koroda solist olarak 7-8 yıl görev yaptım. Fakat daha sonra insanlara çok fazla kırgınlığımdan dolayı bütün herkesle diyaloğumu kesmek zorunda kaldım. O şekilde üzülmektense bu şekilde üzülmeyi tercih ediyorum. Engelliler olarak bizim dünyamızı anlamalarını beklerim. Hoşgörü çok önemli, anlamasa da anlamaya çalışmak önemli. Herkesin empatiye yönelmesini istiyorum” diye konuştu. Son olarak televizyon izlemeyi çok sevdiğini aktaran Örün, belediye ve komşularının yardımıyla aldığı televizyon ve beyaz eşyaların bozulmak üzere olduğunu, bu konuda da sıkıntı yaşadığını dile getirdi.